Examples of using "Schaduw" in a sentence and their turkish translations:
Gölgede durun.
Bu bir gölge.
Gölgede duruyorum.
Bahçe hâlâ gölgede.
Gölgede biraz dinlenelim.
Güneşten dolayı oluşan gölgeyi görüyor musunuz?
Kız kendi gölgesinden korkuyordu.
Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.
Tamam, bunu bırakıp bir gölge bulalım.
Ağacın gölgesinde hava serindi.
O büyük ağacın gölgesinde oturdular.
Gölgenin ucuna... ...ufak bir taş koyup
Yapmak istediğimiz şey gölgelik bir yer bulup onları güneşten saklamak.
Yapmak istediğimiz şey gölgelik bir yer bulup onları güneşten saklamak.
Filler gündüzleri vakitlerinin çoğunu gölgede beslenerek geçirir.
Bu onları serin tutacaktır. Hem gölgedeler hem de çamurda.
Kıvırcık tarantulanın sekiz ufak gözünün pek ışık algıladığı söylenemez.
İyi de eder. Karanlıkta nelerin gezindiği hiç belli olmaz.
Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.
Bakın, şu çıkıntı yapan kayalığın altına sığınabiliriz. İhtiyacınız olan bu, sadece güneşten kaçıp gölgeye girmek.