Examples of using "Eigen" in a sentence and their turkish translations:
Sadece kendini suçlamak zorundasın.
Mary'nin kendi sorunları var.
Kendi işini yap.
Kendi cümlesini çevirdi.
Kendi restoranını açmak ister misin?
O benim kendi işim.
Onların kendi sorunları var.
Bana ait bir oda istiyorum.
Tom'un kendi odası var.
O kendi menfaatini bilir.
O senin kendi hatan.
Onun kendi evi var.
Senin kendi odan var mı?
Mayuko kendi giysilerini tasarladı.
İsveç'in kendi dili vardır.
Ben kendi sigaramı sararım.
Tom bağımsız olarak zengin.
Ben kendi paramla seyahat ettim.
O, kendi mezarını kazıyor.
O onun kendi hatasıydı.
Onun kendi odası var.
Estonya'nın kendi ulusal marşı vardır.
Ben kendi işimi yaparım.
O, kendi restoranını açtı.
Bunlar kendi kitapların mı?
Kendi odamı istiyorum.
Benim hatam.
Bu benim kendi bisikletim.
Tom'un kendi yatak odası vardır.
- İçindeki sesini dinle.
- Kendi sesini dinle.
Kendi ülkemizi yok ediyoruz.
Tom'un kendi işi var.
Kendi işim var.
O kendi elbiselerini yapıyor.
Kendi çıkarına göre davrandı.
Hiç kimse kendi ülkesinde bir peygamber değildir.
ve kendilerinin ispatı oldular.
ve sevgili ülkem Bhutan da yaşayan bu insanlar
kendi sera gazlarını azaltmaları,
tıpkı bizim galaksimiz Samanyolu gibi.
Kendi hissemi ödeyeyim.
- Herkes kendi ismini yazmasını bilir.
- Herkes kendi ismini yazmasını biliyor.
Her ülkenin kendi tarihi var.
Bu senin kendi iyiliğin için.
Benim kendi nedenlerim var.
Kendi işine bak.
Kendi kaderini belirlemelisin.
Bu kendi güvenliğin için.
Kendi gözlerine inanmıyor musun?
- Şimdi kendi restoranım var.
- Artık kendi restoranım var.
Devrimin kendi yasaları vardır.
Tom kendi babasını öldürdü.
- Seni ilgilendirmez.
- Kendi işine bak!
Sonunda kendi arabam var.
Çocuklarım kendi odalarına sahip değiller.
Mary kendi öğle yemeğini hazırladı.
Kendi gömleğimi yıkadım.
Tom kendi evini inşa etti.
Okulumuz kendi dergisini yayınlıyor.
Her çocuğun kendi odası var.
Bu senin kendi iyiliğin için.
O, kendi evini ateşe verdi.
beynimize erişim ve hakimiyetimiz
Burada da kişisel deneyimlerime dayanarak konuşabilirim.
Sadece kendi çocuklarımızın atası değil
garajım ya da yatak odam dahil her nerede olursa olsun
O, gözlerine inanamadı.
Benim hatam.
Ben kendi davranışımdan sorumluyum.
Onu kendi gözlerimle gördüm.
Kendi rüyasına inanamıyor.
Onu kendi sekreteri yaptı.
Tom ayakkabılarını bağlayamaz.
Elbette her dinin kendi kuralları vardır.
Kendi yatağımda uyumak istiyorum.
Sami kendi hayatına anlam vermek istedi.
Kendi hatalarından öğrenmelisin.
Kendi tavsiyenizi almalısınız.
Bu da kesinlikle benim yaşadıklarıma uyuyor.
Yani içme deneyimlerini kişiselleştirebilirler
"Kaderimizi kendimiz yönetebiliriz." düşüncesi
çünkü ilgilendiğimiz kendi teorimize çok bağlıyız.
kendi büyük sosyal etkilerini yaratmalarına yardım ediyor.
Rusya ve Almanya'daki kendi kampanyaları için giderek
Kız kendi gölgesinden korkuyordu.
Önemli şey hobine sahip olmaktır.