Translation of "Blijf" in Turkish

0.045 sec.

Examples of using "Blijf" in a sentence and their turkish translations:

- Blijf alert.
- Blijf alert!

Tetikte ol.

- Blijf positief.
- Blijf optimistisch.

Pozitif kalın.

- Blijf rennen.
- Blijf lopen.

Koşmaya devam edin.

- Blijf zitten.
- Blijf staan.

Kımıldama.

- Blijf zoeken.
- Blijf kijken.

Bakmaya devam edin.

- Blijf alert.
- Blijf waakzaam.

Ayık kal.

Blijf!

Kal!

Blijf hier en blijf kalm.

Burada kal ve sessiz kal.

- Blijf weg.
- Blijf uit de buurt.
- Blijf hier weg.

Uzak dur.

- Blijf rustig.
- Houd je rustig.
- Hou je rustig.
- Blijf kalm.
- Blijf stil.
- Blijf koel.

Sakin kal.

- Blijf alsjeblieft staan.
- Blijf alstublieft staan.

Lütfen ayakta kalın.

- Blijf alsjeblieft kalm.
- Blijf alstublieft kalm.

Lütfen sakin olun.

- Blijf hier vandaan.
- Blijf hier weg.

Buradan uzak kal.

- Blijf uit de buurt!
- Blijf weg!

Uzak dur!

Blijf kalm.

Tamam, sakin olalım.

Blijf erbij!

Onu yapmaya devam et.

Blijf zitten.

Otur oturduğun yerde.

Blijf glimlachen.

Gülümsemeye devam edin.

Blijf luisteren.

Dinlemeye devam.

Blijf proberen.

Denemeye devam et.

Blijf gaan.

- Devam et.
- Yola devam edin.

Blijf hier!

Burada kal!

Blijf liggen!

- Yerde kal!
- Eğil!

Blijf daar.

Geride durun.

Blijf samen.

Birlikte kalın.

Blijf gefocust.

Konsantrasyonunu bozma.

Blijf dichtbij.

Yakın dur.

Blijf wakker.

Uyanık kal.

Blijf alsjeblieft.

Lütfen kal.

Blijf schrijven.

Yazmaya devam et.

Blijf praten.

Konuşmaya devam et.

Blijf zingen.

Şarkı söylemeye devam et.

Blijf zoeken.

Aramaya devam edin.

Blijf oefenen.

Pratik yapmaya devam edin.

Blijf peddelen.

Kürek çekmeye devam edin.

Blijf bewegen.

Hadi oradan.

Blijf vechten.

Kavga etmeye devam edin.

Blijf graven.

Kazmaya devam et.

Blijf dansen.

Dans etmeye devam edin.

Blijf klimmen.

Tırmanmaya devam et.

Ik blijf.

Ben kalıyorum.

Blijf hier.

Burada kal!

Blijf dun.

Zayıf kal.

Blijf werken.

Çalışmaya devam et.

Blijf rijden.

Sürmeye devam et.

Blijf dronken!

Sarhoş kal!

Blijf rustig.

Sakin ol.

Blijf doorgaan.

Devam et.

Blijf dromen!

- Rüyanda görürsün!
- Daha çok beklersin!

Blijf staan!

Şimdi hareket etme.

Blijf thuis.

- Evde kalın.
- Evde kal.

Blijf binnen.

İçerde kal.

Blijf lopen!

Devam et!

Blijf ademen.

Nefes almaya devam et.

Blijf koel.

- Sakin olun.
- Sessiz ol.
- Sakin kal.

Blijf nieuwsgierig.

Merakta kalın.

Blijf buiten.

Dışarıda kal.

- Blijf in positie.
- Blijf op je plaats.
- Blijf op uw plaats.

- Kımıldamayın.
- Pozisyonunuzu bozmayın.

- Blijf nog even zitten.
- Blijf nog even.

Bir süre kalın.

- Blijf hier met mij.
- Blijf hier bij mij.

- Benimle burada kal.
- Burada benimle kal.

Blijf zitten alstublieft.

- Lütfen oturun.
- Lütfen oturmuş biçimde kalın.
- Lütfen oturmaya devam edin.
- Lütfen ayağa kalkmayın.

Blijf staan, Tom!

Olduğun yerde kal Tom!

Blijf wat langer.

Biraz daha uzun kalın.

Blijf bij ons.

Bizimle kal.

Ik blijf thuis.

Evde kalıyorum.

Blijf nog even.

Bir süre kalın.

Blijf bij mij.

Benimle kal.

Blijf bij Tom.

Tom ile kal.

Blijf daar staan.

Tam orada kal.

Blijf je thuis?

Evde kalacak mısın?

Ik blijf hier.

Burada kalıyorum.

Blijf rechtdoor gaan.

Doğru gitmeye devam et.

Ik blijf sceptisch.

Şüpheli kalırım.

Blijf gewoon daar.

Sadece orada kal.

Blijf achter mij.

Arkamda kal.

Blijf daar vandaan.

Oradan uzak durun.

Blijf hier vandaan.

Buraya gelme.

Ik blijf hierbuiten.

- Ben bunun dışında kalıyorum.
- Buna alet olmayacağım.

Blijf bij me.

Benimle kal.

- Blijf zitten!
- Blijf op je plaats zitten!
- Blijf op jullie plaats zitten!
- Blijf op uw plaats zitten!
- Blijft u zitten!

- Oturmuş olarak kal!
- Oturduğun yerden kalkma!

Niet bewegen, blijf hier.

Bir yere gitme, orada kal.