Examples of using "Populatie" in a sentence and their turkish translations:
Mezarlığın nüfusunun patlamasına şaşmamalı.
Toplum üretimden ve tüketimden soyutlanamaz.
Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.
Bütün bir popülasyonun tek bir yerde olması çok büyük bir risk.
Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.
Yumurtalarını bıraktıktan sonra onları yakalayarak... ...çoğalmalarına pek engel olmazlar.