Examples of using "Neemt" in a sentence and their turkish translations:
Tom steroidler alır.
Tom vitamin alıyor.
Tom piyano dersleri alıyor.
Onun popülaritesi düşüyor.
Pamuk su emer.
Ağırlık azalıyor.
İşsizlik artıyor.
İşe giriyor musun?
Tom duş alıyor.
Tom bir mola alıyor.
MasterCard kabul ediyor musunuz?
Çek kabul ediyor musunuz?
Kuru kum su emer.
Neden bir taksiye binmiyorsun?
Bir sünger suyu emer.
Beni ciddiye almıyorsun.
Yönetim önemli kararlar alır.
Arabaların sayısı artıyor.
Aslan payını hep sen alıyorsun!
Yağmur yağdığında, otobüse biner.
Artık gündüz vardiyası işbaşı yapabilir.
ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatıyor.
yaklaşık iki katı artış gösteriyor,
Beni aptal mı sanıyorsun?
Çok uzun sürmez.
O çok kıskanılacak bir konuma sahiptir.
Tom birkaç gün izne çıkıyor.
Haftada bir kez yemek pişirme dersleri alır.
Banyo tuzu kullanıyor musunuz?
Kratom kullanıyor musunuz?
Nitrogliserin kullanıyor musunuz?
Digoksin kullanıyor musunuz?
Tom'u çok ciddiye alıyorsun.
Partiye siz de davetli değilsiniz ben de davetli değilim.
Günün son ışıklarını da beraberinde götürüyor.
Tablo çok yer kaplamaz.
O, dolambaçlı konuşmaz.
Yağmur yağdığında, otobüse biner.
Öncülük etmeni istiyorum.
Bu şehrin nüfusu artmaktadır.
Amerika'nın kent nüfusu artıyor.
Tom işini çok ciddiye almaz.
Haftada kaç kez banyo yaparsınız?
İlaç almayınca hastalanıyor.
Partimizin taraftarları artıyor.
Babam akşam yemeğinden önce bir duş alır.
- İlaç alırsanız, daha iyi hissedersiniz.
- İlaç alırsan kendini daha iyi hissedersin.
Basitçe, nüfusumuz yalnızca büyümüyor,
bardağını kaldırıp "Moktor!" diyerek bağırmaya başlıyor,
...sekiz gözüyle manzarayı iyice içine çeker.
- "Sen, Tom, Mary'nin karın olmasını kabul ediyor musun?" "Ediyorum."
- "Tom, siz, Mary'yi karınız olarak kabul ediyor musunuz?" "Ediyorum."
- "Tom, sen, Mary'yi karın olarak kabul ediyor musun?" "Ediyorum."
- "Sayın Tom, Sayın Mary'yi karınız olarak kabul ediyor musunuz?" "Evet."
Ama bu yalnızca, hepimiz ciddiye alırsa işe yarar.
Tom şimdi banyo yapıyor.
ve tıpkı bilinçsiz ya da baygınken olduğu gibi adeta kendinizden
Görüş kaybolunca... ...başka bir duyu devreye girer.
Fakat daha karanlık gecelerde... ...altıncı bir his devreye giriyor.
Eğer araba sayısı artarsa, trafik de artar.
Her zaman yaptığı işte istediği kadar zaman harcar.
Tom önerimizi ciddi şekilde düşündüğünü söylüyor.
Bu otobüse binersen köye varırsın.
Tom benim yerimdeki toplantıya katılacak.
Mehmet bey yarın İstanbul’daki konferansa katılacaktır.
Ben kilo alıyorum.
Bonzai türevi kullanıyor musunuz?
Herhangi bir sağlık problemi nedeniyle ilaç kullanıyor musunuz?
Vücudunu kaya gibi görünen tuhaf bir pozisyona sokuyor.
Ona elini verirsen kolunu kaptırırsın.
Affedersiniz, şekeri bana uzatabilir misiniz?
Tom seyahat ederken onu yanında getirmez.
Kalın bağırsak suyu emer.
Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.
Bazı yerlerde 60 km ilerledikçe, 200.000 esir.
- Benimle dalga geçiyorsun.
- Benimle kafa buluyorsun.
Bunu alıcak mısın?
O, ofisten eve giderken ara sıra bu kitapçıya uğrar.
Kusura bakmayın ama, anlattıklarınızın hiçbir önemi yok.
Haftada kaç kez banyo yaparsınız?
Şaka yapıyorsun.
Sanırım beni başka biriyle karıştırdınız.
but instead, it mutinies. Revolution spreads through Germany. The Kaiser abdicates and
Şu an psikiyatrist tarafından reçete edilmiş bir ilaç kullanıyor musunuz?
Sanırım dinlensen iyi olur.
Affedersiniz, şekeri bana uzatabilir misiniz?
Reçetesiz olarak Klonopin, Ativan ya da Xanax gibi benzodiazepinler kullanıyor musunuz?
Reçetesiz olarak morfin, perkoset, vikodin ve oksikontin gibi opiatlar kullanıyor musunuz?
Serçeden korkan darı ekmez.