Translation of "Oogst" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Oogst" in a sentence and their turkish translations:

Ik oogst tarwe.

Buğday hasat ediyorum.

We hielpen allemaal bij de oogst.

Hepimiz hasata yardımcı olduk.

De slechte oogst heeft massale voedseltekorten veroorzaakt.

Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.

De storm heeft zware schade toegebracht aan de oogst.

Fırtına ekinlere büyük zarar verdi.

De opa van Mary deed vroeger de oogst met een zeis.

Mary'nin büyükbabası tırpanla hasat kaldırırdı.

In november oogst men de olijven van de bomen om er olie van te maken.

- Kasım ayında zeytinler yağı çıkarılmak üzere ağaçlardan toplanır.
- Kasımda yağ üretimi için zeytinler hasat edilir.