Examples of using "Storm" in a sentence and their turkish translations:
Fırtına tehlikelidir.
- Fırtına yatıştı.
- Fırtına dindi.
Bir kaşık suda fırtına!
Fırtına çok hasara sebep oldu.
Fırtına ne kadar sürdü?
Fırtınadan sonra, okyanus sakindi.
Biz bir fırtınaya yakalandık.
- Geleceği varsa göreceği de var.
- İnsan ektiğini biçer.
Tekne fırtına sırasında battı.
Fırtınadan dolayı evde kalmak zorunda kaldık.
Bir fırtına geliyor.
Rüzgâr şiddetini iyice arttırıyor.
Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
Fırtınadan sonra, deniz sakindi.
Bu fırtınadan önceki sessizliktir.
Fırtına bir tayfuna dönüştü.
Okul fırtına nedeniyle iptal edildi.
- Tom'un mahallesi fırtınadan sonra sular altında.
- Tom'un mahallesini fırtınadan sonra su bastı.
- Tom'un mahallesi fırtınadan sonra sular altında kaldı.
Köy şiddetli fırtına tarafından izole edildi.
Bu on yıl içindeki en kötü fırtına.
- O, pireyi deve yapar.
- Abartmayı çok sever.
Gidişimizi fırtına yüzünden erteledik.
Fırtınadan sonra deniz tekrar sakinleşti.
Mücadelem fırtınadan kaçmak değil.
Fırtına ekinlere büyük zarar verdi.
- Fırtına sakinleşti gibi görünüyor.
- Görünüşe göre fırtına dindi.
Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.
Bir fırtına sırasında bir dağa tırmanmak tehlikelidir.
Açık okyanustaki yaşam fırtınasına katılıyorlar.
Fırtınadan dolayı, evde kalmaktan başka seçeneğimiz yoktu.
Fırtınadan dolayı, kararlaştırılan zamanda varamadık.
Mücadelem; yapabildiğimin en iyisiyle onun merkezini bulmak.