Translation of "Deed" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Deed" in a sentence and their turkish translations:

Ik deed wat iedereen deed.

Herkesin yaptıklarını yaptım.

- Tom deed het opzettelijk.
- Tom deed het expres.

Tom onu bilerek yaptı.

Tenzing deed vaak…

Tenzing...

Tom deed niets.

Tom hiçbir şey yapmadı.

Ik deed niets.

Hiçbir şey yapmadım.

- Zag je wie het deed?
- Heb je gezien wie het deed?
- Heeft u gezien wie het deed?
- Zag u wie het deed?

Bunu kimin yaptığını gördün mü?

En iemand die dit deed en iemand die dat deed.

bilirsin işte bu tip insanlar vardı.'' diye cevap veririz.

- Tom deed zijn nachtlampje uit.
- Tom deed zijn bedlampje uit.

Tom yatak yanı lambasını kapattı.

Wat deed je daar?

- Orada ne yaptınız?
- Orada ne yaptın?

Ze deed het gemakkelijk.

O onu kolayca yaptı.

Hij deed het tegenovergestelde.

- O tersini yaptı.
- Aksini yaptı.

Ze deed goed werk.

O iyi bir iş yaptı.

Wanneer deed ik dat?

Onu ne zaman yaptım?

Tom deed het expres.

Tom onu kasten yaptı.

Hij deed zijn best.

O elinden geleni yaptı.

Wat deed hij daarna?

Daha sonra o ne yaptı?

Tom deed het verkeerd.

Tom onu yanlış yaptı.

Hij deed zijn plicht.

O, yükümlülüğünü yerine getirdi.

Deed je dat expres?

Onu kasıtlı olarak mı yaptın?

Waarom deed je dat?

Bunu neden yaptın?

Je deed niets anders?

Başka bir şey yapmadın mı?

Hoe deed je dat?

Onu nasıl yaptın?

Zij deed het voorzichtig.

O onu dikkatlice yaptı.

Tom deed dat vaak.

Tom bunu çok yaptı.

Sami deed de ghoesl.

- Sami boy abdesti aldı.
- Sami gusül etti.

Sami deed de woedoe.

Sami abdest aldı.

- Tom deed het boek dicht en deed de lamp uit.
- Tom sloot het boek en deed de lamp uit.

Tom kitabı kapatıp lambayı söndürdü.

- Wat hij deed was niet fout.
- Wat hij deed was niet verkeerd.

Onun yaptığı şey yanlış değil.

- Tom deed wat hem gevraagd werd.
- Tom deed wat hem was gevraagd.

Tom onların ona yapmasını söylediğini yaptı.

- Dan deed niet eens de afwas.
- Zelfs de afwas deed Dan niet.

Dan bulaşıkları bile yıkamadı.

Ik deed dus iets anders.

Böylelikle bir şeyler yaptım.

En het deed me pijn.

ve bana büyük acılar yaşattı.

Totdat ze dat niet deed,

ta ki işe yaramayana kadar,

deed niets gedurende een tijd,

bir süre hiçbir şey yapmadı,

De moeder deed het goed,

Anne çok iyi gidiyordu,

Maar hij deed het niet.

Ama yapmadı.

Dat deed ik het liefst.

Yapmayı en sevdiğim şey buydu.

Ik deed mijn hoed op.

- Şapkamı giydim.
- Şapkamı taktım.
- Şapkamı geçirdim.

Zijn verhaal deed ons lachen.

Onun hikayesi bizi güldürdü.

Tom deed de gordijnen dicht.

Tom perdeleri kapattı.

Ik deed het uit nieuwsgierigheid.

Bunu meraktan dolayı yaptım.

Ik deed het voor haar.

Bunu onun için yaptım.

Tom deed het licht aan.

Tom ışığı açtı.

Tom zag wat Maria deed.

Tom Mary'nin ne yaptığını gördü.

Ze deed haar ogen open.

- Gözlerini açtı.
- Gözünü açtı.

Ik deed alsof ik sliep.

Uyuyormuş numarası yaptım.

Tom deed zijn riem af.

Tom kemerini çıkardı.

Hij deed het voor geld.

O, onu para için yaptı.

Hij deed de radio aan.

O, radyoyu açtı.

Ik deed Tom een gunst.

Tom'a bir iyilik yaptım.

Ik deed het raam open.

- Pencereyi açtım.
- Pencereyi kapadım.

Tom deed de machine aan.

Tom makineyi çalıştırdı.

Tom deed warme sokken aan.

Tom bazı sıcak tutan çoraplar giydi.

Tom deed de keukendeur dicht.

Tom mutfak kapısını kapadı.

Ze deed een raam open.

O bir pencereyi açtı.

Waarom deed je zoiets doms?

Neden böyle aptalca bir şey yaptın?

Tom deed een goede suggestie.

Tom iyi bir öneride bulundu.

Tom deed zijn stropdas om.

Tom kravatını bağlıyor.

Ik deed het licht aan.

- Işıkları açtım.
- Işıkları yaktım.

Tom deed zijn sokken uit.

Tom çoraplarını çıkardı.

Tom deed zijn skischoenen uit.

Tom kayak botlarını çıkardı.

Ik deed de lamp aan.

Lambayı açtım.

Hij deed het licht aan.

O lambayı yaktı.

Tom deed de lamp uit.

Tom lambayı söndürdü.

Tom deed de lamp aan.

Tom lambayı yaktı.

Tom deed een lamp aan.

Tom bir lambayı açtı.

Tom deed de bureaulamp uit.

Tom masa lambasını kapattı.

Dit deed de koorts verdwijnen.

- Bu, harareti yok etti.
- Bu, ateşi ortadan kaldırdı.

Hij deed zijn bril af.

O, gözlüğünü çıkardı.

Tom deed zijn hoed af.

Tom şapkasını çıkardı.

Tom deed zijn ogen dicht.

Tom gözlerini kapadı.

Tom deed zijn schaatsen aan.

Tom buz patenlerini giydi.

Ik deed een lamp aan.

Bir lamba yaktım.

Ik deed dat niet alleen.

Bunu kendim yapmadım.

Dat deed je in 2013.

Sen onu 2013'te yaptın.

Maria deed haar sokken uit.

Mary çoraplarını çıkardı.

Ik deed alsof ik werkte.

Çalışıyor gibi davrandım.

Maria deed haar haar los en deed een knoop van haar bloesje open.

Mary saçını açtı ve bluzünün düğmelerinden birini açtı.

- Tom deed alsof hij een dokter was.
- Tom deed zich als een dokter voor.

Tom bir doktormuş gibi davrandı.

Ze deed een zeer diepgaande uitspraak

Çok etkili bir sözü vardı

Hij deed een propere broek aan.

O, temiz pantolon giydi.

Hij deed wat hem gezegd werd.

O, ona söylenilmiş olanı yaptı.

Hij deed plots de deur dicht.

O, birden kapıyı kapattı.

Hij deed melk in zijn koffie.

O kahvesine süt koydu.

Zijn broer deed gemeen tegen me.

Onun kardeşi bana göre kötüydü.

Zij deed mee aan de wedstrijd.

O, yarışmaya katıldı.

Mijn moeder deed niets dan huilen.

Annem ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.

Iedereen wilde dat ik het deed.

Herkes onu yapmamı istedi.

De telefoon deed het weer niet.

Telefon tekrar bozuldu.