Translation of "Bij" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Bij" in a sentence and their turkish translations:

Vekka yðr bij víni né bij vífs rúnum,

Vekka yðr víni né at vífs rúnum,

- Ze horen bij mij.
- Ze zijn bij mij.

Onlar benimle birlikte.

Bij veel vogelsoorten

Ayrıca çoğu kuş türünde

Nederlaag bij Alcañiz.

küçük düşürücü bir bozguna uğradı.

Bij voorbaat dank.

Her şey için şimdiden teşekkürler.

Welkom bij ons.

Evimize hoş geldiniz.

Blijf bij ons.

Bizimle kal.

Blijf bij mij.

Benimle kal.

Blijf bij Tom.

Tom ile kal.

Ik droeg bij.

Ben katkıda bulundum.

Ik draag bij.

Katkıda bulunuyorum.

Welkom bij Tatoeba.

Tatoeba'ya hoş geldiniz.

Blijf bij me.

Benimle kal.

Bij jongens wordt vaker autisme vastgesteld dan bij meisjes.

Erkek çocuklarında otizm tanısı kız çocuklarına göre daha yaygındır.

De prijzen zijn bij de bij ons aangesloten bedrijven hetzelfde.

Bize bağlı firmalarda fiyatlar aynıdır.

- Woont ge bij uw ouders?
- Woon je bij je ouders?

Ailenle birlikte mi yaşıyorsun?

En dacht bij zichzelf:

ve kendi kendine

bij hun beste levensgezel.

tedaviyi alabilecekler.

...bij al die bewegingen...

baskı uygulanmaya başlandı.

...bij de gewone gevangenen.

diğer tutuklularla bir arada kalırdık.

Zoals bij geboortes wereldwijd.

sunumundaki sorunlarla uğraşıyoruz.

Bijvoorbeeld bij Amelia Rivera,

Mesela Amelia Rivera konusunda olduğu gibi,

Daar horen pauzes bij.

Fizik ödevlerinde ara vermeniz gerekir,

De Oostenrijkers bij Hohenlinden.

Hohenlinden'de Avusturyalılara

Het woordenboek is bij.

Bu sözlük güncel.

Is Tom bij bewustzijn?

Tom bilinçli mi?

Welkom bij de club.

Kulübe hoş geldiniz.

Blijf hier bij ons.

Bizimle burada kal.

Ik blijf bij je.

- Seninle kalacağım.
- Sizinle kalacağım.

Ik werk bij McDonald’s.

Ben McDonald's'ta için çalışıyorum.

Tom is bij mij.

Tom benimle birlikte.

Blijf vannacht bij ons.

Bu gece bizimle kal.

Blijf bij hen, Tom.

Onlarla kal, Tom.

Ik blijf bij haar.

Onunla kalacağım.

Ga bij hem weg.

Ondan uzak dur.

Welkom bij de groep.

Gruba hoş geldiniz.

Blijf hier bij mij.

Burada benimle kal.

Draag bij aan Tatoeba.

- Tatoeba'ya katkıda bulun.
- Tatoeba'ya katkıda bulunun.

Ik zweer bij God.

Vallahi billahi.

Blijf dicht bij mij.

Bana yakın dur.

Kom bij me zitten.

Gel yanıma otur.

- Op drie!
- Bij drie!

Üç deyince!

Fooi geven bij Starbuck's.

Starbucks'ta bahşiş vermek.

Past dat bij je?

Bu senin ilgini çeker mi?

Kom bij me langs.

Beni görmeye gel.

Hij werkt bij Tatoeba.

Tatoeba'da çalışıyor.

- Ik heb geen geld bij.
- Ik heb geen geld bij me.

- Yanımda para yok.
- Üzerimde hiç param yok.

- Tom bleef thuis bij Maria.
- Tom is thuis gebleven bij Maria.

Tom Mary ile evde kaldı.

- Niemand was bij de bijeenkomst aanwezig.
- Niemand was bij de vergadering aanwezig.

Kimse toplantıda bulunmadı.

- Bij hem voel ik me gerelaxt.
- Bij hem voel ik me ontspannen.

Onunla rahatlamış hissediyorum.

- Ik wil hier bij jou zijn.
- Ik wil hier bij jullie zijn.

Burada seninle olmak istiyorum.

- Ze is omgekomen bij een vliegtuigongeluk.
- Hij is omgekomen bij een vliegtuigongeluk.

O bir uçak kazasında öldü.

- Water bevriest bij 0 graden Celsius.
- Water bevriest bij nul graden Celsius.

- Su 0 santigrat derecede donar.
- Su sıfır santigrat derecede donar.

- Je kan niet bij mij zitten.
- Je mag niet bij mij zitten.

Benimle oturamazsın.

- Is er bij u emfyseem vastgesteld?
- Is er bij je emfyseem vastgesteld?

Hiç amfizem tanısı aldınız mı?

- Heeft u pijn bij het plassen?
- Heb je pijn bij het plassen?

İdrarınızı yaparken ağrı oluyor mu?

- Ben je gestoken door een bij?
- Bent u gestoken door een bij?

- Arı mı soktu?
- Arı sokması mı?

Maar het helpt bij pijnvermindering...

ama acıyı azaltıyor.

Ik hoor bij een generatie...

Ben, sosyalizmin

Wij horen bij die zoektocht.

Bu arayışı kucaklamalıyız.

Wat hebben we bij ons?

Pekâlâ, üzerimizde ne var?

Daar wilde ik bij horen.

Bu ekibe katılmak istedim.

bij het satellietprogramma in Venezuela.

uydu mühendisi olarak çalışıyor.

Ik dacht dat bij kinderen

Konu çocuk sahibi olmaya geldiğinde

bij Lodi, Castiglione en Bassano.

savaşarak İtalya'daki ilk, parlak seferinde Napolyon'un altında hizmet vermeye devam etti

Op de Pruisen bij Jena.

karşı ezici zaferine saldırdı .

Nederlaag van Napoleon bij Waterloo.

İkinci Bourbon restorasyonunun ardından, Suchet görevden alındı ​​ve

Vuilnis hoort bij het vuilnis.

Çöp çöpe aittir.

Houd jij een dagboek bij?

Bir günlük tutuyor musunuz?

Hij werkt bij een bank.

- O bir bankada çalışıyor.
- O bir bankada çalışır.
- O bir banka için çalışıyor.

Mogen we bij jou overnachten?

- Bir gece için bizi misafir eder misiniz?
- Bir gece için bizi ağırlar mısınız?

Hou het woordenboek bij je.

Sözlüğü yanında bulundur.

Mijn oma woonde bij ons.

Büyükannem bizimle yaşadı..

Hij zat bij de rivier.

O, dereye yakın oturdu.

Wil je daar frietjes bij?

Onunla birlikte patates kızartması ister misin?

Het leven begint bij veertig.

Hayat kırkında başlar.

Mary zit bij het zwemteam.

Mary yüzme takımında.

Mary werkt bij een supermarkt.

Mary bir süpermarkette çalışıyor.

Je kunt bij ons overnachten.

Geceyi bizimle geçirebilirsin.

Ze wonen elke les bij.

Onlar her derse devam eder.

Het hoort bij het werk.

O, işin bir parçası.

Kom bij ons aan tafel!

Bizim masaya gel.

Hoover was bekend bij Amerikanen.

Hoover, Amerikalılar için iyi tanınmış biriydi.

Ik woon bij mijn ouders.

Ebeveynlerimle birlikte yaşıyorum.

Is je broer bij hen?

Kardeşin onlarla mı?

Er was geen haast bij.

Acele yoktu.

Ik ga bij mijn vriend.

Arkadaşımın evine gidiyorum.

Japan ligt dicht bij China.

Japonya, Çin'e yakındır.

Hou je een dagboek bij?

Bir günlük tutuyor musun?

Ik werk bij een bank.

Bir bankada çalışıyorum.

Ik hou een dagboek bij.

Ben bir günlük tutuyorum.