Examples of using "Kindertijd" in a sentence and their turkish translations:
O, bir çocukluk arkadaşıdır.
- Çocukluğumu net hatırlıyorum.
- Çocukluğumu çok iyi hatırlıyorum.
Bu şarkı bana her zaman çocukluğumu hatırlatır.
Çocukluğumdaki dört kanallı televizyondan
Şarkı her zaman çocukluğumu hatırlatır.
Genç Martin Atlanta, Georgia'da oldukça sakin bir çocukluk geçirdi.
Bu, şairin çocukluğunda yaşadığı evdir.