Translation of "Kindertijd" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Kindertijd" in a sentence and their turkish translations:

Hij is een vriend uit onze kindertijd.

O, bir çocukluk arkadaşıdır.

Ik herinner mij mijn kindertijd nog goed.

- Çocukluğumu net hatırlıyorum.
- Çocukluğumu çok iyi hatırlıyorum.

Het lied herinnert me altijd aan mijn kindertijd.

Bu şarkı bana her zaman çocukluğumu hatırlatır.

We gingen van de vier televisiekanalen uit mijn kindertijd

Çocukluğumdaki dört kanallı televizyondan

Dat lied doet me altijd aan mijn kindertijd denken.

Şarkı her zaman çocukluğumu hatırlatır.

De kleine Martin had een rustige kindertijd in Atlanta, Georgia.

Genç Martin Atlanta, Georgia'da oldukça sakin bir çocukluk geçirdi.

Dit is het huis waarin de dichter zijn kindertijd heeft doorgebracht.

Bu, şairin çocukluğunda yaşadığı evdir.