Examples of using "Onze" in a sentence and their turkish translations:
işimizi, çocuklarımızı,
...Apa Sherpa Vakfı'na destek artacaktır.
Okullarda, toplum merkezlerinde,
o domino taşı olmak bizim işimiz,
Çocuklarımız,
iş arkadaşlarımız,
topluluklarımız.
O bizim öğretmenimiz.
Genlerimizi ebeveynlerimizden devralırız.
Bu bizim bütün tarihimize ve millî tabiatımıza damga vurdu.
Komşularımızı sevmek görevimizdir.
bizim teknolojimize ve son kullanıcıya karşı sorumluluğumuza sahibiz. ”
O bizim komşumuzdur.
Bizim zamanımız sınırlı.
Sen bizim komşusun.
Bizim kaynaklarımız tükeniyor.
Cephanemiz tükendi.
aklımız
İyi bir gün geçirmemize dair
mutsuzluğumuz için suçlamayı bırakmalıyız.
hikâyelerimiz ölmedi
Burnumuz kanıyor.
- Bizim ana dilimiz Japoncadır.
- Ana dilimiz Japonca'dır.
Biz ellerimizi yıkadık.
Yazılımımızı güncelleyebilir misin?
ettiğini ve isteklerimizle arzularımızı nasıl ele geçirdiğini tahmin edebiliriz.
Bizim öğretmen yakında yaşıyor.
Kocalarımızı terk ettik.
Tom'un bizim rehberliğimize ihtiyacı var.
kalıcı olarak azalabilir.
sürücü koltuğundayız.
ileten kişi oldu.
Deniz minaresinden olmalı!
buzullarımız süratle eriyor
Mücadelemiz devam edecek,
Veya cesetlerimizle.
Doğruyu savunmak
ve haber kaynaklarımıza.
Bilim yaşam tarzımızı kurar.
Bizim otobüs gidiyor.
O, bizim dikkatimizi çekti.
Tom bizim liderimiz.
Yüzme kaslarımızı geliştirir.
Tom bizim hünerli işçimizdi.
Gezegenimize dikkat et.
O bizim komşumuz.
O, bizim şirket yöneticimizdir.
İşte bizim kitaplarımız.
Bunlar bizim kitaplarımız.
Gelecek için planlarımızı tartıştık.
O bizim rehberimiz olarak hareket etti.
Herkes isimlerimizi bilir.
Şu, bizim okulumuz.
Okulumuz yandı.
Bizim havamız kirlidir.
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar bizim düşmanlarımıız.
O bizim gezegen.
Bizim otobüs var.
Tom bizim arkadaşımız.
Şemsiyelerimiz nerede?
Bizim nedenlerimiz vardı.
- Düşmanımız mısın?
- Sen bizim düşmanımız mısın?
- Tom bizim düşmanımızdır.
- Tom bizim düşmanımız.
Bizim tanrılarımız öldü.
Onlar bizim misafirlerimiz.
Hayvanlar bizim arkadaşlarımızdır.
George bizim takımın kaptanıdır.
Bu okul bizimdir.
Benzinimiz bitti.
O bizim babamız.
Esperantistler bizim arkadaşlarımızdır.
O, uyarılarımızı görmezden geldi.
Kültürümüz tehdit ediliyor.
Bu ekonomimize yardımcı oluyor.
Çocuklarımız bizden nefret ediyor.
Komşumuzun bir kaburgası kırıldı.
Karnizmin bedelini, kalbimizle ve aklımızla,
Bu hedefler bize hayatımızın önemli anlarını ve fırsatlarını sunar.
Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.
Arkadaşım rehberimiz olacak.
Çabalarımızla alay ettiler.
Bu senin hatan mı yoksa bizim mi?
Günlük alışkanlıklarımız üretiyor.
iddialı bir plan uyguluyoruz,
Kısacası, dünyamız hızla değişti.
Dünyamız çok hızlı değişiyor
Birinci önceliğimiz, ateş.
Neyse ki acil durum telsizimiz var.
Pekâlâ, seçeneklerimizi gözden geçirmeliyiz.
özellikle de bizim demokrasimize.
Öfkemiz büyük bir rahatsızlık getiriyor