Examples of using "Hitte" in a sentence and their turkish translations:
Isı ezici.
Biz sıcakta terliyorduk.
Gece gelince sıcaktan kurtulmak mümkün...
Tom sıcaktan bayıldı.
- Sıcağa alışkındım.
- Ben sıcağa alışkındım.
Sıcağa dayanamıyorum.
Bu hem ateş hem de ısı kaynağı olacak
Isının büyük kısmını zeminden kaybedersiniz.
Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.
- Sıcaktan uyuyamıyordu.
- Sıcaktan dolayı uyuyamadı.
Bu ısıya alışık değilim.
İlaçlar bu orman sıcağında uzun süre dayanmaz. Yani, vakit çok önemli.
Hava ısındıkça güçsüzleştiğimi hissediyorum.
Banyo yapıyormuş gibi sıcaklık yavaşça artırılmalı,
İyi işti! Ama yılan zehri bu sıcakta çok dayanmaz.
Hiç esinti ve kavurucu bir sıcaklık yok sütunu yavaşlatır.
İlaçlar bu orman sıcağında uzun süre dayanmaz. Yani, vakit çok önemli.
Ama sıcaklık cidden öldürücü. 62 dereceye ulaşabiliyor
Bu da burayı börtü böceğin sıcaktan korunması için harika bir yer haline getiriyor.
Ama ihtiyacımız olanı aldık, bu iyi. Bakın, günün sıcaklığının geçtiği anlaşılıyor.
Saladin, ısının yükselmesini ve Hıristiyanların ne yapacaklarını görün.
Sadece çölün sıcaklığıyla ya da arazinin tehlikeleriyle de değil,
Ama burası oldukça yavaş bir güzergâh ve de havanın sıcak olması ilaçlar için bir sorun.
Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.
Hâlâ çölde keşfetmemiz gereken bir sürü yer var. Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.
Güneşin ısısı kili sertleştirir.