Translation of "Flauw" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Flauw" in a sentence and their turkish translations:

- Je viel flauw.
- U viel flauw.
- Jullie vielen flauw.

Sen bayıldın.

Tom viel flauw.

Tom bayıldı.

Maria viel flauw.

Mary bayıldı.

Ik viel flauw.

Ben bayıldım.

Tom viel bijna flauw.

Tom neredeyse bayılacaktı.

- Ze vielen flauw.
- Zij vielen flauw.
- Ze zijn flauwgevallen.
- Zij zijn flauwgevallen.

- Onlar kendinden geçtiler.
- Onlar bilinçlerini kaybettiler.

Ik heb geen flauw benul.

- Hiçbir fikrim yok.
- Bir fikrim yok.

Ik heb geen flauw idee.

En ufak bir ipucum yok.

Tom viel flauw van de hitte.

Tom sıcaktan bayıldı.

Ik denk dat ik flauw ga vallen.

Sanırım bayılacağım.

Zij viel flauw vanwege de slechte lucht.

O kötü havadan dolayı bayıldı.

Ze viel bijna flauw toen ze het bloed zag.

Kanı gördüğünde neredeyse bayılıyordu.

Hij viel in het midden van zijn toespraak flauw.

Konuşmasının ortasında bayıldı.

Ik heb geen flauw idee waar Tom het over heeft.

Tom'un neden bahsettiği konusunda hiçbir fikrim yok.

Maar ik had toen nog geen flauw benul van digitale echokamers.

Anlaşılan, dijital eko halkaları hakkında hiç fikrim yoktu

Hij viel flauw van honger en vermoeidheid, maar even later kwam hij weer bij.

O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.

Tom denkt dat Maria geen flauw idee heeft van wat er aan de hand is.

Tom Mary'nin neler olduğu hakkında bir ipucu olmadığını düşünüyor.