Examples of using "Flauw" in a sentence and their turkish translations:
Sen bayıldın.
Tom bayıldı.
Mary bayıldı.
Ben bayıldım.
Tom neredeyse bayılacaktı.
- Onlar kendinden geçtiler.
- Onlar bilinçlerini kaybettiler.
- Hiçbir fikrim yok.
- Bir fikrim yok.
En ufak bir ipucum yok.
Tom sıcaktan bayıldı.
Sanırım bayılacağım.
O kötü havadan dolayı bayıldı.
Kanı gördüğünde neredeyse bayılıyordu.
Konuşmasının ortasında bayıldı.
Tom'un neden bahsettiği konusunda hiçbir fikrim yok.
Anlaşılan, dijital eko halkaları hakkında hiç fikrim yoktu
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
Tom Mary'nin neler olduğu hakkında bir ipucu olmadığını düşünüyor.