Examples of using "Brengt" in a sentence and their turkish translations:
...tehlike doğurur.
Ama tehlike de doğurur.
Gece herkes rahat bir nefes alıyor.
Peki bu teknoloji bizi nereye götürüyor?
Öfkemiz büyük bir rahatsızlık getiriyor
...her saat ayrı bir zorluk çıkarır.
Bana yeni haberler verdi.
- Bu muska bana iyi şans getirir.
- Bu nazar boncuğu bana iyi şans getirir.
- Beni nereye götürüyorsunuz?
- Beni nereye götürüyorsun?
Kırık bir ayna kötü şans getirir.
O, beni utandırıyor.
Sami ramazanı yalnız geçirir.
Gece gelince sıcaktan kurtulmak mümkün...
Yeni bir yıl hep umut getirir.
Gelecek ne getirir, kim bilir?
Noel Baba'nın sana ne getirmesini istersin?
Geceleri, su onları bir araya getirir.
Mary banyoda saatler harcıyor.
Kes şunu! Onu rahatsız ediyorsun.
Onun hareketi kafamı karıştırıyor.
Umut ailelerimizi beslemez.
- Bu otobüs seni müzeye götürecek.
- Bu otobüs sizi müzeye götürecek.
Bu otobüs sizi istasyona götürecek.
geleceklerinde ne yattığını tahmin etmek imkânsızlaşıyor.
Güneşin batmasıyla yoğun sıcaktan bir nefes alıyorlar.
Bu, onu farklı bir seviyeye taşıyor.
Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
Noel Baba'nın Noel için sana ne getirmesini istiyorsun?
Tom video oyunları oynamaya çok zaman harcıyor.
araziyi haritalayan, olası engelleri teşhis edendir.
Peki hangi tarafa gidersek enkaza daha hızlı ulaşırız?
Tom çöpü dışarı çıkarmanı istiyor.
Günlük gazete dünya'nın sorunlarını kahvaltı masasına getirir.
Çocuklarla gittikçe daha az zaman harcıyorsun.
Tom futbol oynamaya çok zaman harcıyor.
sosyal olarak hoşa giden yollar bulmamız gerekiyor.
Beni buradan uzaklara götürecek bir tekne istiyorum.
Gün sonunda topladığı materyalleri bize getiriyor,
Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor
Yani soyları tükenmeye doğru giderken ölen her orangutanın başına gelenler
Güneşin güçlenmesiyle... ...yeni yaşamlar başlar ve zorluklar yavaş yavaş unutulur.
Aşırı içme sağlığınız için zararlıdır.
O ne zaman Tokyo'ya gelse bizimle kalır.
Açık düzlüklerde her gece farklı bir mücadele verilir. Afrika Savanı kararıyor.
Sana bir şey sakladığımı düşündüren nedir?
Bak, gözaltında değilsem, o zaman beni arkadaşlarımın yanına geri götürmeni istiyorum.
Noel'i Tom'la mı geçireceksin?
Noel'i Tom'la geçirmiyor musun?
Halatla inmek iyi olur, hemen oraya ineriz. Kötü yanı, halatı bağlayacak pek bir şeyin olmaması.