Examples of using "Gedijen" in a sentence and their turkish translations:
Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.
Şehir ortamında refah seviyesi yükselen tek primatlar biz değiliz.
Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.
Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER