Examples of using "Bevroren" in a sentence and their turkish translations:
...buz krallıklarına...
Et dondurulmuş.
Ayaklarım dondu.
Göl dondu.
Ayak parmaklarım dondu.
Göl donmuş.
Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.
Göl tamamen dondu.
Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.
Gölün yüzeyi tamamen donmuş olsa da
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.
Donmuş olduğu için
- Patenlerini al. Göl buz tutmuş.
- Patenlerini al. Göl donmuş.
Soğuğa rağmen yiyecek stokları donmamış.
Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.
Sibirya'da donmuş bir mamut bulundu.
ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.
yoksa larvaları alıp donmuş gölde balık mı avlayalım?
Daha doğrusu kanunların belirli bir siyasi dönemin donmuş ifadesi olduğu söylenince alınıyorlar.
Havuzun paten yapacak kadar donduğunu düşünüyor musun?
Yerde insanlar daha arabalarını bile terk edemeden dondular.
düşman topraklarında şaşırtıcı bir zorunlu yürüyüşe yönlendirdi . nehir