Examples of using "Landschappen" in a sentence and their turkish translations:
Japonya doğal güzellikleriyle zengindir.
Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.
Vahşi manzaraları ve kalabalık şehirlerinde epik bir savaş veriliyor.