Translation of "أعراض" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "أعراض" in a sentence and their turkish translations:

هذا الفيروس لا يظهر أي أعراض لفترة طويلة.

uzun süre semptom göstermiyor kendini gizliyor bu virüs

لم يبدِ سامي أيّ أعراض تدلّ على مرض عقليّ خطير.

- Sami ciddi zihinsel hastalık belirtileri göstermiyordu.
- Sami ciddi akıl hastalığı belirtileri göstermiyordu.

"هؤلاء المصابين بالفعل و لايعرفون، أو بالكاد تظهر عليهم أية أعراض،"

"Enfekte olup bunu bilmeyenler ya da neredeyse hiçbir semptom göstermeyenler,

متلازمة باريس هي نوع من الصدمة الحضارية. إنه مصطلح نفسي يوصف به الأجانب الذين يبدأون العيش في باريس، مجذوبين إلى صورة المدينة بوصفها مركزًا للموضة، ثم لا يستطيعون الاندماج جيدا مع التقاليد والثقافة المحليين، فيفقدون توازنهم العقلي وتظهر عليهم أعراض قريبة من الاكتئاب.

Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.