Examples of using "سامي" in a sentence and their turkish translations:
Sami geri döndü.
Sami kaçtı.
Sami yanıtladı.
Sami biliyordu.
Leyla, Sami'yi vurdu.
Sami yalnız gitti.
Sami anne ve babasını seviyor.
Sami beni endişelendiriyor.
Sami hala telaşlı görünüyordu.
Sami Arapça konuşur.
Sami polis tarafından alındı.
Sami, Leyla'dan hoşlanıyordu.
- Sami küfür etti.
- Sami lanet etti.
Sami ölüyordu.
Sami'nin kafası karışıktı.
- Sami tam bir aptal.
- Sami tam bir idiot.
Sami'nin ailesi onu aldı.
Sami'nin bir kız kardeşi var.
Sami bağırmaya devam etti.
Sami bir özel dedektiftir.
Sami yemek yemeye başladı.
- Sami'yi arayacağım.
- Sami'yi çağıracağım.
Sami dışarı çıktı.
- Sami Müslüman.
- Sami Müslümandır.
Sami öldürüldü.
Sami terk etti.
Sami şikayette bulundu.
Sami hayatta kaldı.
Sami uyandı.
Sami emekli oldu.
Sami kabul etti.
Sami saklandı.
Sami aradı.
Sami yemek yapıyor.
- Sami bir aptaldır.
- Sami bir idiottur.
Sami kazanacak.
Sami vardı.
Sami sana anlatacak.
Sami bekledi.
Sami bir doktordur.
- Sami hayatta kalacak.
- Sami kurtulacak.
- Sami idrar yapıyordu.
- Sami çiş yapıyordu.
Sami kendi hayatına son verdi.
Sami ortadan kayboldu.
Sami ortaya çıktı.
Sami yürüyor.
Sami geri dönüyor.
Sami öldü.
- Sami boy abdesti aldı.
- Sami gusül etti.
Sami abdest aldı.
Sami ezan okudu.
Sami dans etti.
Leyla, Sami'den ayrıldı.
- Sami yine hareket ediyor.
- Sami yine taşınıyor.
Sami, kliniğin yöneticisidir.
Sami'nin ayakkabıları kayıptı.
- Sami, Mısır'dan ayrıldı.
- Sami, Mısır'ı terk etti.
Sami, Leyla için bekledi.
Sami gülmedi.
Sami benden hoşlanmadı.
Sami topraklarını camiye bağışladı.
Sami uyuşturucu kullanıyordu.
- Sami'nin anahtarı var.
- Sami anahtara sahip.
- Anahtar Sami'de.
- Sami içeri girdi.
- Sami eve taşındı.
Sami yüksek bir ses işitti.
Sami, Leyla'nın hayatını tehdit etti.
Sami çok şaşkındı.
Sami çok utangaçtı.
Sami iyi olacak.
- Sami Müslüman değildi.
- Sami gayrimüslimdi.
- Sami ömrünü Tanrı'ya adadı.
- Sami ömrünü Allah'a adadı.
Sami hayattan uzaktadır.
Sami hiç gürültü yapmadı.
- Sami dini bütün bir Müslüman.
- Sami mütedeyyin bir Müslüman.
- Sami dini vecibelerini yerine getiren bir Müslüman.
Fadıl aniden öldü.
Sami, Leyla'yı dinledi.
Sami pencereleri kilitledi.
Sami kazara öldü.
Sami bir kaza geçirdi.
Leyla, Sami'yi reddetti.
Leyla, Sami'ye ilaç verdi.
Leyla, Sami'yi korudu.
Sami, Leyla'ya saldırdı.
Leyla, Sami'ye vurdu.
Sami, Leyla'yı bekliyor.
Sami dans etmeye başladı.
Sami'nin saçları dökülüyor.
Sami özür diliyordu.
Sami suçunu itiraf etti.
Sami hayır dedi.
Sami kendi annesini öldürdü.
Sami'nin başı çıkarıldı.
Sami herkesi kandırdı.
Leyla, Sami'yi hatırlıyor.
Sami kartları dağıttı.
- Sami bugün hareket ediyor.
- Sami bugün taşınıyor.
Sami bir silah sesi duydu.