Translation of "خطير" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "خطير" in a sentence and their turkish translations:

الأخضر-- غير خطير.

Yeşil- önemi az.

إنه خطير جداً.

Çok tehlikeli.

‫لكن ذلك خطير.‬

Ama bu iş riskli.

هذا أمرٌ خطير.

Bu tehlikeli bir şey.

إنه خطير للغاية.

Çok tehlikeli.

آرت متعقّب خطير.

Aart tehlikeli bir stalkerdır.

‫كان هذا خطأ خطير.‬

Bu kritik bir hataydı.

مع الأسف كمخدر خطير

Ne yazık ki tıpkı tehlikeli bir uyku ilacı gibi,

‫إنه مكشوف بشكل خطير.‬

Tehlikeli şekilde soğuğa maruz kalıyor.

‫نهج خطير.‬ ‫هدأت المنافسة،‬

Bu taktikler tehlikeli. Rakibi susturulunca...

‫إن التزاوج مسعى خطير.‬

Kur yapmak tehlikeli bir uğraştır.

سامي مجرم خطير للغاية.

Sami son derece tehlikeli bir suçludur.

سامي مفترس جنسيّ خطير.

- Sami tehlikeli bir avcıdır.
- Sami tehlikeli bir yırtıcıdır.

- لقد ورّطت نفسك في مشكل خطير.
- لقد وضعت نفسك في وضع خطير.

Tehlikeli bir duruma rastladın.

وجود هاته الصفائح عامل خطير،

Plakların oluşumu bir risk etkeni,

شعور خطير بالأمان بشكل زائف.

tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.

انس ذلك. هذا خطير للغاية.

Unut gitsin. O çok riskli.

كانت ليلى في وضع خطير.

Leyla tehlikeli bir durumdaydı.

سامي سارق مسلّح و خطير.

Sami tehlikeli bir silahlı soyguncudur.

- خطير جداً بالنسبة لكَ أن تكون هنا.
- خطير جداً لكِ أن تكوني هنا.

Burada kalman çok tehlikeli.

وجد كاتبوغا نفسه الآن في وضع خطير

Şimdi ise Kitbuqa kendini tehlikeli bir pozisyonda buldu.

لا شكّ أنّ اللّعب هناك أمر خطير.

Orada oynamak tehlikeli olmalı.

القليل من المعرفة يمكن أن يكون شيء خطير.

Biraz bilgi tehlikeli bir şey olabilir.

جمال سفّاح خطير. دائما ما يتورّط في مشاكل.

Jamal tehlikeli bir haydut. Her zaman başı beladadır.

‫هناك جزء واحد خطير في الأفعى ‬ ‫وهو السم والأنياب.‬

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri.

لم يبدِ سامي أيّ أعراض تدلّ على مرض عقليّ خطير.

- Sami ciddi zihinsel hastalık belirtileri göstermiyordu.
- Sami ciddi akıl hastalığı belirtileri göstermiyordu.

عام 2011 . ليشرح لنا قصة فيروسٍ خطير انتشر في كل العالم

can alan ve ülkelere kapanan tehlikeli bir virüsün hikayesini anlatmak .

لم يلبث سامي و أن علم أنّ فريد شخص خطير جدّا.

Sami çok geçmeden Ferit'in çok tehlikeli olduğunu öğrendi.

في الحقيقة، مريضي المتأزّم بالرّبو يكون بأكثر وضع خطير عندما يكون هادئًا.

Aslında ağır astımlı hastam sessizken daha çok risk altında oluyor.

‫هناك جزء واحد خطير في الأفعى ‬ ‫وهو السم والأنياب.‬ ‫حسناً، هيا بنا.‬

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri. Tamam, hadi gidelim.