Examples of using "خطير" in a sentence and their turkish translations:
Yeşil- önemi az.
Çok tehlikeli.
Ama bu iş riskli.
Bu tehlikeli bir şey.
Çok tehlikeli.
Aart tehlikeli bir stalkerdır.
Bu kritik bir hataydı.
Ne yazık ki tıpkı tehlikeli bir uyku ilacı gibi,
Tehlikeli şekilde soğuğa maruz kalıyor.
Bu taktikler tehlikeli. Rakibi susturulunca...
Kur yapmak tehlikeli bir uğraştır.
Sami son derece tehlikeli bir suçludur.
- Sami tehlikeli bir avcıdır.
- Sami tehlikeli bir yırtıcıdır.
Tehlikeli bir duruma rastladın.
Plakların oluşumu bir risk etkeni,
tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.
Unut gitsin. O çok riskli.
Leyla tehlikeli bir durumdaydı.
Sami tehlikeli bir silahlı soyguncudur.
Burada kalman çok tehlikeli.
Şimdi ise Kitbuqa kendini tehlikeli bir pozisyonda buldu.
Orada oynamak tehlikeli olmalı.
Biraz bilgi tehlikeli bir şey olabilir.
Jamal tehlikeli bir haydut. Her zaman başı beladadır.
Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri.
- Sami ciddi zihinsel hastalık belirtileri göstermiyordu.
- Sami ciddi akıl hastalığı belirtileri göstermiyordu.
can alan ve ülkelere kapanan tehlikeli bir virüsün hikayesini anlatmak .
Sami çok geçmeden Ferit'in çok tehlikeli olduğunu öğrendi.
Aslında ağır astımlı hastam sessizken daha çok risk altında oluyor.
Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri. Tamam, hadi gidelim.