Translation of "الفيروس" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "الفيروس" in a sentence and their turkish translations:

لتدمر الفيروس.

virüsü yok edebilir.

بينما ينتشر الفيروس بسرعة

virüs hızla yayılırken

تزداد قوة في الفيروس

virüste o kadar güçleniyor

هذا الفيروس مهم جدا

Bu virüs çok önemli

دعهم يفهمون أهمية الفيروس

Virüsün önemini anlasınlar

فكيف نحارب هذا الفيروس؟

O zaman biz bu virüsle nasıl mücadele edeceğiz

إذا حصلنا على الفيروس

Eğer virüsü kapmışsak

بدون نشر هذا الفيروس

bu virüsü yaymadan

والحماية من هذا الفيروس

Ve o virüsten korunun

هذه الخفافيش تحمل الفيروس بسهولة

virüsü ise çok kolay taşır bu yarasalar

في الواقع يحمل هذا الفيروس

bu virüsü taşır aslında

هنا يظهر الفيروس تطوره هنا

işte virüs burada gelişimini gösteriyor

ما تأثير الفيروس في الخلية

virüs hücrede nasıl bir etki yapar

إذا كان الفيروس يستخدمك كمضيف

eğer virüs sizi konakçı olarak kullanıyorsa

الحل لهذا الفيروس بسيط للغاية

Bu virüsün çözümü ise çok basit

وسوف نكون خاليين من الفيروس.

Ve virüsten kurtulmuş olacağız.

لكن هنا نتحدث عن الفيروس

Ama işte virüsü anlatıyoruz

اتخذنا جميع الاحتياطات ضد الفيروس

Virüse karşı bütün önlemleri biz almıştık

نحن ننشر هذا الفيروس كبشر

Bu virüsü bizler insanlar olarak yaymamız

الفيروس لا ينتقل الناس يتداولون

Virüs dolaşmıyor insanlar dolaşıyor

الذين عانوا من الفيروس بعد تطعيمهم،

güvenli ve etkin olması için araştırılmasını

دعونا نرى من أين أتى الفيروس

virüs nereden ortaya çıkmış bir bakalım

للتطور عندما يظهر الفيروس لأول مرة

virüs ilk ortaya çıktığında gelişim gösterebilmek için

الفيروس الذي يستخدم هذا الخفافيش كمضيف

bu yarasayı konakçı olarak kullanan virüs

يواجه هذا الفيروس الآن في تركيا.

Türkiye'de artık bu virüsle karşı karşıya.

ماذا يمكن أن يفعله الفيروس بي

Bana virüs ne yapabilir ki

هناك أيضًا فيروس ما بعد الفيروس

Bir de virüsten sonrası var

ستتأثر الزراعة بشكل كبير بهذا الفيروس

Bu virüs yüzünden tarım çok büyük oranda etkilenecek

الفيروس لا ينتشر ، الناس يتداولون ، للأسف

Virüs dolaşmıyor insanlar dolaşıyor maalesef

وهذه القطرات هي التي تحمل الفيروس.

ve virüsü taşıyan da bu damlacıklardır.

يغلَّف الفيروس بطبقة خارجية رطبة لحمايته،

Virüsün etrafında koruyucu bir nem tabakası vardır.

و يحد هذا من انتشار الفيروس

Ve bu virüsün yayılmasını sınırlar.

إنها تنتقل من جارٍ للآخر مثل الفيروس.

Komşudan komşuya virüs gibi yayılıyorlar.

أنت تعرف أنهم فعلوا الفيروس في المختبر

biliyorsunuz virüsü laboratuvarda yaptılar

يقيد الفيروس في مخلوقات أخرى من الفضاء

diğer canlılardaki virüs kısıtla alandan kaynaklı

دعونا نلقي نظرة سريعة على الفيروس قريبا

kısaca bir de virüse bakalım kısa bir şekilde

يجلس في منازلنا المريحة بسبب هذا الفيروس

bu virüs yüzünden sıcacık evlerimizde otururken

يمكننا القول أن الفيروس الصيني يكاد يضرب

Çin virüsü neredeyse yendi diyebiliriz

الآن يسيطرون على الفيروس ويمنعونه من الانتشار.

Şimdi ise virüsü kontrol altına alıp yayılmasını engelliyorlar

ديمي. كيف يمكننا محاربة هذا الفيروس بجدية؟

Demi. Bu kadar ciddiyetsiz bir şekilde nasıl mücadele verebiliriz bu virüsle?

كيف تم تشغيلها وتشغيلها عندما جاء الفيروس

Virüs gelince nasılda koşarak kaçtılar öyle

بينما نخشى الآن من وجود هذا الفيروس

Bizler şimdi de bu virüs var diye korkarken

لذا لم يكن حادثنا ذلك الفيروس الصغير

Demek ki olayımız o küçücük virüs değilmiş

نحن أيضًا مهتمون جدًا بمن أزال الفيروس

Virüsü kimin çıkardığıyla da çok ilgileniyoruz

حيث أن الفيروس نشأ في الأراضي الصينية.

"Virüs Çin'de ortaya çıktı,

قاموا بصنع الفيروس ، هاجموا. هذه هي القوى دائما

virüsü yaptılar saldılar. Hep dıj güçler bunlar

باختصار ، هذا الفيروس موجود بالفعل في الطبيعة نفسها

yani kısacası doğanın kendisinde bu virüs zaten mevcut

هذا الفيروس لا يظهر أي أعراض لفترة طويلة.

uzun süre semptom göstermiyor kendini gizliyor bu virüs

فكيف ينتقل الفيروس من هذا الخفاش إلى الإنسان؟

peki, bu yarasadan insana virüs nasıl geçer?

لذلك يجعل هذا الفيروس قابلا للانتقال إلى البشر

bu durumda bu virüsü insanlara bulaşabilir hale getiriyor

هل كان من المفترض إطلاق مثل هذا الفيروس؟

böyle bir virüsün çıkması mı gerekiyordu?

تقول الصين إنني سأبني مستشفى لمكافحة هذا الفيروس

Çin bu virüsle mücadele edebilmek için bir hastane yapacağım diyor

و التى تتبخر تاركة الفيروس معلقاً فى الهواء

ve bunlar buharlaşır ve canlı virüsü havada bırakabilir.

توفي كورونا من الفيروس. أسوأ شيء هو أن الطبيب الذي اكتشف لأول مرة فيروس الاكليل هذا مات بسبب الفيروس.

Korona virüsten öldü. İşin daha acısı ise bu korona virüsünü ilk tespit eden doktor da virüsten öldü.

لكنه ليس الفيروس الوحيد الذي يحتوي على خفاش حي

ama tek virüs barındıran canlı yarasa değildir

الفيروس ليس دائمًا شيئًا يتم إنتاجه في بيئة معملية.

virüs her zaman laboratuvar ortamında üretilecek bir şey de değildir.

قال إنني بصحة جيدة وممارسة الرياضة لسنوات وتحدى الفيروس

Ben yıllardır sağlıklıyım ve spor yapıyorum dedi ve virüse meydan okudu

أعطى رسالة للعالم أننا على وشك هزيمة هذا الفيروس

Tüm Dünya'ya biz bu virüsü yenmek üzereyiz mesajını verdi

تعال إلى نفسك الآن. ينتشر هذا الفيروس بسرعة كبيرة.

Kendinize gelin artık. Çok hızlı yayılıyor bu virüs.

لا ينبغي أن يكون الفيروس خائفا ، لا يهم كثيرا

Virüsten korkulmaması gerekiyor çok da önemli değil

يعتقلون الشخص الذي يروي حقائق الفيروس على شاشة التلفزيون.

Televizyonda virüsün gerçeklerini anlatan kişiyi tutukluyorlar.

المطعم. وعبر الفتاة والطعام ينتشر الفيروس الذي ينتقل عبر

lokantada bir kızla el sıkışmaya gider . Ve kız ve yiyecek yoluyla,

الفيروس لاول مرةٍ في ماليزيا عام الفٍ وتسعمائةٍ وثمانيةٍ

defa ortaya çıktı virüstür. Daha sonra

والتواجد في الخارج له تأثير على الفيروس نفسه أيضا.

Dışarıda olmanın virüsün kendisi üzerinde de bir etkisi var.

تنفي وجود الفيروس على اراضيها سريعاً. لكن العالم بقي متخوفاً

ermemiş olmasına rağmen, gezegeni tamamen kapanmaya döndürebilecek yeni bir davetsiz misafir

موقعها الرسمي ان ذلك الفيروس يعتبر احد مصادر الاوبئة الاخطر

söyledi . Ve bir yere yayılması durumunda, hemen harekete geçmek gerekiyor.

انتشاره. ولكن ما قصة هذا الفيروس ومن اين انطلق? ظهر

Orada bir domuz çiftliğinde, bin dokuz yüz doksan sekiz Malezya'da ilk

الصحة ان ذلك الفيروس ينتقل عبر خنازير ولحومها ويمكنه التنقل

yoluyla bulaştığını ve insanlar ve sebze ve meyveler dahil birçok gıda yoluyla

عن الاعراض لذلك الفيروس فهي تبدأ بالظهور خلال ثلاثة الى

gelince , enfeksiyona maruz kaldıktan üç ila

الفيروس حيث يقول العلماء انها بين اربعة واربعة عشر يوماً

, bilim adamlarının dediği gibi, dört ila on dört gün arasında

إذا طفت القطرة، ثم تبخرت، يبقى الفيروس خارجًا في الهواء

Bir damlacık havada süzülür ve sonra buharlaşırsa bu virüsün bir süreliğine

لم يرى أي نظام مناعي بشري هذا الفيروس من قبل

Hiçbir insanın bağışıklık sistemi bu virüs ile karşılaşmadı.

الجميع يتحدث عن الفيروس والموت. لا أحد يتحدث عن المجاعة والمجاعة.

Herkes virüsten ve ölümden bahsediyor. Hiç açlıktan ve kıtlıktan bahseden yok.

وقد تكون دون اعراضٍ في البداية ما يساعد على انتشار الفيروس

ve ilk başta semptomsuz olabilirsiniz, bu da virüsün daha hızlı

ونقل الفيروس من هذا الشخص، عن طريق الهواء، إلى تلك العوائل.

Vİrüsü bu insandan hava yoluyla diğer ailelere taşıdı.

هل حركة الهواء جيدة حولكم لإزاحة أي جزيئات من الفيروس بعيدا؟

Etrafınızda virüs partiküllerine dağıtabilecek, iyi bir hava akışı var mı?

يجب أن يخرج كمية كافية من جزيئات الفيروس تستطيع إصابتك بالعدوى،

Bir enfeksiyon başlatmak için yeterince virüs partikülünü dışarı atmaları gerekir.

بمعنى أن الفيروس لا يزال موجوداً وقادراً على إصابتك أنت وغيرك.

Virüs hala ellerinizde. Sizi ve diğerlerini hala hasta edebilir.

تم إجراء نفس التطبيقات والمماثلة هنا أيضًا. وكادت الصين تتغلب على الفيروس

Yine aynı ve benzeri uygulamalar burada da yapıldı. Ve Çin neredeyse virüsü yendi

على الرغم من الفوائد العديدة ، إلا أن الضرر الوحيد هو مشكلة الفيروس هذه

bu kadar yarara rağmen tek zararı işte bu virüs mevzusu

هذا هو السبب في ظهور الفيروس الذي يدخل جسم الخفافيش بطريقة مقاومة للغاية.

işte bu yüzden yarasanın vücuduna giren virüs çok dirençli bir şekilde karşımıza çıkıyor

هناك نفس المشكلة في جميع أنحاء العالم. يعد الفيروس الصغير غير المرئي نهايتنا.

Tüm Dünya'da aynı sorun var. Gözle görünmeyen küçücük virüs sonumuzu hazırlıyor.

"ماذا يمكن أن يفعله الفيروس بنا؟" إذا قال أحد ، شاهد هذا الفيديو حتى النهاية.

"Ya bir virüs bize ne yapabilir?" diyenler varsa bu videoyu sonuna kadar izleyin.

ماذا عن أوروبا؟ أوروبا تتصارع مع الموت. لأننا لم نأخذ هذا الفيروس بجدية كافية.

Peki ya Avrupa? Avrupa ölümle boğuşuyor. Çünkü bizler bu virüsü yeterince ciddiye almadık.

بهذه الدورة سيموت من الجوع الذي لا يموت من الفيروس. نحن في المنزل كأشخاص واعين.

Virüsten ölmeyen açlıktan ölecek bu gidişle. Bilinçli insanlar olarak evdeyiz.

لذا ما عليك القيام به هو العيش من خلال اتخاذ الاحتياطات دون العناد مع الفيروس.

Demek ki yapılması gereken virüsle inatlaşmadan önlemleri alarak yaşamak

مع هذه الدورة ، سوف نموت من الفيروس أو من المال. علاوة على ذلك ، لا تعيش هذه المشكلة تركيا واحدة.

Bu gidişle ya virüsten öleceğiz ya da parasızlıktan. Üstelik bu sorunu bir tek Türkiye yaşamıyor.