Translation of "بالفعل" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "بالفعل" in a sentence and their turkish translations:

ناقشناه بالفعل.

gereken bir şiirdir .

غادروا بالفعل.

Onlar zaten gittiler.

هذا ممكن بالفعل.

Bu şimdiden mümkün.

الحياة مخيفة بالفعل،

Hayat zaten yeterince korkutucu,

هذا صحيح بالفعل.

Bu doğru.

بالفعل، يوجد فارق.

Şimdi, işte açıklık.

‫إنها تلسع بالفعل.‬

Şimdiden sızlamaya başladı.

نحن منقسمون بالفعل

biz çoktan bölünmüşüz ocu, bucu diye

ثم عذابتك بالفعل

e o zaman çoktan kıyametin

الجو يحمينا بالفعل

atmosfer bizi zaten koruyor

لقد نسيت بالفعل

- Çoktan unutmuşsun.
- Çoktan unutmuşsundur.
- Zaten unutmuşsun.

لقد أخبرتهم بالفعل.

Onlara zaten söyledim.

لم نكن نحن بالفعل.

Bu bizim hakkımızda değildi gerçekten.

وقد حدث هذا بالفعل.

Aldım da.

الكون كتب القصيدة بالفعل

Yazmayı planladığın şiiri

وقد بدأ هذا بالفعل.

Ve bu başladı bile.

حفار غير موجود بالفعل

iş makinesi zaten yok

البعض نسي العثماني بالفعل

bazıları ise Osmanlıyı çoktan unuttu bile

أخي ، لدينا الجو بالفعل

e kardeşim bizim zaten atmosferimiz var

ما اسم القطب بالفعل

yani aslında kutba ismini veren şey

هذا هو الحال بالفعل

İşte gerçekten durum böyle

هل كنت مملاً بالفعل؟

Ben gerçekten sıkıcı mıydım?

هذا يبدو مقرفا بالفعل.

O gerçekten iğrenç görünüyor.

ولأول مرة، استطعنا ذلك بالفعل.

ve ilk defa bunu gerçekten yapabiliyoruz.

وقد بدأنا بالفعل بدراسة رائدة

Bir pilot çalışma başlattık,

الذي أبقى الأطفال بعيدًا بالفعل،

ve bu duvarın nasıl çocukları dışarıda tuttuğunu

الرجال بالفعل يرون أنفسهم مخطئين

Erkekler bu güçlü, güvenilir olma

‫أشعر بالفعل بأن يديّ...‬ ‫كالثلج.‬

Ellerim şimdiden... Buz gibi oldu.

‫أشعر بالفعل بأن يديّ‬ ‫كالثلج.‬

Ellerim şimdiden... Buz gibi oldu.

أنا بالفعل لم أكن جاهزة.

Ben de kesinlikle değildim.

يمكننا بالفعل قياس مزاج الشخص،

bir insanın ruhsal durumunu ölçebiliyor

‫احتل آخرون هذا الملجأ بالفعل.‬

Bu sığınağa önceden el konulmuş.

بدأنا بالفعل ببناء هذه المباني

Uruguay'ın en yoksul kesimlerinde

‫أشعر بالفعل بأنها بدأت تتورم.‬

Şimdiden şiştiğini hissedebiliyorum.

أعتقد أن القرار صحيح بالفعل

karar bence zaten doğru

شاهدته بالفعل في هذا الفيلم

bu filmde oldukça izlendi aslında

لقد ذكرنا بالفعل كمال سونال

iyi de zaten bahsettiğimiz Kemal Sunal

البعض يهرب بالفعل بشكل انعكاسي

bazıları refleks olarak kaçmaya başladı bile

لدينا بالفعل العديد من الأساطير

bir çok mitolojimiz var bizim aslında

تم تدريس آلاف الساعات بالفعل

binlerce saat ders işlendi bile yahu

هل سنستكشفها بالفعل ونعرف ماهيتها؟

Bunu gerçekten de bulup ne olduğunu çözebilecek miyiz?

بأن الواقع ليس حقيقياً بالفعل.

gerçek olmayabileceğini fark ettim.

- أنا بالفعل متأخر.
- أنا تأخرت.

Zaten geç kaldım.

سوف تؤتي جهودهم ثمارها بالفعل

Çabanız mutlaka sonuç verecek.

كان زوجي الأخير غبيًا بالفعل.

Son kocam gerçekten aptaldı.

كانت ليلى بالفعل تملك ابنة.

Leyla'nın bir kızı vardı.

هل تعلمون كان اسمه سديم بالفعل؟

Gerçekten bulutsuymuş biliyor musunuz adı?

فأنت تحمل بالفعل صورة في عقلك،

zihninizde çoktan bir resme sahip oluyorsunuz

تلك النصيحة موجودة بالفعل ونصها كالتالي:

Bildiğiniz bu tavsiyeler şu şekilde sıralanıyor:

في الواقع، هذا يحدث بالفعل اليوم.

Aslında, günümüzde bu zaten oluyor.

أنا حتى وضعت المنهج لذلك بالفعل،

Hatta geliştirdiğim müfredat var,

فهم بالفعل يشعرون بالخزي مما فعلوا.

Bunun için kendilerini zaten ayıplıyor.

لكن أزمة المناخ تم حلّها بالفعل.

İklim krizi zaten çözüldü.

‫انظر، لقد تغيرت الأحوال الجوية بالفعل.‬

Vay canına, hava şimdiden ağırlaştı.

هناك شيئين أصبحتم تعرفونهما عني بالفعل:

Benim hakkımda şimdiden iki şey biliyorsunuz:

إذا واصلنا هكذا ، فسوف نختفي بالفعل

eğer bu şekilde devam edersek biz zaten yok olacağız

لا Whatsapp يخزن بالفعل هذه الصور

la o fotoğrafları zaten Whatsapp zaten depoluyor

لقد حذرت بالفعل من أجل Elazig

Elazığ için ben zaten uyarmıştım

كان هذا بالفعل في موضوعنا الرئيسي

zaten asıl konumuzda buydu

تناولت بالفعل كيف تحسن التمرينات من مشاعرنا،

Araştırma, egzersizin duygularımızı daha iyi hâle getirdiği,

هذا ما كان يحدث في دماغك بالفعل.

Bu aslında beyninizde olandı.

‫ربما تكون رائحتي قد وصلت له بالفعل!‬

Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!

لتذكيرها بالخِصال التي هي بالفعل تتحلّى بها...

ki aslında sahip olduğu

إذا كان مقتنع بإصرار أنه يعلم بالفعل."

en zeki adama açıklanamaz."

إن كان هناك نشاط تستمتع به بالفعل.

Eğer yapmaktan çok hoşlandığınız bir aktivite varsa,

أنا بالفعل بدأت أرى العديد من الإجابات.

Burada henüz şimdiden bir sürü cevap görüyorum.

هي بالفعل خير دليل يمكننا أن نلحظه.

aslında en görülebilir olanı.

أسست بالفعل الأنماط التي أحب أن أسمعها.

neleri duymak istediğimi çoktan belirlemişti.

كان أقارب الموروث محاطين بالفعل بحمار الميراث

miras eşek olarak geldi çıkarcı akrabalar çoktan etrafını sarmıştı

جميع المخاطر موجودة بالفعل في هذه البرامج

zaten bütün riskler bu programlarda da var

هذه المعلومات مسجلة بالفعل في قاعدة بياناتهم

zaten bu bilgiler kayıt ediliyor onların veri tabanına

هذا يعني أن نهاية العالم هنا بالفعل

burada zaten dünyanın sonu gelmiş demektir

لقد وصفت بالفعل تجربة فيلادلفيا بشكل خاص

Philadelphia deneyini zaten özel olarak anlatmıştım

ولكن يتم إدارتها بالفعل بواسطة جهاز كمبيوتر.

Ama gerçekten bir bilgisayar tarafından yönetiliyor.

هل من الممكن أنها بالفعل الساعة الثامنة؟

Saatin çoktan sekiz olması mümkün mü?

" تبدو و كأنك سائح ." " لكنني بالفعل سائح !"

"Sen bir turiste benziyorsun." "Fakat ben bir turistim!"

نحن بالفعل نميل لأن نجعل من الاشرار أخيار.

kötü düşünceleri kahramanlık gibi tasvir etmeye eğilimliyiz.

فنحن نتحدث بالفعل أحياناً عن قلب مكسور حقيقي.

tüm bunlara daha iyi bir yol bulabiliriz.

لوريل بريتمان: مع أن عارفين تملك قصصاً بالفعل.

LB: Yine de Arifeen'in hikayeleri vardı.

على الرغم من أني بالفعل أعلم كيف أسبح،

Yüzmeyi bilmeme rağmen

أعيش في غرب (تكساس)، حيث المياه شحيحة بالفعل.

Suyun çok az olduğu Batı Teksas'ta yaşıyorum.

‫فهمنا لبعض أكثر المخلوقات تميزًا‬ ‫بدأ يتغير بالفعل.‬

En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.

باختصار ، هذا الفيروس موجود بالفعل في الطبيعة نفسها

yani kısacası doğanın kendisinde bu virüs zaten mevcut

السيطرة بالفعل في يد المعلم بعد تلك الساعة

o saatten sonra kontrol öğretmenin elinde zaten

لذلك عندما تكون هناك بالفعل مشكلة مثل الاكليل

yani aslında korona gibi bir problem varken

إذا كان لدينا بالفعل مثل هذا المعلم ، واو

eğer zaten böyle bir öğretmenimiz varsa vay halimize

لقد ذكرنا بالفعل اختلاف بسيط في المناطق الريفية

Kırsal bölgelerde ise az önce de belirtmiştik birazcık farklılık var

ممارسة إيطاليا خاطئة لأنهم بالفعل في هذا الوضع

İtalya'nın uygulaması yanlış ki zaten bu durumdalar

ردود فعل الناس تجاه يسوع هناك مصورة بالفعل

İnsanların orada İsa'ya verilen tepkiler resmedilmiş aslında

بينما أسطولي قد أبحر بالفعل في الخليج الفارسي.

filom zaten Basra Körfezi'ne yelken açmıştı.

أنا بالفعل ذهبت إلى محل الجزار هذا الصباح.

Bu sabah zaten kasap dükkânına gittim.

لأن بإمكانهم بالفعل أن يوضحوا لنا كيفية تطوير المجتمع

Çünkü onlar gerçek anlamda toplumumuzu nasıl geliştireceğimizi bize gösteriyor

إنها مدهشة بالفعل أن هذا كله من أجل التواصل.

o da bütün bu olayın iletişim için ne kadar önemli olduğudur.

مارك بولوك: أخيراً، لقد قمت بإعادة بناء شخصيتي بالفعل.

Mark Pollock: Aslında, kimliğimi yeniden kurmayı başardım.

يقول البعض أننا بالفعل نشارك كوكبنا مع ذكاءات فضائية.

Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.

أعني، أنّ هذه القصة تبدو مستحيلة، ولكنها تحققت بالفعل.

Demek istediğim bu asla olmayacak bir hikâyeydi ama yine de başardı.

حرمت بالفعل الكثير من الناس من الاستفادة من الفضاء

mahrum bıraktı ve bizim uzayın nadir kişiler, zenginler

‫الصبار البرميلي يحتوي بالفعل ‬ ‫على الكثير من السوائل الجيدة.‬

Böyle bir altınfıçı kaktüsünde bol miktarda iyi sıvı bulunur.

فهي بالفعل تستخدم كثيرًا هذه الأيام في تعقيم الغرف،

odaları ve işyerlerini sterilize etmede

أنا بالفعل أضع ذاكرتي بصعوبة شديدة لتذكر كيفية اللعب

aslında nasıl oynandığını hatırlamak için hafızamı çok zorluyorum