Translation of "نوع" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "نوع" in a sentence and their turkish translations:

مع فرن غاز نوع وولف وثلاجة نوع سب زيرو ...

çok güzel bir evde yoga dersleriyle

بالحديث عن نوع السعادة

Sonuç olarak burada bahsettiğimiz mutluluk

الدلفين نوع من الثدييات.

- Yunus bir memeli türüdür.
- Yunus balığı bir tür memelidir.

إنه نوع مهدد بالانقراض.

Nesli tükenmekte olan bir türdür.

انه نوع من الفطر.

O bir mantar.

وأمتثلُ إلى معايير نوع الجنس.

erkeklerin beni takip etmesi çok iyi.

أي نوع من الشطائر تريد؟

Ne çeşit bir sandviç istiyorsun?

ما نوع الجراحة التي تحتاجها

Ne tür ameliyata ihtiyacın var?

أي نوع من الفواكه تريد؟

Ne çeşit meyve istiyorsun?

ما نوع البيتزا المفضّل لديك؟

En sevdiğin pizza türü nedir?

ما نوع السيارة التي يقودها؟

O ne tür araba kullanır.

أي نوع من الأشخاص أنت؟

- Sen ne biçim bir insansın?
- Nasıl birisin?

إنهم يعبرون عن نوع من ... الموقف غير المؤسف ، لكنه نوع من الأسى: "نعم ، حسنًا ،

Bir tür… pişmanlık duymayan bir tavır sergiliyorlar, ama bu biraz üzücü: 'Evet,

- أي نوع من الخبز تريدون أن تأكلوا؟
- أي نوع من الخبز تريد أن تأكل؟

Bana hangi ekmekten yemek istediğinizi söyleyin.

للتعامل مع نقاط ضعف نوع 2a.

tüm bu Tip 2a zayıflıklarıyla başa çıkabilmek için.

محدوده في بيانات من نوع واحد

tek veri seti ile sınırlanmış--

وهناك نوع من من الاحتفال بالكمال؟

mükemmelliği kutlamaya değer buluyoruz?

كان هناك 2000 نوع من الخوخ،

iki bin tür şeftali,

لديهم أرائك من نوع واحد متساو،

Kanepeleri aynı türden,

ما نوع الأكلات اليابانية التي تحبها؟

- Japon yiyeceğinin hangi türlerini seversin?
- Hangi tür Japon yiyeceklerini seversin?

بعيدة عن أي نوع من المساعدات القاونية

tecrit kamplarında.

لا يعتقد أن الموسيقى نوع من الضجيج.

müziğin gürültü olduğunu düşünmez.

أي نوع من الأشخاص اللطيفين يفعل هذا؟

Nasıl bir insan bunu yapar ki?

‫نجت من الفهد بمعجزة من نوع ما،‬

Mucize eseri pars onu öldürmemiş,

ليس لتنظيم أي نوع من اللوحات ولكن

her türlü kurulu düzene değil ama

الآن تتحول إلى نوع من الحرب البصرية

artık bir nevi görsel savaşa dönüşüyor bu iş

بالإضافة إلى نوع خاص من تقنيات التصوير

özel bir fotoğraflama tekniği ile bir araya getirilen

بغض النظر عن نوع الكرة التي تستخدمها.

Ne tür bir top kullanırsanız kullanın.

كل واحد يقول رأيه عن نوع من الديناصورات.

Herkes bir dinozor hakkında fikirlerini söylüyor.

نحن نبني صورة لُغز لأي نوع من المعتقدات،

inandığımız her türlü şeyin resminin bir yapbozunu yaratıyoruz,

ما هو نوع المعلومات الذي يتغلغل في الناس.

ne tür bilgilerin sızdığını öğrenmek istedik.

وكما تعرفون، هنالك نوع من المغالطات المنطقية لدينا

Hepimizin düştüğü bir mantık hatası var,

‫هذا هو نوع الأشياء‬ ‫الذي تعلق فيها الحيوانات،‬

Bu hayvanların da yakalandıkları bir şey.

‫هذا هو نوع الأشياء‬ ‫الذي تُحاصر فيها الحيوانات،‬

Bu hayvanların da yakalandıkları bir şey.

نود أن نعرف أي نوع من الجزيئات هي.

Bunun ne tür bir parçacık olduğunu bilmek istiyoruz.

نقبل الدفع بأي نوع من بطاقات الإئتمان المعروفة.

Bütün kredi kartlarını kabul ediyoruz.

قل لي أي نوع من الخبز تريد أكله.

Bana hangi ekmeği yemek istediğini söyle.

للآباء الحق الأول في اختيار نوع تربية أولادهم.

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

في الأعلى: حقائب تسوق وفرابتشينو، (نوع من القهوة المثلجة)

Yukarısı: Alışveriş poşetleri ve frappuccinolar.

ولكن نوع من الرحلات كاملة الزاد مدروسة المخاطر والعواقب.

gerçek, çantanı toplayıp çık tarzı bir seyahate.

ولكن يوجد نوع واحد من "إنجيل الرخاء" أؤمن به.

Ancak inandığım bir mutluluk hakikati var.

ما لم نتمكن من إحداث نوع من التغيير الهيكلي.

Yine de yapısal bir değişime gidebiliriz.

لا أستطيع أن أفهم أي نوع من الأشخاص هو

Bu kişilerden hiçbir şey anlayamıyorum.

ولم نحتل على أي نوع من أنواع الأمن لنقوم بذلك.

ya da herhangi bir güvenlik engelini aşmaya.

أظن أن الكثير منا يظن أنها نوع من الكلمات البذيئة.

Bunun, birçoğumuz için kötü ve karanlık bir kelime olduğundan şüpheleniyorum.

لكنني لا أصدق اى نوع من الوحش الذي لا يهزم

ama alt edilemeyecek canavarlar olduğunu düşünmüyorum.

ما نوع الاحتياطات التي اتخذناها عندما كان المستشفى غير ملائم؟

Hastanemiz yetersizken nasıl bir önlem almıştık biz

إنه نوع من الفكاهة التي هي حقًا قاسية أو قاتمة.

Bu gerçekten oldukça acımasız ya da acımasız bir mizah türüdür.

لايهم نوع التمرين الذي تقوم به، يمكنك القيام بأي تمرين تريده.

Yapmak istediğiniz egzersize dair kaygılanmayın, herhangi biri olur.

يمكنُ لكل سيارة إسعاف وعيادة طبية أن تحلل نوع السكتة الدماغية

Her ambulans ve her hastane inmenin türünü anlayarak

سواء كان لديك مؤسسة خيرية أو أي نوع من المنظمات الأخرى،

isterseniz bir hayır kuruluşunuz ya da bir organizasyonunuz olsun,

ولكن من يفعل أي نوع من الصداقة لا يهم أي شخص

ama kimin kimle nasıl bir dostluk yaptığı da kimseyi ilgilendirmez

خانني برتييه ، الذي كان مجرد طائر حوَّلته إلى نوع من النسر."

Sadece benim tarafımdan bir tür kartala dönüştürülmüş bir kaz yavrusu olan Berthier tarafından ihanete uğradım."

أي نوع من الاحتياطات كان من دون حتى إنشاء منطقة الحجر الصحي؟

Karantina bölgesi bile yapmadan nasıl bir önlemdi acaba?

ربما لم تسمع قط عن غوتا بيرشا ، وهو نوع من الأشجار الاستوائية

Belki bir tropik ağaç türü olan gutta percha'yı hiç duymamışsınızdır.

‫لفهم كل علامة صغيرة وكل سلوك بسيط،‬ ‫كل نوع وما يفعله وكيف يتفاعلون.‬

her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.

متلازمة باريس هي نوع من الصدمة الحضارية. إنه مصطلح نفسي يوصف به الأجانب الذين يبدأون العيش في باريس، مجذوبين إلى صورة المدينة بوصفها مركزًا للموضة، ثم لا يستطيعون الاندماج جيدا مع التقاليد والثقافة المحليين، فيفقدون توازنهم العقلي وتظهر عليهم أعراض قريبة من الاكتئاب.

Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.