Translation of "ışıklarını" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "ışıklarını" in a sentence and their spanish translations:

ışıklarını doğru zamanda açıyor.

enciende las luces en el momento justo.

Kendi ışıklarını üretir, denizleri aydınlatırlar.

Hacen su propia luz e iluminan los mares.

Günün son ışıklarını da beraberinde götürüyor.

y se lleva los últimos rayos de luz.

Eve giderken Noel ağacı ışıklarını kapatın.

Apaga las luces del árbol de Navidad cuando salgas de casa.

Hayallerimden biri bir gün güneş fırtınalarından sonra ortaya çıkan kuzey ışıklarını görmek.

- Uno de mis sueños es ver algún día la aurora boreal.
- Uno de mis sueños es ver un día la aurora boreal.

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.

Algunos tienen una forma encantadora de pedir ayuda. Los hongos bioluminiscentes hacen su propia luz.

Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.

Más allá de las luces de la ciudad, en el océano abierto y oscuro, los lobos están más seguros.