Translation of "Görmek" in English

Görmek inanmaktır.

To see is to believe.

Görmek istiyorum!

I want to see!

“Benim yüzümü görmek beni görmek değildir.

"To see me does not necessarily mean to see my face.

- Seni görmek istedim.
- Sizi görmek istedim.

I wanted to see you.

- Bunu görmek istemiyorum.
- Bunu görmek istemem.

I don't want to see that.

- Seni görmek istiyorum.
- Seni görmek isterim.

I want to see you.

- Sözleşmeyi görmek istiyorum.
- Kontratı görmek istiyorum.

I would like to see the contract.

- Kendi gözümle görmek istiyorum.
- Kendim görmek istiyorum.

- I want to see for myself.
- I wanted to see for myself.

"Seni görmek güzel." "Seni de görmek güzel."

"It's good to see you." "It's good to see you, too."

Başarabileceklerimizi görmek istedik.

We wanted to see how good we could do.

Sokakları görmek istiyorum.

I want to see the streets.

Seni görmek hoştu!

Nice seeing you!

Görmek istediğim Tom'dur.

It is Tom whom I want to see.

Babamı görmek istiyorum.

I wish to see my father.

Onu görmek zordur.

It is difficult to see her.

Oğlumu görmek istiyorum.

I'd like to see my son.

Onu görmek isterim.

- I'd like to see it, please.
- I'd like to see it.

Onu görmek zorundayım!

I have to see it!

Seni görmek güzel.

- It's good to see you.
- It is good to see you.

Tedavi görmek zorundayım.

I have to receive treatment.

Anneni görmek istiyorum.

I want to see your mother.

Onları görmek istiyorum!

- I want to see them!
- I wanna see them!

Onu görmek istiyorum.

I want to see it.

Onları görmek istiyorum.

- I want to see them!
- I want to see them.

Tom'u görmek istiyorum.

- I'd like to see Tom.
- I would like to see Tom.

Ne görmek istiyorsun?

What do you want to see?

Görmek ister misin?

- Do you want to see?
- You want to see?

Tom'u görmek istedim.

I wanted to see Tom.

Seni görmek istiyorum.

- I really want to see you.
- I do want to see you.

Onu görmek istemiyorum.

I don't want to see it.

Tom'u görmek istemiyorum.

I don't want to see Tom.

Seni görmek istemiyorum.

I don't want to see you.

Kralı görmek istiyoruz.

We want to see the king.

Bunu görmek isteyeceksin.

You'll want to see this.

Gözetmenini görmek istiyorum.

I want to see your supervisor.

Anlaşmayı görmek isterim.

I'd like to see the agreement.

Müdürü görmek istiyorum.

I'd like to see the principal.

Yaralandığını görmek istemiyorum.

I wouldn't want to see you get hurt.

Onu görmek istiyoruz.

- We want to see it.
- We want to see her.

Jacques'i görmek zorundaydım.

I had to see Jacques.

Seni görmek harika.

It's great to see you.

Odayı görmek istiyorum.

I should like to see the room.

Filmi görmek istiyorum.

- I want to see the movie.
- I want to watch the film.

Festivali görmek istiyorum.

- I would like to see the festival.
- I'd like to see the festival.

Seni görmek zorundaydım.

I had to see you.

Seni görmek zorundayım.

- I have to see you.
- I've got to see you.

Evini görmek istiyorum.

I want to see your house.

Çocuklarımı görmek istiyorum.

I want to see my kids.

Gülümsediğini görmek istiyorum.

I want to see you smile.

Bunu görmek zorundasın.

- You've got to see this.
- You have to see this.
- You need to see this.

Birini görmek zorundayım.

I've got to see someone.

Değişmediğini görmek güzel.

It's nice to see you haven't changed.

Ne görmek istersin?

What would you like to see?

Gülleri görmek istiyorum.

I want to see the roses.

Atları görmek istiyorum.

I want to see the horses.

Seni görmek güzeldi.

It's good seeing you.

Bunu görmek zorundayım.

This I have to see.

Bunu görmek istiyorum.

I want to see this.

Resmini görmek istiyorum.

I want to see your picture.

Onu görmek zorundayım.

I've got to see her.

Görmek heyecan vericiydi.

That was exciting to see.

Patronunu görmek istiyorum.

I want to see your boss.

Boston'u görmek istiyorum.

I want to see Boston.

Tom'u görmek istemiyordum.

I didn't want to see Tom.

Vekâletinizi görmek istiyorum.

I'd like to see your warrant.

Onları görmek istedim.

I wanted to see them.

Onu görmek istedim.

I wanted to see him.

Seni görmek istiyoruz.

We want to see you.

Onları görmek istiyoruz.

We want to see them.

Onları görmek istemedim.

I didn't want to see them.

Onu görmek istemedim.

I didn't want to see him.

Onu görmek istemedim

I didn't want to see her.

Onları görmek zorundayım.

- I have to see them.
- I've got to see them.

Onları görmek zorundasın.

You've got to see them.

Onu görmek zorundasın.

You've got to see him.

Onları görmek zorundaydım.

- I have to see them.
- I've got to see them.
- I must see them.