Translation of "Eve" in Spanish

- Eve gitmelisin.
- Eve gitmelisiniz.

Deberías irte a casa.

- Eve gitmelisin.
- Eve gitmek zorundasın.

Tienes que irte a casa.

- Eve gittim.
- Ben eve gittim.

- Fui a casa.
- Me fui a casa.

Eve geldiğimde

Cuando volví a casa,

Eve gidelim.

Déjanos irnos a casa.

Eve gidiyorum.

Me voy a casa.

Eve gidebilirsin.

Puedes irte a casa.

Eve gelebilirsin.

Puedes venir a casa.

Eve var.

Llegar a casa.

Eve geliyorum.

Vuelvo a casa.

Eve gitmeliyim.

Debería irme a casa.

Eve gidemem.

No puedo ir a casa.

Eve girelim.

¡Entremos a la casa!

Eve ulaşmalıyım.

Debo ir a casa.

Eve gidiyoruz.

Estamos yendo a casa.

Eve girmeliyiz.

Deberíamos entrar en la casa.

Eve git.

Vete a casa.

Eve döndüm.

Volví a casa.

Eve geldik.

Hemos venido a casa.

Eve koştum.

- Me fui corriendo a casa.
- Me apresuré a ir a casa.

Eve gel.

Ven a casa.

Eve gitmelisin.

Debes irte a casa.

Eve gitmiyorum.

No voy a mi casa.

Eve giderim.

Me voy a casa.

Eve dön.

Vuelve a casa.

Eve gidiyordum.

Estaba camino a casa.

Hadi eve!

¡Venga, a casa!

- Eve geç geldin.
- Eve geç kaldın.

- Llega tarde a casa.
- Has llegado tarde a casa.

- Eve gelmeni istiyor.
- Eve gelmenizi istiyor.

Él quiere que vengas a casa.

- Doğru eve gideceğim.
- Direkt eve gideceğim.

Me iré directo a casa.

- Biz eve geç geldik.
- Eve geç vardık.
- Eve geç geldik.
- Biz eve geç vardık.

Llegamos tarde a casa.

- Ben seni eve götüreceğim.
- Ben sizi eve götüreceğim.
- Seni eve götüreceğim.

- Te llevaré a casa.
- Te voy a llevar a casa.

- Eve yürüyerek gitti.
- O, eve yayan gitti.
- O, eve yürüyerek gitti.

- Él se fue a casa a pie.
- Él se fue a casa andando.

- Ben eve gitmek istiyorum.
- Eve gitmek istiyorum.

Quiero irme a casa.

- Niçin eve gitmiyorsun?
- Eve gitsene.
- Evine gitsene.

¿Por qué no te vas a casa?

- Şimdi eve gitmeliyim.
- Şimdi eve gitmek zorundayım.

Ahora me tengo que ir a casa.

Diğer herkes eve gittikten sonra eve giderim.

Me voy a casa después de que todos los demás se vayan a casa.

- Eve gitme zamanı.
- Şimdi eve gitme zamanı.

- Es hora de ir a casa.
- Es hora de volver a casa.

Mesela eve gittiğinizde,

Como, cuando lleguen a casa,

Bu eve bak.

- Mira esa casa.
- Mira aquella casa.
- Mirá aquella casa.
- Mira esta casa.

Hemen eve gitmelisin.

Debes irte de una vez a casa.

Eve gitmekte özgürsün.

Estás libre de ir a tu casa.

Şimdi eve gidebilirsiniz.

Ya puedes irte a casa.

İstersen eve gidebilirsin.

Puedes irte a casa si quieres.

Seni eve götüreceğim.

Te llevaré a casa.

Şimdi eve gidebilirsin.

Te puedes ir a casa ahora.

Tom eve yürüdü.

Tom caminó a casa.

Eve mi gidiyorsun?

¿Vas a casa?

Kadın eve gidiyordu.

La mujer se fue a casa.

Babam eve geldi.

Mi padre vino a casa.

Çocuk eve geldi.

El chico ha vuelto a casa.

Şimdi eve gidiyorum.

- Me marcho ya.
- Ya voy a casa.

Çabucak eve git.

Ve rápido a casa.

Eve gitme zamanı.

Es hora de ir a casa.

Eve gitmek zorundayım.

- Tengo que volver a casa.
- Tengo que ir a casa.
- Debo ir a casa.

Eve trenle döndüm.

Yo volví a casa en tren.

Yakında eve dönecektir.

Él pronto regresará a casa.

Eve gidebilir miyim?

- ¿Puedo irme a casa?
- ¿Me puedo ir a mi casa?

Biz eve geliyoruz.

Vamos para casa.

Şu eve bakın.

- Mira esa casa.
- Mira aquella casa.

Eve geri dönelim!

Volvamos a casa.

Şimdi eve gitmelisin.

Ahora deberías irte a casa.

Şimdi eve git.

Vete a casa, ahora.

Altıda eve gel.

Ven a casa a las seis.

Neden eve gitmiyoruz?

¿Por qué no nos vamos a casa?

Tavsiyem eve gitmendir.

Te aconsejo que vayas a tu casa.

Hadi eve gidelim.

Vuelve a casa.

O, eve yürüdü.

Él caminó a casa.

Yürüyerek eve geldik.

Volvimos a casa a pie.

Eve acele et.

- Rápido, a casa.
- Corre, vete a casa.

Tom'u eve götür.

Lleva a Tom a casa.

Eve gitmeni istiyorum.

Necesito que te vayas a casa.

Eve gitmek istedim.

Quería irme a casa.

Eve erken geldin.

Has venido pronto a casa.

Eve gitmek istiyoruz.

Queremos ir a casa.

Eve gitmek istemiyorum.

No quiero volver a casa.

Eve gelmenizi istiyorum.

Quiero que vengas a casa.

Eve gitmeni istemiyorum.

No quiero que te vayas a tu casa.

Eve henüz geldi.

Acaba de volver a casa.

Hepimiz eve döndük.

Todos volvimos a casa.

Onlar eve gidiyorlar.

Se van a casa.