Translation of "Açıyor" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Açıyor" in a sentence and their spanish translations:

- Pencereyi açıyor.
- O, pencereyi açıyor.

Él está abriendo la ventana.

Pencereyi açıyor.

Ella está abriendo la ventana.

Kuş kanatlarını açıyor.

El pájaro desplegó las alas.

Bahçedeki güller açıyor.

Las rosas del jardín están floreciendo.

ışıklarını doğru zamanda açıyor.

enciende las luces en el momento justo.

Tom televizyonun sesini açıyor.

Tom le está subiendo el volumen al televisor.

Tayfa şimdi ambar kapağını açıyor.

La dotación está ahora abriendo la escotilla.

Bizim elma ağacı çiçek açıyor.

Nuestro manzano está floreciendo.

O doğum günü hediyesini açıyor.

Ella está abriendo su regalo de cumpleaños.

Lİge 400 milyon dolarlık dava açıyor.

y quiere demandar por USD 400 millones.

Bu anahtar buradaki tüm kapıları açıyor.

Esta llave abre todas las puertas de esta zona.

Ve bu küçük bir soruna yol açıyor.

y eso crea un problemita.

Hava açıyor. Bir şemsiye getirmeme gerek yoktu.

Está despejando. No hacía falta que trajera el paraguas.

Bahar gelince pembe ve beyaz renkte çiçekler açıyor

hasta la primavera, cuando florece en rosa y blanco

Onun mikrofonunu açıyor ve sesini alıyor diğer insanlarda duyuyor

enciende su micrófono y escucha su voz en otras personas

Diğer yolun aktivasyonu ise olumsuz duygular ve kaçınmalara yol açıyor.

mientras que activar otro camino puede llevar a una emoción negativa y evasión.

Ama aynı zamanda özelleştirilmiş kitlesel gözetlemeye başka bir kapı açıyor.

Pero también le abre la puerta, a una gran vigilancia privatizada.

Ve kamuya açık alanlar açılmaya başladı bu daha büyük sorulara yol açıyor:

Y mientras espacios públicos reabren, aquello lleva a algunas preguntas grandes.

- Mekanik ustası dükkânı saat 7'de açıyor.
- Usta iş yerini saat yedide açar.

El mecánico abre su taller a las siete.