Translation of "Yaratır" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Yaratır" in a sentence and their portuguese translations:

Tutku acı yaratır.

A paixão cria sofrimento.

Makyaj fark yaratır.

A maquiagem faz diferença.

Cehalet her zaman korku yaratır.

Ignorância sempre gera medo.

Artık... şüphe kalmadı. Karanlık, fırsat yaratır.

Agora, não há dúvida. A escuridão traz oportunidades.

Tom'a ondan bahsedersem sorun yaratır mı?

Tudo bem se eu falar para o Tom sobre isso?

Gizem merak yaratır ve merak, insanın anlama isteğinin temelidir.

O mistério gera admiração e a admiração é a base do desejo de conhecer do homem.

Bir ulus kendi müziğini yaratır - besteci yalnızca onu düzenler.

Uma nação cria música — o compositor apenas a arranja.

Şaşırtıcı ama gece ortaya çıkan bu görüntülere sıkça rastlanır. Tüm deniz hayvanlarının üçte biri biyolüminans yaratır.

Estes espetáculos noturnos são surpreendentemente comuns. Três quartos de todos os animais marinhos criam bioluminescência,