Translation of "Otobüsün" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Otobüsün" in a sentence and their portuguese translations:

Otobüsün şoförü yaralandı.

O motorista do ônibus ficou ferido.

Otobüsün durması için elini kaldırdı.

Ela deu sinal para o ônibus parar.

Gerçekten otobüsün arkasında oturmak istemiyorum.

Eu realmente não quero sentar no fundo do ônibus.

Otobüsün durduğu yer burası mı?

É aqui que o ônibus para?

Otobüsün önünde binmeyi tercih ediyorum.

Eu prefiro viajar na parte da frente do ônibus.

Otobüsün neden geç kaldığını merak ediyorum.

Eu me pergunto porquê o ônibus está atrasado.

Otobüs sürücüsü öğrencilere başlarını otobüsün içinde tutmalarını söyledi.

O motorista de ônibus advertiu os alunos que não ficassem com a cabeça de fora.

Siyah insanlar otobüsün arkasında oturmak ya da doluysa ayakta durmak zorunda kaldılar.

Os negros tinham de se sentar nas traseiras do autocarro ou ficar de pé se as traseiras estivessem cheias.