Translation of "Için" in Portuguese

0.032 sec.

Examples of using "Için" in a sentence and their portuguese translations:

- Kim için çalışıyorsun?
- Kimin için çalışıyorsun?
- Kim için çalışıyorsunuz?

Para quem você trabalha?

Yanmamak için,

para não te queimares,

Yemek için

comer

Ne için?

Para quê?

Bizim için at onları için tırtıl

jogue para nós lagarta para eles

Yaşamak için yeriz, yemek için yaşamayız.

Nós comemos para viver, não vivemos para comer.

- Kaç gecelik için?
- Kaç gece için?

Para quantas noites?

- Davetiniz için teşekkürler.
- Davet için teşekkürler.

Obrigado pelo convite.

- Senin için endişelenmiyorum.
- Sizin için endişelenmiyorum.

- Não estou preocupado com você.
- Não estou preocupada com você.

Yaşamak için çalış; çalışmak için yaşama!

Trabalhe para viver; não viva para trabalhar!

Yaşamak için çalışın, çalışmak için yaşamayın.

Trabalhe para viver, não viva para trabalhar.

- Binme için teşekkürler.
- Gezinti için teşekkürler.

- Obrigado pela carona.
- Obrigada pela carona.

Onu Tom için yaptığın için teşekkürler.

Obrigado por fazer isso pelo Tom.

- Yorumlarınız için teşekkürler.
- Yorumların için teşekkürler.

Obrigado pelos seus comentários.

Bunu benim için yaptığın için teşekkürler.

Obrigado por fazer isso para mim.

- Açıklaman için teşekkürler.
- Açıklamanız için teşekkürler.

Obrigado por me explicar.

- Bu sizin için.
- Bu senin için.

Isto é para você.

- Geldiğiniz için teşekkür ederiz.
- Geldiğin için teşekkürler.
- Geldiğiniz için teşekkür ederim.

Obrigado por virem.

Sağ kalmak için, yaşamak için mücadele ediyoruz.

Para sobrevivermos, lutamos pela vida.

Japonya'ya öğretmek için değil yazmak için geldim.

Eu vim para o Japão não para ensinar, mas para escrever.

Tom için endişelenmiyorum. Senin için endişeleniyorum, Mary.

Não estou preocupado com Tom. Estou preocupado contigo, Maria.

Gündüz dürüst insanlar için, gece hırsızlar için.

O dia foi feito para os homens honestos; a noite, para os ladrões.

Benim için yaptığınız her şey için teşekkürler.

Eu agradeço tudo o que você fez por mim.

Sen iş için buradasın,tatil için değil.

Você está aqui a negócios, não de férias.

- Kitap için teşekkürler.
- Kitap için teşekkür ederim.

- Obrigado pelo livro.
- Obrigada pelo livro.

- Geribildirim için teşekkürler.
- Geri besleme için teşekkürler.

- Obrigado pelo retorno.
- Obrigada pelo retorno.

Burası için mi, yoksa götürmek için mi?

- Pra viagem ou pra comer aqui?
- É para comer aqui ou para levar?
- É pra comer aqui ou para levar?

- Ben senin için buradayım.
- Senin için buradayım.

Estou aqui por ti.

Okul için değil fakat yaşam için öğreniriz.

Nós não aprendemos para a escola, mas sim para a vida.

Yemek için yaşıyorum, ve yaşamak için yemiyorum.

Vivo para comer; não como para viver.

- Benim için sakıncası yok.
- Benim için hava hoş.
- Benim için sorun değil.

Está tudo bem para mim.

Insanlığın gelişmesi için

Para podermos ter uma humanidade melhor,

Alınmak için hazırız.

estamos prontos para a extração.

Alınmak için hazırız!

prontos para extração!

Profesyonel komedyenlik için

Mas você precisa de mais que apenas piadas

Kendilerini korumak için

começaram a organizar grupos de autodefesa,

Donmuş olduğu için

Que, como está congelada, por vezes

Uruguaylılar için çalışmalısınız,

Deviam trabalhar para os uruguaios,

Değer biçilemediği için

Porque não é valorizado

Durdurmak engellemek için

para impedir a parada

Hediyen için teşekkürler.

Obrigado pelo presente.

Ne için bekliyorsun?

O que você está esperando?

Onlar ne için?

Para o que são eles?

Onun için ödesin.

Que ele pague por isso.

Sizin için telefon.

Telefone para você.

Öneri için teşekkürler.

Obrigado pela sugestão.

Bugün için yeterlidir.

- É o suficiente por hoje.
- Isso é o suficiente por hoje.

Ziyaret için teşekkürler.

- Obrigado pela visita.
- Obrigada pela visita.

Dinlediğiniz için teşekkürler.

Obrigado por escutar.

Bu, senin için.

Isto é para você.

Bıraktığın için teşekkürler.

Obrigado pela carona.

Dinlediğin için teşekkürler.

Obrigado por escutar.

Onun için üzülüyorum.

Eu me sinto mal por ele.

Tavsiyen için teşekkürler.

- Obrigado pelo conselho.
- Obrigada pelo conselho.

Karışıklık için üzgünüm.

Peço desculpas pela bagunça.

İltifat için teşekkürler.

Obrigado pelo elogio.

Konuşmak için durdum.

- Eu parei de falar.
- Parei de falar.

İpucu için teşekkürler.

Obrigado pela dica!

Yemek için teşekkürler.

- Obrigado pela comida.
- Obrigado pela refeição.

O senin için.

É para você.

Yardım için teşekkürler.

- Obrigado pela ajuda.
- Obrigada pela ajuda.

Pasta için teşekkürler.

- Obrigado pelo bolo.
- Obrigada pelo bolo.

Onun için teşekkürler.

- Obrigado por isso.
- Obrigada por isso.

Uğradığın için teşekkürler.

Obrigado por aparecer.

Gitmek için bekleyemem.

Mal posso esperar para ir embora.

Bu ne için?

Para o que é isso?

Onlar için endişeleniyorum.

- Estou preocupado com eles.
- Estou preocupado com elas.
- Estou preocupada com eles.
- Estou preocupada com elas.

Onun için endişeleniyorum.

- Estou preocupado com ela.
- Estou preocupada com ela.

Geldiğin için teşekkürler.

- Obrigado por ter vindo.
- Obrigado por terem vindo.

Dinlenmek için uzandım.

- Eu me deitei para descansar.
- Me deitei para descansar.

Yetişebilmek için koştum.

Corri para chegar a tempo.

Cevap için teşekkürler.

Obrigado pela resposta.

Sadece yetişkinler için.

Somente para adultos.

Tom için ölürüm.

Eu morreria pelo Tom.

Tom için geliyorum.

Estou vindo pelo Tom.

Öpücük için teşekkürler.

Obrigado pelo beijo.

Tavsiye için teşekkürler.

- Obrigado pelo conselho.
- Obrigada pelo conselho.

Dün için teşekkürler.

Obrigado por ontem.

Onun için üzgünüm.

Eu sinto muito por isso.

Desteğin için teşekkürler.

Obrigado pelo seu apoio.

Ziyaretiniz için teşekkürler.

- Obrigado por sua visita.
- Obrigado por tua visita.

Onun için ödedik.

Nós pagamos por isto.

Senin için bekleyeceğim.

- Eu te esperarei.
- Estarei esperando por você.
- Eu vou esperar por você.
- Vou esperar por você.
- Vou esperar por vocês.

Açıklaman için teşekkürler.

Obrigado por sua explicação.

Kaç gün için?

Por quantos dias?

Kaç kişi için?

Para quantas pessoas?

Kazanmak için buradayım.

- Eu estou aqui para ganhar.
- Eu estou aqui para vencer.

Senin için kaygılandım.

Eu estive preocupado com você.

Katkınız için teşekkürler.

Obrigado pela sua contribuição.

Güncellemeler için teşekkürler.

Obrigado pelas atualizações.

Pizza için teşekkürler.

- Obrigado pela pizza.
- Obrigada pela pizza.

Başarmak için endişeliyim.

Estou ansioso para ter sucesso.

Bunun için teşekkürler.

Obrigado por isso.

Bunlar senin için.

Estes são para você.

Bunlar sizin için.

Estes são para vocês.

Yaptıklarım için cezalandırılacağım.

Serei punido pelo que fiz.