Translation of "Söyledi" in English

- O geleceğini söyledi.
- Geleceğini söyledi.

He said he would come.

- Susamadığını söyledi.
- Susamış olmadığını söyledi.

He said that he isn't thirsty.

Ona söyledi.

told him.

Istemeyeceğini söyledi

Fund and he will not

Yalan söyledi.

She lied.

Kazanamayabileceğini söyledi.

He said that he may not win.

Anladığını söyledi.

He said that he understood.

Susadığıni söyledi.

She said she was thirty.

Bekleyebileceğini söyledi.

She said she may wait.

Geleceklerini söyledi.

He said that they would come.

- O gerçeği söyledi.
- O doğruyu söyledi.

He told the truth.

- Yeniden deneyeceğini söyledi.
- Tekrar deneyeceğini söyledi.

He said that he'd try again.

- Bir riske gireceğini söyledi.
- Risk alacağını söyledi.

He said he was going to take a risk.

- Herkese söyledi.
- O herkese söyledi.
- Herkese anlattı.

- She told everyone.
- He told everyone.

- Tom şaşırmadığını söyledi.
- Tom şaşkın olmadığını söyledi.

- Tom said he wasn't surprised.
- Tom said that he wasn't surprised.

- Tom yorgun olduğunu söyledi.
- Tom yorulduğunu söyledi.

- Tom said he was tired.
- Tom said that he was tired.

- Tom susmamı söyledi.
- Tom uslu durmamı söyledi.

Tom told me to keep quiet.

- Tom geleceğini söyledi.
- Tom senin geleceğini söyledi.

- Tom said you'd come.
- Tom said you would come.
- Tom said that you'd come.
- Tom said that you would come.

Tom Mary'ye söyledi ve Mary John'a söyledi.

Tom told Mary and Mary told John.

- Tom çalışacağını söyledi.
- Tom işe yarayacağını söyledi.

- Tom said he was going to work.
- Tom said that he was going to work.

- Tom kelepçeli olmadığını söyledi.
- Tom kelepçelenmediğini söyledi.

- Tom said he wasn't handcuffed.
- Tom said that he wasn't handcuffed.

- Tom canının sıkıldığını söyledi.
- Tom sıkıldığını söyledi.

- Tom said he's bored.
- Tom said that he was bored.
- Tom said he felt embarrassed.
- Tom said that he felt embarrassed.

- O, bana korktuğunu söyledi.
- Bana korktuğunu söyledi.

- She told me that she was scared.
- She told me she was afraid.

Ve şunları söyledi:

and instead said this ...

Yavaşça uzaklaşmamı söyledi.

to gently back away.

Yüksek sesle söyledi.

He said it out loud.

Dokuz olduğunu söyledi.

He said that it was nine o'clock.

Zamanında gelmemizi söyledi.

He told us to come on time.

Mike, geleceğini söyledi.

Mike said that he would come.

Derhal döneceğini söyledi.

She said he would be back right away.

Arkada kalmamı söyledi.

He bade me stay behind.

Hemen başlatmamızı söyledi.

- He told us, "Set off at once."
- He told us to depart at once.
- He told us that we should leave right away.
- He told us to set off at once.

Hemen döneceğini söyledi.

He said that he would be back right away.

Yakında döneceğini söyledi.

He said that he would be back soon.

İtalya'ya gittiğini söyledi.

He told me that he was going to Italy.

Patron kovulduğumuzu söyledi.

- The boss said that we are fired.
- The boss said that we're fired.

Birisi bana söyledi.

Someone told me that.

Uyumsuz şarkı söyledi.

He sang off key.

O, Tony'ye söyledi.

She told Tony.

O, öyle söyledi.

He did say so.

Mutlu olduğunu söyledi.

- She said that she was happy.
- She said she was happy.

Bana gerçeği söyledi.

He told me the truth.

O, bilmediğini söyledi.

He said that he doesn't know.

Öleceğini kim söyledi?

Who said you were going to die?

Aklındakini patronuna söyledi.

She told her boss what she had in mind.

Onu kendisi söyledi.

He said it himself.

Onu söyledi mi?

- Did she say it?
- Did he say that?

Tom yalan söyledi.

Tom lied.

Onlar yalan söyledi.

They lied.

Sadece bana söyledi.

She just told me.

Onu kim söyledi?

Who said that?

Hemen gitmemizi söyledi.

He told us to depart at once.

Tom susadığını söyledi.

- Tom said he was thirsty.
- Tom said that he was thirsty.

Tom kaybolacağımızı söyledi.

- Tom said we'd get lost.
- Tom said that we'd get lost.

Tom bırakacağını söyledi.

- Tom said he was going to quit.
- Tom said that he was going to quit.

Tom uğrayabileceğimi söyledi.

- Tom said I could come over.
- Tom said that I could come over.

Tom bilmediğini söyledi.

- Tom said he doesn't know.
- Tom said that he doesn't know.

Paola ne söyledi?

What did Paola say?

Önemli olduğunu söyledi.

- She said it was important.
- She said that it was important.

Tom öleceğimi söyledi.

- Tom said I was going to die.
- Tom said that I was going to die.
- Tom said I was about to die.
- Tom said that I was about to die.

Uyuyabileceğini kim söyledi?

Who said you could sleep?

Tom suçlanmayacağını söyledi.

Tom said that he wasn't to blame.

Tom umursamadığını söyledi.

Tom said that he doesn't care.

Herkes öyle söyledi.

Everybody said so.

Onlar susadıklarını söyledi.

- They said they're thirsty.
- They said that they're thirsty.

Utandığımı kim söyledi?

Who said I was ashamed?

Aslında yalan söyledi.

In fact, he lied.

Tony bilmediğini söyledi.

Tony said he didn't know.

Mary yalan söyledi.

Mary lied.

Ciddi olmadığımı söyledi.

I said I wasn't serious.

Tom deneyeceğini söyledi.

- Tom said he would try.
- Tom said that he would try.

O herkese söyledi.

She told everyone.

Bunu kim söyledi?

- Who said it?
- Said who?

Polise yalan söyledi.

She lied to the policeman.

Öleceğimizi kim söyledi?

Who said we were going to die?

Tom ilgilenmediğini söyledi.

- Tom said he wasn't interested.
- Tom said that he wasn't interested.

Pua şarkı söyledi.

Pua sang.

Tom gerçeği söyledi.

Tom told the truth.

Doktorlar ne söyledi?

What did the doctors say?

Ona kim söyledi?

Who told her?

Sana söylemememi söyledi.

She told me not to tell you.

Doktor ne söyledi?

What did the doctor say?

Pişkince yalan söyledi.

He lied brazenly.

Tom yediğini söyledi.

- Tom said that he was eating.
- Tom said he was eating.

Tom hatırlamadığını söyledi.

- Tom said he couldn't recall.
- Tom said that he couldn't recall.

Tom şaşırdığını söyledi.

- Tom said he was disoriented.
- Tom said that he was disoriented.

Tom anladığını söyledi.

- Tom said he understood.
- Tom said that he understood.