Translation of "Köy" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Köy" in a sentence and their japanese translations:

İki köy birbirine bitişiktir.

その二つの村は隣接している。

Köy şimdi eskisinden farklı.

その村にはもう昔の面影はない。

Köy sel tarafından izole edildi.

その村は洪水で孤立した。

O köy düşmanın son kalesidir.

あの村が敵の最後の牙城です。

Tüm köy onları karşılamaya çıktı.

村民総出で彼を迎えた。

Dağın üzerinde bir köy var.

山の向こうに村がある。

- Bütün köy yangın tarafından yanıp kül oldu.
- Bütün köy yanıp kül oldu

全村が火事で焼けてなくなった。

Köy şiddetli fırtına tarafından izole edildi.

その村はひどい嵐によって孤立した。

Köy insanları geleneksel olarak yabancılardan kuşkulanırlar.

田舎の人々は外部の人に対して昔から疑い深い。

Sakin bir köy hayatı yaşamak istiyorum.

静かな田舎で暮らしたいものだ。

Kısa sürede kendini köy hayatına alıştırdı.

彼女はじきに村の生活に順応することができた。

Küçük bir köy büyük bir şehre dönüştü.

小さな村が大きな都市に成長した。

Bütün köy deprem tarafından yerle bir edildi.

その地震で全村が倒壊した。

Köy halkı suyu kuyudan elle pompalamak zorundaydı.

村人は井戸から水を手で汲み上げなければならなかった。

Nehir ve tepe arasında bir köy var.

川と丘の間に村がある。

Köy postanesi bir kilometreden daha az mesafedeydi.

村の郵便局まで1キロ足らずだった。

Köy artık on yıl önce olduğundan çok farklı.

- その村は十年前とはとても変わってしまった。
- その村では今では十年前とはとても変わってしまった。
- そういう理由で彼らは私と一緒にこれなかったのです。

Baraj inşa edilmeden önce burada bir köy vardı.

そのダムが造られる前、ここには村があった。

Köy halkı, nehir üzerinde ahşap bir köprü yaptılar.

村人達は川に木の橋をかけた。

Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?

村と町の違いはなんでしょうか。

Buradan yaklaşık nehrin üç kilometre yukarısında bir köy var.

ここから3キロほど川上に村が1つある。

Biraz zaman geçirdim, yolları olan küçük bir köy inşa ettim

小さな村と道を作り

Geçen yaz ziyaret ettiğim köy, Nagano bölgesi'ndeki küçük bir köydü.

去年の夏に私が訪れた村は長野県の小さな村だった。

Eşim her gün gıdalar satın almak için köy pazarına gider.

妻は食品を買いに毎日村のマーケットに出かける。

- Köy hayatı şehir hayatından daha sağlıklıdır.
- Kırsal yaşam kent yaşamından daha sağlıklıdır.

田舎の生活は都会の生活より健康的だ。