Translation of "Bir" in Japanese

0.026 sec.

Examples of using "Bir" in a sentence and their japanese translations:

bir erkekle, bir kadınla,

男性でも 女性でも

Bir köpek bir kediyi ve bir kedi bir fareyi kovalar.

犬が猫を追いかけ、猫がネズミを追いかける。

- Bir gece, o bir rüya gördü.
- Bir gece bir rüya görmüştü.

ある晩、彼は夢を見ました。

Bir beyaz bir kız ve bir Arap kız.

白人とアラブ系の2人の少女です

Bir ayı bir kaplanla karşılaştırıldığında bir dost canavardır.

トラに比べれば熊は優しい動物です。

Bir yarasa bir kuş değildir ama bir memelidir.

蝙蝠は鳥ではなく哺乳類だ。

Bir düşmanın bir düşmanı mutlaka bir müttefik değildir.

敵の敵が必ずしも味方とは限らない。

Bir deri bir kemik açlıktan ölmüş bir kediydi.

骨と皮ばかりにやせこけたねこでした。

bir TED konferansı, bir performans

TED パフォーマンスのような活動は

Cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru

ある考え 答えのない問いが

Bu bir mucizedir. Bir mucize.

信じがたい話です 正に偉業です

Bir başarısızlığı bir başkası izledi.

次から次へと失敗がかさなった。

- Bir dakika.
- Sadece bir dakika.

- 少々お待ち下さい。
- 少々おまちください。
- 少し待って下さい。
- ちょっと待って下さい。
- ちょっと待ってね。
- ちょっとお待ち下さい。

Bir fare çekingen bir yaratıktır.

ネズミは臆病な生き物だ。

Bir yere bir sınır koymalıyız.

どこかで切らなくては。

Bir şirkette bir yönetici olmalıdır.

彼はどこかの会社の重役に違いない。

Bir gün bir Washington olacak.

彼はいつかワシントンのような人になるでしょう。

Bir adamı bir kadınla karşılaştırmamalısın.

男と女を比べてはいけない。

Bir pound bir ağırlık birimidir.

ポンドは重さの単位である。

Bir keresinde bir panda gördüm.

- 一度だけ、パンダを見たことがあるよ。
- パンダは1回見たことあるよ。

Bir kitap bir arkadaşla kıyaslanabilir.

- 本は友人みたいなものである。
- 本は友になぞらえることが出来る。

- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.

- ちょっと待ってて。
- ちょっと待って。
- ちょっと待て。
- 少しお待ちください。
- 少々お待ちください。

Bir yüzbaşı bir astsubayın üstündedir.

大尉は軍曹よりも階級が上だ。

Benim bir amcam bir doktordur.

私のおじさんは医者です。

O bir bakıma bir sanatçıdır.

彼はある意味で芸術家だ。

Bir "shiitake" bir mantar türüdür.

「椎茸」はキノコの一種だ。

Bir ejderha hayali bir yaratıktır.

- 龍は空想の動物だ。
- 竜は想像上の動物だ。
- 竜は架空の動物だ。

Bir bayrak, ulusun bir sembolüdür.

旗は国民のシンボルです。

Bir seferde bir şey yapın.

- 一度に一事をせよ。
- 一度に一つのことをせよ。

Bir yerde bir çocuk ağlıyor.

どこかで子供が泣いている。

Bir kelebek olgun bir tırtıldır.

蝶は成長した毛虫である。

Bu bir havalanının bir resmidir.

これは空港の写真です。

Sen bir çocuğun bir meleğisin.

あなたは天使のような子だ。

- Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.
- Bir defasında bir yıldız kayması gördüm.

私は流れ星を1度見たことがある。

Bir kediye küçük bir kaplan ve bir kaplana büyük bir kedi diyebilirsiniz.

猫を小さな虎と呼ぶことも、虎を大きな猫と呼ぶこともできる。

bir daha bir daha bir daha yaptı ve becerdi.

何度でもやって うまくできるまで

Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.

ガラガラヘビとサソリ タランチュラをとらえる

Bir zamanlar küçük bir adada yaşlı bir kadın yaşıyordu.

昔、小さな島に老婆が住んでいました。

Kötü bir gün için bir kenara bir şey koymalısın.

まさかの時に備えていくらか貯えておかねばならない。

- Bu bir kitap.
- Bu bir kitaptır.
- O bir kitaptır.

- それは本です。
- これは本です。

Bir çekirge ve bir hayli karınca bir tarlada yaşadı.

1匹のキリギリスと多くのアリが野原に住んでいた。

- Bu bir kitap.
- Bu bir kitaptır.
- O bir kitap.

それは本です。

- O bir kabustu.
- Tam bir felaketti.
- O bir kâbustu.

それは悪夢のような出来事だった。

Bir balina bir attan daha az bir memeli değildir.

馬が哺乳動物であると同様、鯨も哺乳動物である。

Bir zamanlar küçük bir adada yaşlı bir kral yaşardı.

昔々ある小さな島に年老いた王様が住んでいました。

Bir anlamda, böyle bir siyasi harekete bir devrim denilebilir.

ある意味でそのような政治活動は一つの革命と言える。

Bir zamanlar, uzak bir yerde, yaşlı bir adam ve yaşlı bir bayan yaşardı.

むかしむかしあるところに、おじいさんとおばあさんがいました。

- Bir ara bir içki için buluşmalıyız.
- Bir ara içki için bir araya gelmeliyiz.

いつか集まって一杯やらなくてはいけないね。

Bir düşünün.

想像してみてください

Bir öneri:

これは ひとつのヒントですが

bir ibadethaneye,

礼拝所や

Bir deneyelim.

テストだ

Bir nehir!

川だ

Bir tarantula.

タランチュラだ

bir kanıtı.

創造性を発揮して 適応できることの証です

Bir çoğunuz,

さて 多くの人が

bir fikir,

1つのアイデア

Bir dişi.

‎メスだ

Bir oselo.

‎オセロットだ

Bir erkek.

‎オスだ

Bir tuzak.

‎ワナだ

bir kadın,

3人目の子供の出産に

Bir iş.

仕事です

Bir dakika,

ちょっと考えてみて下さい

Bir bakayım.

- えっと。
- 見せて。
- どれどれ。

Bir oğlum ve bir kızım var.

息子と娘を授かりました

Olasılık şimdi bir trilyonda bir gezegen,

可視宇宙において これを満たすのは

Açık bir ev, bir konser salonu

解放されたスペースで コンサートホールで

Ufak bir yavru ideal bir kurbandır.

‎幼い子供は絶好の標的だ

Bir annenin bir sözü aklıma geliyor:

ある母親の言った言葉を 良く覚えています

Bir şekilde, insanları bir araya getirdi,

ある意味 世界を完全に結び付けた

Bir de küçük bir çocuğumuz vardı.

‎育ち盛りの息子がいる

Bir insan, bir kalıp içinde yapılamaz.

人間は鋳型に入れて作るわけにはいかない。

Bir beyefendi böyle bir şey söylemez.

紳士ならそんなことは言わないだろう。

Bir beyefendi böyle bir şey yapmazdı.

紳士であれば、そんなことはしないでしょう。

Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.

車にはハンドルが一つある。

Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.

辞書は優れた参考本だ。

Bir köpek bazen tehlikeli bir hayvandır.

犬は時には危険な動物である。

Bir takım on bir kişiden oluşur.

1チームは11人の選手で構成されている。

Kıstırılmış bir sıçan bir kediyi ısırır.

窮鼠猫をかむ。

Bir maymun yüksek bir ağaca tırmanıyor.

猿が高い木に登っていく。

- Bir daire çizin.
- Bir daire çiz.

円を描いてくれ。

Bir seferde bir şey yapmaya çalış.

一度にひとつのことをするようにしなさい。

Keşke bir kez bir şey olabilsem.

一度でいい意味のある存在になりたいと願う。

Londra'daki bir arkadaşımdan bir mektup aldım.

ロンドンにいる友達から手紙をもらった。

Henüz bir bisiklet sürmediysen bir denemelisin.

まだオートバイを運転したことがないなら、ぜひ一度試してみるといい。

Bir Fransızla evli bir kızım var.

フランス人と結婚した娘がいます。

Verilen bir söz ödenmemiş bir borçtur.

なした約束は払ってない借りである。

Tom bir gecede bir servet kaybetti.

トムはギャンブルで一夜にして財産をすってしまった。

Bir haftadır doyurucu bir yemek yemedim.

1週間ほどまともな食事をしていない。

Bir koyunu bir keçiden ayırabilir misin?

羊と山羊の区別がわかりますか。

Bu ünlü bir şirketten bir parça.

有名なブランドですね。

Bir arkadaşla bir akşam yemeği yiyeceğim.

友達と夕ご飯を食べに行く。

Annem bir zamanlar bir şampiyon yüzücüydü.

母はかつて水泳で優勝したことがある。

O, bir öğrenciye bir oda kiralıyor.

彼女は学生に部屋を貸している。

O, bir yerden bir yere taşındı.

彼は各地を転々と移動した。

Bir gölette bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.

彼は池で溺れそうになっている子どもを助けた。