Translation of "Dediğini" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Dediğini" in a sentence and their japanese translations:

Onun dediğini anlıyorum.

彼女の言っていることは分かります。

Ne dediğini çözmeye çalıştığımda

彼の言うことを理解しようとしながら 思ったのが

O ne dediğini anlamıyor.

彼はあなたのいう事をわかっていません。

Onun ne dediğini anlayamadım.

彼の言ったことは分からなかった。

Onun ne dediğini anladım.

僕には彼女の言うことが分かった。

Ama ne dediğini anlıyorum.

でも、私は彼の言うことが分かります。

Ne dediğini hatırlamıyor musun?

自分で言ったこと覚えてないの?

Onun ne dediğini anlayamıyorum.

私は彼女の言うことを理解できない。

Onun ne dediğini anlamıyorum.

私には、彼のいうことがわからない。

Onun ne dediğini boşver.

彼女が何を言ったかなんて気にするな。

Bana ne dediğini düşünüyordum.

私は彼女が私に言ったことについて考えていた。

Onun ne dediğini hatırlıyor musun?

彼女が言ったことを覚えてる?

Onun ne dediğini tamamen anlamıyorum.

彼の言うことがよくわからない。

Onun ne dediğini biliyor musun?

- 彼が何を言ったか知っていますか。
- 彼が何て言ったか知ってる?

İlk başta onun dediğini anlamadım.

最初は私は彼が言っていることを理解できませんでした。

Onun dediğini boşverin, sadece bir şakaydı.

彼の言った事は無視しなさい。冗談を言っていただけなのだから。

Melissa'nın ne dediğini sana söyledim mi?

メリッサが言ったこと話したかしら?

Onun dediğini çok az öğrenci anlayabildi.

彼が言うことを理解できた生徒はほとんどいなかった。

O onun ne dediğini anlayabiliyor gibi görünmüyor.

彼女は彼が何を言っているのか理解できないようだ。

- Onun ne söylediğini hatırlıyorum.
- Ne dediğini hatırlıyorum.

- 彼が言ったことを思い出す。
- 彼が言ったことは覚えてるよ。

Ondan bir iyilik istediğimde onun ne dediğini düşünüyorsun?

私が彼に頼み事をしたとき、彼は何と言ったと思う?

- Onun dediğini anladın mı?
- Onun söylediklerini anladın mı?

- 彼の言うことがわかったか。
- 彼が何を言ったか理解できましたか。

- Tom ne diyeceğini bilmiyordu.
- Tom ne dediğini bilmiyordu.

トムは何と言えばいいか分からなかった。

Bay Smith o kadar çabuk konuştu ki onun ne dediğini anlayamadım.

スミスさんがあまりにも早口でしゃべるので、言うことが聞き取れませんでした。

O kadar düşük sesle konuşuyorsun ki ne dediğini tam olarak duyamıyorum.

あなたはとても静かにお話しになるので、私にはおっしゃることがよく聞こえません。

Edward, Kathy'nin gözlerinin içine baktı ve ona gerçekten dediğini kastedip kastetmediğini sordu.

エドワードはキャシーの目をじっと見て本気でそう言っているのか尋ねた。

- Bana Tom'un söylediğini söyle.
- Tom'un ne dediğini bana söyle.
- Tom'un ne söylediğini bana de.

- トムが言ったことを教えて。
- トムが言ったことを話して。