Translation of "çaba" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "çaba" in a sentence and their japanese translations:

O çaba kuvvetiyle başardı.

彼は努力によって成功した。

Çaba sarf etmemiz önemlidir.

努力をすることは重要である。

Çaba güzel sonuçlar üretir.

努力は良い結果を生み出す。

Hayatta başarı sürekli çaba gerektirir.

人生における成功には絶え間ない努力が必要だ。

Çaba olmadan hiçbir şey kazanılamaz.

- 骨惜しみをしてはなにも得ない。
- 何事も努力なしでは得られない。

Daha fazla çaba sarf et.

よりいっそう努力しなさい。

Herkesle geçinmek için çaba göstermelisin.

- 誰でも仲良くやって行くように努力しなければならない。
- だれとでも仲良くやって行くように努力しなければならない。

Yıllarca süren çaba boşa gitti.

- 長年の努力が烏有に帰した。
- 長年の苦労が水の泡だ。

Çaba olmaksızın hiçbir şey tamamlanmaz.

努力なくしては何も得られない。

Bizim çaba başarısızlıkla sona erdi.

私達の努力は失敗に終わった。

Birisiyle iletişime geçmek için çaba gösterin.

あえて対話してみる努力をしてみてください

Eğer bu çaba tamamen başarılı olursa

もしこの取り組みが完遂すると

O, çaba eksikliği nedeniyle başarısız oldu.

彼は努力が足りないので失敗した。

İstasyona erken varmak için çaba harcadı.

彼は駅に早く着くように努めた。

Notlarımı yükseltmek için çaba sarf ettim.

私は成績を上げるよう努力した。

Bu uzun ısrarlı bir çaba gerektirecek.

息の長い仕事になりそうだ。

Ancak bu çaba tamamen başarılı olmasa bile,

しかしこの取り組みが完ぺきな 成功をおさめなくても

Hiç kimse çaba olmadan dünyada başarılı olmaz.

世の中で努力せずに成功するものはいない。

Sadece biraz daha çaba sarf etse başarırdı.

もう一歩努力すれば、彼はうまくいっただろうに。

Hiç kimse hiçbir şeye çaba olmadan ulaşamaz.

だれも努力なしには何事も成し遂げられない。

Çaba sarf etmeden hiçbir şey elde edemezsiniz.

努力無しに何事も成し遂げられない。

O, sınavı geçmek için bir çaba harcadı.

彼は試験に受かる努力をした。

Amy ayağa kalkmak için çaba sarf etti.

エイミーは立ち上がろうと努力した。

Sermaye ve gayretle takip etmek için çaba göstermeliyiz.

それが世界中で 経済的にも 社会的にも影響を及ぼすのです

Daha fazla çaba sarf etseydin, giriş sınavını geçerdin.

もう少しがんばっておけば、入学試験に受かっていただろうに。

İthalat pazarı geliştirmek için epeyce çaba sarf edilmektedir.

輸入品市場を開拓する多くの努力がなされてきた。

Sanırım doğayı korumak için herkes çaba göstermek zorunda.

自然を大切にするために一人一人が努力しなくてはならないと思う。

Herkes verimlilik için çaba gösteriyor fakat birkaçı ulaşıyor görünüyor.

誰もが能率を上げるよう努力するが、ほとんどの人がそうできないようだ。

O, kıyıya ulaşmak için aşırı derecede çaba sarf etti.

彼は岸に着こうと必死の努力をした。

Tatmin edici bir ödemeyle onları çaba sarf etmeye teşvik ediyoruz.

学生達には十分な支払いで です

O, kızının erkek arkadaşını kabul etmek için hiçbir çaba harcamadı.

その父は娘のボーイフレンドを認めようとしなかった。

Şirket, iş uygulamalarını geliştirmek için herhangi bir çaba sarf etmedi.

その会社は事務所改善の努力をしなかった。

Kan, çaba, gözyaşı ve terden başka verebilecek hiçbir şeyim yok.

私が提供できるのは血と労苦と涙と汗のみであります。

Ama bunu yapmak için çok çaba harcamak gerek. Ne yapacağız peki?

でもかなりの労力だ どうする?

Ama bunu yapmak için çok çaba harcamak gerek. Ne yapacağız peki?

でもかなりの労力だ どうする?

Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.

政府は私たちの国を清潔で緑の多い国にするために努力をしてきました。

Jeff ve Mia boşanmayı önlemek için son bir çaba sarf ediyorlar.

ジェフとミアは何とか離婚だけは避けようと必死になっている。

Sonuçta, "kadınsılık" bir kadının doğuştan sahip olduğu bir şey, göstermek için bir çaba sarf etmesine gerek yok ve öyle de bir özellik ki bilinçli olarak saklanmaya çalışılsa bile boşa çıkardı.

- 結局のところ「女らしさ」といふものは、女である以上誰でも備へてゐるのが当然で、努力をしてそれを示す必要もなく、また、意識的にそれを隠してもなんにもならない性質のものである。
- 結局のところ「女らしさ」というものは、女である以上誰でも備えているのが当然で、努力をしてそれを示す必要もなく、また、意識的にそれを隠してもなんにもならない性質のものである。