Translation of "Yıllarca" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Yıllarca" in a sentence and their japanese translations:

Yıllarca,

私は何年にも渡り

Anıları yıllarca bastırdım,

長い間そんな記憶を闇に葬り

Yıllarca sigara içmedim.

- 私は長い間たばこを吸っていません。
- 私は長いこと煙草を吸ってないんだ。

Yıllarca orada yaşadı.

彼女はそこに何年も暮らした。

Yazışmayı yıllarca sürdürdük.

私たちは何年も文通をつづけている。

Yıllarca tenis oynamadım.

ぼくはもう何年もテニスをやっていない。

- Tom yıllarca migren ağrısı çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.

トムは何年も偏頭痛に苦しんだ。

Yıllarca birlikte deneyler yürüttükten

彼らと共に 数年実験を行い

Yıllarca tenis raketine dokunmadım.

ぼくはもう何年もテニスをやっていない。

Kral ülkeyi yıllarca yönetti.

その王様は何年もその国を支配した。

Ben yıllarca onu görmedim.

彼女には何年も会っていない。

O yıllarca karısını yaşattı.

彼は妻の死後、何年も生きながらえていた。

O, yıllarca orada yaşadı.

- 彼女はそこに何年間も住んでいた。
- 彼女はそこに何年も暮らした。

- O yıllarca yalnız yaşadı.
- Yıllarca yalnız yaşadı.
- Yıllardır yalnız yaşıyor.

彼女はとても長い間一人で暮らしている。

Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında

何年も ノルウェー電気自動車協会の 事務局長として

Onlar yıllarca toprak mülkiyetini tartıştı.

彼らは幾年間も、その土地の所有権について論争した。

Onların başkenti yıllarca Cuzco idi.

長い間、首都はクスコだった。

O, yıllarca yurt dışında yaşadı.

彼は外国に長年住んでいた。

Yıllarca süren çaba boşa gitti.

- 長年の努力が烏有に帰した。
- 長年の苦労が水の泡だ。

Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.

私の叔父は何年も外国で生活した。

Aşçı yıllarca aileye hizmet etti.

コックは家族に長年仕えた。

Yıllarca erkek olarak yaşayınca kaçınılmaz oluyor.

何十年も男性として生きてきました

Yaşlı adam yıllarca krala hizmet etti.

- その老人はその王に何年も仕えた。
- その老人はその王に何年も勤めた。

Onun başarısı yıllarca süren kararlığının sonucudur.

彼の成功は長年の不屈の努力の結果だ。

NASA yıllarca araştırma ve geliştirmeye öncülük etti.

NASAは、何年にもわたる先駆的な研究開発に着手しました。

Yıllarca tanışmamamıza rağmen, kısa sürede birbirimizi tanıdık.

私達は何年も会っていなかったが、すぐにお互いに分かった。

Ve gerçekten de bu yıllarca çok işe yaradı.

実際 これで何年間は うまくいきました

Mary ve ben yıllarca yakın arkadaşlar olmayı sürdürdük.

メアリーと私は、何年も強く結ばれた親友でいた。

Piyanoyu iyi çalmak için, yıllarca pratik yapmak gerekir.

ピアノを上手に弾くには長年の練習が必要だ。

O, para biriktirmek için yıllarca kıt kanaat geçindi.

彼は金をためるため何年間もけちけち倹約した。

O yıllarca sefil bir hayat sürdürmek zorunda kaldı.

彼は何年も悲惨な生活を送らなければならなかった。

Yıllarca süren aşırı içki John'da bir bira göbeği yaptı.

- 数年にわたって大量に飲んだのでジョンのおなかはビール腹になってしまった。
- 何年もの間大酒を飲んでいたジョンは、ビール腹になってしまった。

Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı.

2人は何年ぶりかで会ったように、心をこめて握手していた。

- Yıllardır, Tom migren baş ağrısından çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.

トムは何年も偏頭痛に苦しんだ。