Translation of "Başardı" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Başardı" in a sentence and their japanese translations:

Sonunda başardı.

- 最後に笑ったのは彼だった。
- 彼が最後に勝利を得た。

Planından bahsetmemeyi başardı.

彼女はなんとか自分の計画のことを言わずにすませた。

Kutuyu açmayı başardı.

彼女はその箱を開けることができた。

O kaçmayı başardı.

- 彼は何とかうまく逃げた。
- 彼はどうにか逃げる事が出来た。

O işini başardı.

彼は自分の仕事をやり終えた。

İkinci denemesinde başardı.

彼は2度目に成功した。

Bu kez başardı.

今度は彼は成功した。

Sonunda o başardı.

ついに彼女はそれに成功した。

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.

人類は宇宙に乗り出すことに成功した。

Şirket ayakta kalmayı başardı.

会社は何とか倒産せずにすんだ。

Bill sınavı geçmeyi başardı.

ビルは試験に合格することができた。

Araba kullanmayı öğrenmeyi başardı.

彼女はどうにか車の運転ができるようになった。

O çaba kuvvetiyle başardı.

彼は努力によって成功した。

O, sorunu çözmeyi başardı.

彼はうまくその問題を解くことができた。

İstediğini elde etmeyi başardı.

彼女は欲しいものをうまく手にいれることができた。

Tüm zorluklara rağmen başardı.

彼はあらゆる障害にも関わらず成功した。

Nehri yüzerek geçmeyi başardı.

彼は首尾よくその川を泳いで渡った。

Ona gerçeği söyletmeyi başardı.

彼女はうまく彼から真実を聞きだした。

- O çok çalıştığından dolayı başardı.
- O, sıkı çalıştığı için başardı.

たくさん働いたおかげで彼は成功した。

Kutuyu açıp geçmişini kabullenmeyi başardı.

彼は その箱の鍵を開けて 過去を受け入れることができました

Harry nehri yüzerek geçmeyi başardı.

ハリーはなんとかその川を泳ぎきった。

Bir araba sürmeyi öğrenmeyi başardı.

何とか彼女は車を運転できるようになった。

Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı.

ともあれ彼は試験に受かった。

Sonunda büyük bir girişimi başardı.

- 彼は大事業をついに成し遂げた。
- 彼はとうとう大事業を完遂した。

Otoriteler dövizi dengede tutmayı başardı.

- 当局は自国の通貨を何とか安定させた。
- 当局は自国の通貨を何とかして安定させた。

Sonunda o dağa tırmanmayı başardı.

彼は遂にあの山に登ることに成功した。

Sonunda bir iş bulmayı başardı.

彼はついに仕事を得るのに成功した。

Polis arabanın sahibini bulmayı başardı.

警察は車の持ち主を何とか突きとめることができた。

Betty iyi şarkı söylemeyi başardı.

ベティはうまく歌うことができた。

Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.

やっと、マリオさんが姫さまの愛を勝ち得ることができた。

Kendisini belediye başkanı olarak seçtirmeyi başardı.

彼女は市長選挙に成功した。

Hakaret edilmesine rağmen öfkesini tutmayı başardı.

彼は侮辱されたがどうにか怒りをおさえた。

Geçen hafta kendini terfi ettirmeyi başardı.

彼は先週なんとか出世した。

O sonunda yapmaya başladığı şeyi başardı.

彼はついに目的を果たした。

O, tekneyle Pasifik Okyanusunu geçmeyi başardı.

- 彼女は船で太平洋横断に成功した。
- 彼女はボートでの太平洋横断に成功した。

Cesur kararı sayesinde krizi atlatmayı başardı.

彼の大胆な決意のおかげで危機を乗り越えることができた。

O tekneyle Pasifik Okyanusu'nu geçmeyi başardı.

- 彼女は船で太平洋横断に成功した。
- 彼女はボートで太平洋を横断することができた。

O sonunda eski arkadaşını bulmayı başardı.

最終的には、彼女は何とか昔の友達に連絡を取った。

Başardı. Ama orada çok oyalanmasa iyi eder.

‎成功した ‎長居は無用だ

Çok şükür, o çatlağın derinliklerine inmeyi başardı.

‎彼女は何とか奥へ ‎避難していた

İnsanoğlu, hayvanlardan çok daha fazla şey başardı.

人間は動物よりはるかに多くの偉業をなしてきたのである。

Zeki doktor başbakanın hastalığını tedavi etmeyi başardı.

その腕利きの医者は総理大臣の病気を治すことができた。

Ağır yaralı olmasına rağmen telefona ulaşmayı başardı.

彼は重傷を負っていたけれども、何とか電話までたどりつくことができた。

Kutu çok ağırdı fakat onu taşımayı başardı.

箱は重かったが、彼は何とか運んだ。

- Testi güçlükle geçmeyi başardı.
- Testi ucu ucuna geçebildi.

彼はかろうじて試験に合格した。

Tom sonunda Mary'nin gerek fikrini ondan almayı başardı.

トムはついにメアリーから本音をなんとか聞きだすことができた。

Tom yirmi dakikadan daha az bir sürede oraya varmayı başardı.

- トムは20分以内にそこに行くことができた。
- トムは20分足らずでそこに着くことができた。

Nike tek bir reklamla pek çok Japon'u tahrik etmeyi başardı.

ナイキはたった一つのコマーシャルで、多くの日本人の反感を買ってしまった。

Demek istediğim bu asla olmayacak bir hikâyeydi ama yine de başardı.

ありえないだろうと思われていたことが 起こったんです

Ama şimdilik... ...bu aile, Dünya'daki en uzun geceden sağ çıkmayı başardı.

‎だが今は‎― ‎世界一長い夜を ‎生き抜いた喜びに浸ろう

Sahtekarlık amaçlı saldırılar yapmak için kıyıya asker çıkarmayı başardı ; Napolyon ise

、迂回攻撃を行うために海岸に軍隊 を上陸させることができました 。ナポレオン

Kötü hazırlanmış emirler gecikmeye neden oldu ve Koalisyon ordusu kaçmayı başardı.

ひどくドラフトされた命令は遅れにつながり、連合軍は脱出することができました。

- Ken sonunda amacına ulaşmıştır.
- Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı.

ついにケンは目的を果たした。