Translation of "Gitti" in Chinese

0.011 sec.

Examples of using "Gitti" in a sentence and their chinese translations:

- Nereye gitti?
- O nereye gitti?

- 他去哪儿了?
- 人呢?

Ağrı gitti.

疼痛消失了。

Onlar gitti.

他们离开了。

Tom gitti.

汤姆不干了。

Kamyon gitti.

貨車走了。

Şans gitti.

机会错过了。

O gitti.

他走了。

Karga uçup gitti.

這隻烏鴉飛走了。

Kalabalığa karışıp gitti.

他設法穿過了人群。

Takasu kliniğine gitti.

她去了高須診所。

O, dişçiye gitti.

他去看牙医了。

O, odaya gitti.

她进了房间。

O, alışverişe gitti.

她去购物了。

O, yukarı gitti.

她上樓了。

Onlar nereye gitti?

- 人呢?
- 他们去哪儿了?

O, bisikletle gitti.

- 他骑自行车去的。
- 他騎腳踏車去。
- 他是騎自行車去的。

Tren zaten gitti.

列车已经出发。

Babam nereye gitti?

爸爸去哪了?

O Britanya'ya gitti.

他已经去了英国。

O, Hokkaido'ya gitti.

他去北海道了。

O Amerika'ya gitti

她去美國了。

O, mağazaya gitti.

他去了商店。

O zaten gitti.

- 他已经走了。
- 他已经离开了。

Oraya bisikletiyle gitti.

- 他骑自行车去的。
- 他是騎自行車去的。

At nereye gitti?

那匹马去了哪里?

Testin nasıl gitti?

你的测验怎么样?

Onun hepsi gitti.

一切都没了。

O gizlice gitti.

她是偷偷去的。

Babam Amerika'ya gitti.

我父亲去美国了。

O, Londra'ya gitti.

他去了伦敦。

Röportajın nasıl gitti?

你的面试怎么样?

O, yürüyüşe gitti.

他去散步了。

O eve gitti.

她回家了。

Hastaneye taksiyle gitti.

- 她搭計程車去醫院了。
- 她搭計程車去醫院。

- Üç kez Fransa'ya gitti.
- Fransa'ya üç kez gitti.
- O, Fransa'ya üç kez gitti.

她去过三次法国。

- Yumi oraya yalnız gitti.
- Yumi oraya tek başına gitti.

由美一個人去了那裏。

Babası niçin Japonya'ya gitti?

為什麼她的父親去了日本?

Mary çabucak hastaneye gitti.

瑪麗急忙趕到醫院。

Sonunda, o, Amerika'ya gitti.

他终于去美国了。

Çocuk çoraplarıyla yatmaya gitti.

男孩穿着袜子就上床睡觉了。

Spot da gitti mi?

Spot也去了嗎?

O, Takasu kliniğine gitti.

她去了高須診所。

Tek kelime söylemeden gitti.

他沒說一句話就離開了。

O, Avrupa'ya geziye gitti.

他去歐洲旅行了。

O, odaya doğru gitti.

他走進了房間。

O, oraya yalnız gitti.

她自己来那儿。

Çocuklar zaten okula gitti.

孩子们已经去上学了。

Benim gücümün hepsi gitti.

我的力气耗尽了。

O, Londra'dan Paris'e gitti.

她从伦敦去了巴黎。

O neden istasyona gitti?

為什麼她去了車站?

Annesi ile alışverişe gitti.

她和她母親去購物。

Üşütmesine rağmen, işe gitti.

虽然他得了感冒,但是他还是去上班了。

Tom nerede okula gitti?

汤姆上了什么学校?

Tom erken yatmaya gitti.

湯姆早睡了。

Her şey iyi gitti.

一切都很顺利。

Baba balık tutmaya gitti.

父亲去钓鱼了。

Son tren çoktan gitti.

最後一班車已經走了。

Babam balık tutmaya gitti.

我父親去釣魚了。

Yumi oraya kendi gitti.

由美一個人去了那裏。

O dün oraya gitti.

她昨天去那裡。

Tom yurt dışına gitti.

湯姆出國了。

O zaten gitti mi?

他已经走了吗?

Meryem, çantasını alıp gitti.

Mary霸占了她的包包并且离开了。

Tom eve yalnız gitti.

汤姆一个人回家了。

Protesto için çekip gitti.

湯姆走了出去。

Kendi başına Meksika'ya gitti.

她独自一人去了墨西哥。

O, trenle Shanghai'ya gitti.

她是坐火車去上海的。

Moğolistan'a ne zaman gitti?

她是什么时候去蒙古的?

John dün Fransa'ya gitti.

約翰昨天出發去了法國。

Jane istasyona neden gitti?

為什麼珍去了車站?

Cathy de gitti mi?

凱西也去了嗎?

Geçen yıl Berlin'e gitti.

他昨年去了柏林。

Yoko dün alışverişe gitti.

洋子昨天去購物。

O, mağazaya geri gitti.

他回店里去了。

O bir yürüyüşe gitti.

她去散步了。

O, dün hastaneye gitti.

她昨天去了醫院。

O, müzeye taksiyle gitti.

她搭計程車到博物館。

O, onunla parka gitti.

她跟他去公園了。

Tek başına sinemaya gitti.

她獨自去看了電影。

Tom dün Boston'a gitti.

汤姆昨天到波士顿。

- Alice saat onda yatağa gitti.
- Alice saat onda yatmaya gitti.

愛麗絲十點睡覺。

- Tom bir zamanlar Boston'a gitti.
- Tom bir kez Boston'a gitti.

汤姆去了波士顿一次。

- O, Mary'yi görmeye gitti mi?
- O, Mary'yi görmek için gitti mi?

他去看瑪麗了嗎?

Mike geçen yaz Kyoto'ya gitti.

麥克去年夏天去了京都。

Brian Kate ile okula gitti.

布萊恩和凱特去上學了。

Tom yürüyerek Kate'in evine gitti.

湯姆陪凱特走回家。

O iş için Nagoya'ya gitti.

- 他去了名古屋公幹。
- 他因公出差到名古屋。
- 他去名古屋出差。

Babam Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.

我父亲去美国了。

İtalyanca öğrenmek için İtalya'ya gitti.

她到意大利學習意大利語。

O, araba ile Boston'a gitti.

他坐汽車到波士頓。

Öğle yemeği yedikten sonra gitti.

他吃过午餐就出去了。

O, iş için Tokyo'ya gitti.

他去了東京公幹。

Kız kardeşim dün Kobe'ye gitti.

我妹妹昨天去神戶了。