Translation of "Boşa" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Boşa" in a sentence and their japanese translations:

Boşa kürek çekmekti.

無駄足だったよ。

Çabaları boşa çıktı.

彼らの努力は骨折り損に終わった。

Zamanını boşa harcıyorsun.

時間の無駄ですよ。

Paranı boşa harcama.

無駄遣いをするな。

Zamanını boşa harcama.

時間を無駄にしてはいけない。

Paramı boşa harcamayacağım.

私はお金を無駄遣いするつもりはない。

Zaman boşa geçiyor.

時間がもったいない。

Nefesinizi boşa harcamayın.

無駄口をたたくな。

Parayı boşa harcadığıma pişmanım.

そのお金を浪費した事を後悔している。

Bütün çabalarım boşa gitti.

せっかくの苦労もあだになった。

Boşa zaman kaybını onaylamadı.

彼は時間を浪費する気にはなれなかった。

Onun çabaları boşa çıkar.

彼の努力は無駄におわった。

Aşk asla boşa gitmez.

愛情は浪費されるものではない。

Parasını boşa harcadığına üzülüyor.

彼は自分の金を無駄に使ってしまったことを後悔した。

Tom zamanını boşa harcıyor.

トムは時間を無駄にしている。

Babam zamanını boşa harcamaz.

父は時間を無駄にしない。

Tom'un zamanını boşa harcama.

トムの時間を無駄にするな。

Tom zamanı boşa harcıyor.

トムは時間を無駄にしている。

O, zamanını boşa harcar.

時間を無駄に過ごしてしまう。

Cep harçlığınızı boşa harcamayın.

お小遣いは無駄遣いしないでください。

Biz boşa zaman geçirmeye eğilimliyiz.

- 私達は時間を浪費しがちだ。
- 私たちは時間を浪費しがちである。
- 我々は時間を浪費しがちである。

Kötü hava planlarımızı boşa çıkardı.

悪天候のために私たちの計画はだめになった。

Kısacası, tüm çabalarımız boşa gitti.

ようするに私たちの努力はすべて無に帰した。

Yıllarca süren çaba boşa gitti.

- 長年の努力が烏有に帰した。
- 長年の苦労が水の泡だ。

Yiyeceğin boşa gittiğini görmekten hoşlanmıyorum.

食べ物が無駄になるのを見るのはいやだ。

Bir sürü zaman boşa gitti.

- 多くの時間が無駄に使われた。
- 多くの時間が無駄になった。
- 多くの時間が浪費された。

Zamanını boşa harcaman iyi değildir.

時間を無駄に使うことはよくない。

Zamanı boşa harcamanı uygun bulmuyorum.

- 私はあなたが時間を浪費するのをよいとは思わない。
- 私はあなたがたが時間を浪費するのをよいとは思わない。

Bir sürü zamanı boşa harcıyoruz.

私達は、多くの時間を無駄にする。

O, terfi şansını boşa harcadı.

彼は昇進の機会を無にした。

Paranı boşa harcamasan iyi olur.

お金をむだ使いしないほうがいい。

Zamanını boşa harcadığı için pişman.

彼は時間を無駄にしたことを後悔している。

Bütün bir günü boşa geçirdi.

彼は一日を遊んで過ごした。

Onu okuyarak zamanımı boşa harcamamalıydım.

あんなものを読んだのは時間の無駄だった。

Yağmur ormanlarında hayat asla boşa harcanmaz.

‎林床では何もムダにならない

Genç insanlar boşa zaman harcamaya eğilimlidir.

若い人は時間を浪費する傾向がある。

Boşa geçen zamanı telafi etmek zor.

無駄にした時間を埋め合わせることは難しい。

Genç olmasına rağmen vaktini boşa harcamaz.

彼は若いけれども、決して時間を無駄にしない。

Gençliğini boşa harcama, yoksa sonra üzülürsün.

青春時代を怠けて過ごすな。さもないと後で後悔するぞ。

Zamanı boşa harcamamak için acele edelim.

時間を無駄にしない為に急ごう。

Zamanı boşa harcamamak için dikkatli olmalısın.

時間を無駄にしないように気を付けなければならない。

Boşa geçirecek çok az zamanımız var.

ぐずぐずしている時間はほとんどない。

Boşa harcayacak bir an bile yok.

事態は一刻の猶予も許さない。

Ucuz satın alın ve paranızı boşa harcamayın.

安物買いの銭失い。

Hayal kurarak bir sürü zamanı boşa harcarım.

私は空想にふけって多くの時間を無駄に過ごす。

Vaktimizi ve paramızı boşa harcamasak iyi olur.

私たちは時間とお金を節約したほうがよい。

Onun hastalığı onun tüm umutlarını boşa çıkardı.

病気のために彼の希望はすべて挫折した。

- Eşek hoşaftan ne anlar.
- Nefesini boşa tüketme.

- 豚の前に真珠を投げ与えるな。
- 豚に真珠を与えるな。

Bu şekilde, çok fazla zamanı boşa harcarız.

- こんな風にして、私たちは多くの時間を無駄にする。
- こんなふうにして、わたしたちは多くの時間を無駄にする。
- かくして僕らはたくさんの時間を空費する。

Tom hayatının büyük kısmını boşa geçirdiğine pişman oldu.

トムは多くの人生を無駄にしてきたことを後悔した。

Başkalarına yardım etmek asla boşa geçmiş zaman değildir.

- 人助けは、絶対に時間の無駄遣いなんかじゃないよ。
- 人助けは絶対に時間を無駄にすることにはならないよ。

Tek yapmanız gereken şey boşa harcadığınız zamanı geri almanızdır.

無駄にした時間を取り戻しさえすれば。

Bana sorarsan, çizgi roman okumak tamamen boşa zaman harcamaktır.

言えというなら言いますが、漫画を読むのはまったく時間の無駄である。

Zamanı boşa harcamayı bırakalım ve bu işe devam edelim.

時間をむだにしないで、この仕事を進めよう。

- Aylığını çarçur etme.
- Aylığını israf etme.
- Aylığını boşa harcama.

こづかいをあまり無駄づかいしないように。

- Eşek hoşaftan ne anlar.
- Nefesini boşa tüketme.
- Nefesini boşuna tüketme.

- 豚の前に真珠を投げ与えるな。
- 豚に真珠を与えるな。

- Zamanını ve paranı ziyan etme.
- Zamanını ve paranı boşa harcama.

- 時間と金を浪費するな。
- 時間と金を無駄に使うな。
- 時間と金を無駄にするな。

Bu, Soult'un komuta yeteneklerini boşa harcamakla kalmadı, çünkü yeni rolü sadece

。 彼の新しい役割は単に ナポレオンの命令 を 実行 する こと

Hayatımda geriye baktığımda, ben ne kadar çok zamanı boşa harcadığımın farkındayım.

人生を振り返ってみると、私はいかに多くの時間を浪費したかがわかる。

- Ziyan edecek tek kuruşum yok.
- Tek bir yeni boşa harcamayı göze alamam.

1円たりとも無駄使いはできない。

- Benim zamanımı israf ettiğimi düşünüyor musunuz?
- Sizce ben zamanımı boşa harcıyor muyum?

僕が時間を無駄にしてるって思ってる?

Napolyon, Davout'a - geriye dönüp bakıldığında - yeteneğini feci bir şekilde boşa harcayan bir rol verdi.

ナポレオンはダヴーに役割を与えました-後から考えると-彼の能力の悲惨な浪費のようです。

Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.

同じことを何回繰り返すの。屋上屋を架すようなくどい説明は勘弁してよ。

- Merdivende bir adımı kaçırdım ve korkarım ayak bileğimi burktum.
- Merdivende adımımı boşa atıp ayak bileğimi burktum maalesef.

階段を踏みはずして足首を捻挫したようです。

İnsanlara "Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir?" diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık.

高校時代について最も後悔することを人々に尋ねると大抵の人は決まってこう言う。時間を無駄にしすぎていた、と。

Sonuçta, "kadınsılık" bir kadının doğuştan sahip olduğu bir şey, göstermek için bir çaba sarf etmesine gerek yok ve öyle de bir özellik ki bilinçli olarak saklanmaya çalışılsa bile boşa çıkardı.

- 結局のところ「女らしさ」といふものは、女である以上誰でも備へてゐるのが当然で、努力をしてそれを示す必要もなく、また、意識的にそれを隠してもなんにもならない性質のものである。
- 結局のところ「女らしさ」というものは、女である以上誰でも備えているのが当然で、努力をしてそれを示す必要もなく、また、意識的にそれを隠してもなんにもならない性質のものである。