Translation of "Yatırım" in French

0.005 sec.

Examples of using "Yatırım" in a sentence and their french translations:

Bu bir yatırım.

C'est un investissement.

Bunlar, gelecek için yatırım.

ce sont des investissements pour à notre avenir.

Ne kadar yatırım yaptın?

- Combien as-tu investi ?
- Combien avez-vous investi ?

Neden yeni fikirlere yatırım yaparsınız?

« Pourquoi investissez-vous dans de nouvelles idées ?

Bir Amerikan yatırım bankasından ayrıldım.

pour rejoindre une grande entreprise pétrolière publique italienne.

öğrenci çıktılarına az yatırım yapıyoruz.

nous sous-investissons dans les résultats.

Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.

Nous devons investir dans une énergie propre et renouvelable.

Hükümet eğitime az yatırım yapıyor.

Le gouvernement investit peu dans l'éducation.

Yatırım yapmaları için onlara fırsat veriyorum.

qui va changer le monde de façon positive.

Niye işinize yatırım yapmalılar biliyor musunuz?

Pourquoi devrait-il investir dans votre travail ?

Sonunda en büyük varlığımıza yatırım yapabiliriz.

Et nous pouvons enfin investir dans notre plus grand atout.

Çevre ile ilgili işlere yatırım yapıyorlar

Ils investissent dans les emplois verts

Yatırım şimdi ona % 6 kazanç sağlıyor.

L'investissement lui rapporte maintenant 6%.

Hükümet tarımda daha fazla yatırım yapmalı.

Le gouvernement devrait investir davantage d'argent dans l'agriculture.

Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.

Clairement, nous devons chercher davantage.

Yaptığımız şey algoritmaya oldukça fazla yatırım yapmak,

On a beaucoup investi dans les algorithmes,

Uzun vadede fayda sağlayabilecek alanlara yatırım yapılmamıştı.

L'argent n'a pas été investi dans des domaines où il pourrait être bénéfique à long terme.

Bu projede kendim için nasıl yatırım yapabilirim?

Comment puis-je m'investir dans ce projet?

O bizim şirketimizin altyapısına yatırım yapmak istiyor.

Elle souhaite investir dans l'infrastructure de notre entreprise.

Eğitim bir lüks değil, bu bir yatırım.

Entrainement et formation ne constituent pas un luxe mais un investissement.

Ortaya çıkmaması için yatırım yapmaya teşvik etmiş olmuyoruz

à investir prioritairement dans la prévention de ces désastres

Yalnızca vizyonlu projeler finansal yatırım almaya hak kazanır.

Seuls les projets prometteurs méritent investissement.

Birçok kişi, altının en güvenli yatırım olduğunu hissediyor.

Beaucoup de gens pensent que l'or est l'investissement le plus sûr.

Bizimle partner olmaları ve daha anlamlı yatırım yapmaları için

Je devrais réfléchir à comment les aider à établir un partenariat avec nous

Yatırım firması, değersiz hisse senedi satın alarak müşterilerini aldattı.

La société d'investissements a dupé des clients en leur faisant acheter des actions sans valeur.

O umut verici bir işte iki yüz dolarlık yatırım yaptı.

Il a investi deux cents dollars dans une affaire prometteuse.

Ve Libya Kalkınma ve Yatırım Şirketi'nin direktörü. Bida şimdi ve bir

et le directeur de la société libyenne pour le développement et l'investissement. Bida est maintenant et a

Önemli yabancı yatırım ve ekonominin giderek daha fazla varlıkları ve varlıkları

actifs et d'actifs de l' économie. Alors que les pays détruisent leurs économies et détruisent leurs

İlk fayda, daha az araziye ve daha fazla istihdama yatırım yapmaktan gelir

gratte - ciel qu'elles possèdent Le premier avantage vient d'investir dans moins de

Sadece o değil... Park Chun Hee şirketlere ve bireylere yatırım yapmaları ve para biriktirmeleri için

Mais pas seulement... Park Chun Hee a mis en place tout un tas de taxes incitatives pour les entreprises