Translation of "Yapıyor" in Finnish

0.009 sec.

Examples of using "Yapıyor" in a sentence and their finnish translations:

Seçim kampanyası yapıyor. Propaganda yapıyor.

Hän pyörittää vaalikampanjaa. Hän on show'ssa mukana.

- Uçurma balıkçılığı yapıyor.
- Sinek oltacılığı yapıyor.
- Sinek balıkçılığı yapıyor.
- Fly balıkçılığı yapıyor.

Hän on perhokalastaja.

- Şaka yapıyor olmalısın!
- Şaka yapıyor olmalısın.

Lasket varmaan leikkiä!

Ne yapıyor, göremiyorum.

En nähnyt, mitä se teki.

Tony ne yapıyor?

Mitä tekee Toni?

O kurabiye yapıyor.

Hän tekee pikkuleipiä.

Herkes onu yapıyor.

Kaikki tekevät sitä.

O numara yapıyor.

Hän teeskentelee.

Tom meditasyon yapıyor.

Tom meditoi.

Tom şekerleme yapıyor.

Tom on nokosilla.

Şaka yapıyor olmalısın!

Et ole tosissasi!

Ne gürültü yapıyor?

Mikä pitää tuollaista ääntä?

O diyet yapıyor.

Hän on dieetillä.

Tom resim yapıyor.

- Tommi maalaa.
- Tommi on maalaamassa.

Tom şaka yapıyor.

Tom vitsailee.

Onlar ne yapıyor?

Mitä he tekevät?

Tom panik yapıyor.

- Tomi panikoi.
- Tomi on pakokauhun vallassa.
- Tomi oli pakokauhun vallassa.
- Tomi on panikoimassa.
- Tomi oli panikoimassa.

Onu yapıyor olmayacağız.

Me emme tee sitä.

Almanca ödevini yapıyor.

Hän tekee saksanläksyjään.

Şaka yapıyor olmalısın.

Et voi olla tosissasi.

O ne yapıyor?

- Mitä hän tekee?
- Mitä hän on tekemässä?

Genç yine hamle yapıyor.

Nuorukainen yrittää jälleen.

Keşke şaka yapıyor olsam.

- Voi kunpa narraisinkin.
- Voi kunpa vitsailisinkin.

Tom bir pizza yapıyor.

- Tom leipoo pizzaa.
- Tomi leipoo pitsaa.
- Tomi leipoo pizzaa.
- Tomi on leipomassa pitsaa.
- Tomi on leipomassa pizzaa.

Saat tik tak yapıyor.

Kello käy.

Bence o numara yapıyor.

Luulen, että hän teeskentelee.

Tom fazla mesai yapıyor.

Tom on tehnyt ylitöitä.

Baban ne iş yapıyor?

Mitä isäsi tekee?

Ablan şimdi ne yapıyor?

Mitä isosiskosi tekee nyt?

O burada ne yapıyor?

- Mitä hän tekee täällä?
- Mitä hän täällä tekee?

Jane onun ödevini yapıyor.

Jane on tehnyt tehtäväänsä.

O ona şantaj yapıyor.

- Hän kiristää häntä.
- Nainen kiristää miestä.

Tom şimdi banyo yapıyor.

Tom on nyt kylvyssä.

Birçok kişi bunu yapıyor.

Monet tekevät sitä.

Keşke şaka yapıyor olsaydım.

Kunpa se olisikin vitsi.

Acaba o ne yapıyor?

- Mitä hän tekee?
- Mitäköhän hän tekee?

Köpek balıkları sürpriz saldırı yapıyor.

Hailla on etunaan kyky yllättää.

O, sadece seninle şaka yapıyor.

Hän vain pilailee sinun kanssa.

Adam bir otelde giriş yapıyor.

Mies kirjautuu sisään hotelliin.

Ben çok hata yapıyor muyum?

Teenkö minä paljon virheitä?

O her zaman şaka yapıyor.

Hän vaan aina vitsailee.

Tom şu anda ne yapıyor?

Mitä John tekee juuri nyt?

Bunu bana yapıyor olduğuna inanamıyorum.

En voi uskoa, että teet näin minulle.

Mary yarı zamanlı hemşirelik yapıyor.

Mari työskentelee osa-aikaisesti sairaanhoitajana.

Tom üst katta ödevini yapıyor.

Tomi on yläkerrassa tekemässä läksyjä.

Tom şimdi ev ödevini yapıyor.

Tomi on tekemässä läksyjä nyt.

Tom, Mary'nin omuzlarına masaj yapıyor.

Tomi hieroo Marin hartioita.

- Kim isteyerek yapıyor?
- Kim gönüllü?

- Kuka ilmoittautuu vapaaehtoiseksi?
- Onko vapaaehtoisia?

Profesör bir telefon görüşmesi yapıyor.

Professori soittaa puhelun.

John şu an ne yapıyor?

Mitä Jon tekee juuri nyt.

- Onlar şaka yapıyor.
- Şaka yapıyorlar.

He pilailevat.

Neden Tom onu kendine yapıyor?

Miksi Tom tekee niin itselleen?

Petrol boru hattı sızıntı yapıyor.

Öljyputki vuotaa.

Tom neden hâlâ onu yapıyor?

Miksi Tom tekee vieläkin niin?

Brezlya Olimpiyat oyunlarına evsahipliği yapıyor.

Brasilia isännöi olympialaisia.

- Şimdilik, büyük bir mağazada sekreterlik yapıyor.
- Şimdilik, büyük bir mağazada memurluk yapıyor.

Nykyään hän on tavaratalon myyjä.

Rakibi de çağrısına bir ek yapıyor.

Kilpailijakin lisää äänteen kutsuunsa.

Genlerini aktarmak için elinden geleni yapıyor.

Se tekee kaikkensa siirtääkseen geeninsä eteenpäin.

Giants bu gece maç yapıyor mu?

Pelaavatko Giantsit tänä iltana?

Öğretmenlik yapıyor ama aslında bir vampir.

Hän työskentelee opettajana, mutta todellisuudessa hän on vampyyri.

Tom bu günlerde ne iş yapıyor?

Mitä Tomi puuhaa nykyisin?

Erkek kardeşlerim sürekli çevresine şakalar yapıyor.

Veljeni pilailevat aina.

Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.

Tämä imuri pitää kovaa meteliä.

Peter sürekli annesiyle telefon görüşmesi yapıyor.

Peter soittaa jatkuvasti äidilleen.

Tom'un şirketi Hindistan'dan çay ithalatı yapıyor.

- Tomin yritys tuo maahan teetä Intiasta.
- Tomin yritys maahantuo teetä Intiasta.

Brezilya, Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapıyor.

Brasilia isännöi olympialaisia.

Sırtlanlar panik yaratmak için ellerinden geleni yapıyor.

Hyeenat tekevät parhaansa saadakseen aikaan paniikin.

- Kimya öğrenimi yapıyor musun?
- Kimya mı okuyorsun?

Opiskeletko sinä kemiaa?

Ağabeyim büyük bir ticari kuruluşta görev yapıyor.

- Minun isoveljeni sai paikan isosta firmasta.
- Isoveljeni sai paikan isosta firmasta.

Tom bu gece fazla mesai yapıyor olabilir.

- Voi olla, että Tomi on ylitöissä tänä iltana.
- On mahdollista, että Tomi on ylitöissä tänä iltana.

Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.

Tom valmistaa varaosia autotehtaassa.

Ben yalnızca şaka yapıyor olduğumu Tom'a söyledim.

Sanoin Tomille, että minä vain vitsailin.

Mary gerçekten hasta değil. O numara yapıyor.

- Mari ei ole oikeasti sairas. Hän vain teeskentelee.
- Mari ei ole oikeasti kipeä. Hän vain teeskentelee.
- Ei Mari ole oikeasti sairas. Hän vain teeskentelee.
- Ei Mari ole oikeasti kipeä. Hän vain teeskentelee.
- Mari ei ole oikeasti sairas. Hän vain esittää.
- Mari ei ole oikeasti kipeä. Hän vain esittää.
- Ei Mari ole oikeasti sairas. Hän vain esittää.
- Ei Mari ole oikeasti kipeä. Hän vain esittää.
- Mari ei oo oikeesti kipee. Se vaan esittää.

- Baban ne iş yapar?
- Ne yapıyor baban?

Mitä sinun isäsi tekee?

Tom düşük-yağlı, yüksek-proteinli diyet yapıyor.

Tomi on vähärasvaisella ja korkea proteinisella dieetillä.

- Bir hata yaptığımı düşünüyor musun?
- Size göre bir hata yapıyor muyum?
- Sizce bir hata yapıyor muyum?

- Oletko sitä mieltä, että olen tekemässä virhettä?
- Oletko sitä mieltä, että teen virheen?

- Tom ve Mary'nin her ikisi de John'a koçluk yapıyor.
- Hem Tom hem de Mary John'a koçluk yapıyor.

Tom ja Mari valmentavat molemmat Jonia.

Işi Kristen yapıyor ama uzman doktor onu yönlendiriyor.

Valvoja antaa ohjeita, mutta Kristen tekee työn.

Lembeh, en yetenekli tuzak avcısına ev sahipliği yapıyor.

Lembeh on väijyjien kuninkaan koti.

Sen her şeyi harika bir biçimde yapıyor olmalısın.

Pärjäät varmaan hienosti kaikessa.

O orada ne yapıyor? Onu içeri davet et!

Mitä hän tekee siellä ulkona? Kutsu hänet sisään!

Bir bando cadde boyunca uygun adımlarla yürüyüş yapıyor.

Torvisoittokunta marssii pitkin katua.

- O pireyi deve yapıyor.
- O bire bin katıyor.

Hän tekee kärpäsestä härkäsen.

Bir sonraki odada bir yaylı dörtlüsü prova yapıyor.

Jousikvartetti harjoittelee seuraavassa huoneessa.

- Tom alaycı oluyor.
- Tom yerli yersiz espri yapıyor.

- Tomi laskee leikkiä.
- Tomi ei ole tosissaan.

Herkes bunu yapıyor, fakat kimse itiraf etmek istemiyor.

Kaikki tekevät niin, mutta kukaan ei halua myöntää sitä.

Bir sürü araba bu yolda gece gündüz hız yapıyor.

Paljon autoja kiitää ohi pitkin tätä moottoritietä päivin ja öin.

Sanırım Tom bizim için oldukça iyi bir iş yapıyor.

Luulen että Tom tekee aika hyvää työtä meille.

O sadece yine muhtemelen molehill dışında bir dağ yapıyor.

Hän vain todennäköisesti paisuttelee asiaa taas.

Bir misk kedisi bu ağacı sahiplenmek için elinden geleni yapıyor.

Musanki yrittää parhaansa mukaan omia tämän puun.

Çok kötü! Çok az sayıda zengin insan yetimhaneye bağış yapıyor.

Harmi! Liian harvat rikkaat lahjoittavat orpokodille.

Bu da burayı kamp için daha az uygun bir yer yapıyor.

Se ei olekaan niin hyvä leiripaikka.

Büyük bir olayın son anını yakalamıştım. "Bu hayvan ne yapıyor?" diyorsun.

Saavuin paikalle dramaattisen hetken lopussa. Mietin, mitä se eläin teki.

- Tom bana bir çocuk gibi davranıyor.
- Tom bana çocuk muamelesi yapıyor.

Tomi kohtelee minua kuin lasta.

Bir gece avcısı olan ölümcül engerek, en büyük tahribatı güneş battıktan sonra yapıyor.

Väijyen öisin, auringon laskettua tämä kuolettava kyy tekee eniten vahinkoa.