Translation of "Büyüdüğü" in French

0.010 sec.

Examples of using "Büyüdüğü" in a sentence and their french translations:

İnekler bir sığır çobanı olmadan buğdayın büyüdüğü bir tarlada dolaşıyorlardı.

Sans vacher, les vaches vagabondaient dans un champ où poussait du blé.

Obama yukarıdan aşağıya ekonominin asla işe yaramadığını söyledi. Ülke sadece çok üstte olanlar iyi yaptıkları zaman ülke başarılı olmaz.Biz orta tabaka daha da büyüdüğü zaman, daha fazla güvenlik hissettiğinde başarılı oluruz.

« L'économie en partant du haut vers le bas, ça ne marche jamais, » a dit Obama. « Le pays ne réussit pas lorsque seulement ceux qui sont au sommet s'en sortent bien. Nous réussissons lorsque la classe moyenne s'élargit, lorsqu'elle se sent davantage en sécurité. »