Translation of "Orta" in Spanish

0.018 sec.

Examples of using "Orta" in a sentence and their spanish translations:

Orta sınıfım.

Soy de clase media.

orta direk şaban adı üstünde orta direk

poste central en el nombre de la plantilla

"Itzhak, orta bölümde,

"Itzahk, en esa parte del medio,

Almanya Orta Avrupa'dadır.

- Alemania está en Europa Central.
- Alemania se encuentra en Europa Central.

O, orta tabakadandır.

Él es de la clase media.

İsviçre Orta Avrupa'dadır.

- Suiza se encuentra en Europa Central.
- Suiza está situada en la Europa Central.
- Suiza está en Europa Central.

- En uzun parmak orta parmaktır.
- Orta parmak en uzunudur.

El dedo del medio es el más largo.

Orta çağ tarihinde uzmanlaşıyorum.

Mi especialidad es la historia medieval.

Orta Doğu, uygarlığın beşiğidir.

El Medio Oriente es la cuna de la civilización.

Ben orta tabaka değilim.

No soy de clase media.

Orta Asya'daki seyahatlerinden döndü.

Él ha vuelto de sus viajes en Asia Central.

Onlar orta düzeyde öğrenciler.

Ellos son estudiantes promedio.

Yolun orta şeridinde seyretme.

No seas un cerdo en la carretera.

Bifteğimi orta büyüklükte severim.

Me gusta el filete medianamente cocido.

Polonya, Orta Avrupa'da bulunmaktadır.

Polonia está en Europa Central.

Macaristan Orta Avrupa'da bulunuyor.

Hungría se encuentra en Europa Central.

Orta nokta hikâyenin anahtar olayıdır

Es el evento clave de una historia,

"Sonuca göre orta düzeyde olmalısın,

Dice que debería estar en el nivel intermedio,

Fakat biz Orta Asya'dan geldik

Pero vinimos de Asia central

Yanında orta yaşlı kızı var

con su hija de mediana edad en el asiento del acompañante,

Orta Çağda din çok önemliydi.

La religión era muy importante en la Edad Media.

Orta çağ Rönesansa yol açtı.

La Época Medieval dio paso al Renacimiento.

O, orta yaşlı bir kadındı.

Ella era una mujer de mediana edad.

Yerdomuzu orta boyutta bir hayvandır.

- El cerdo hormiguero es un animal de porte medio.
- El cerdo hormiguero es un animal de tamaño mediano.

- Kazakistan, Orta Asya'daki en geniş ülkedir.
- Kazakistan Orta Asya'daki en büyük ülkedir.

Kazajistán es el país más grande de Asia Central.

- Kazakistan Orta Asya'nın en büyük ülkesidir.
- Kazakistan Orta Asya'daki en büyük ülkedir.

Kazajistán es el país más grande de Asia Central.

- Profesör Orta Doğu hakkında ders verdi.
- Profesör, Orta Doğu üzerine bir ders verdi.

El profesor dio una clase sobre el Medio-Oriente.

"orta esmer renkli" olmak yanıma kalabilirdi,

podía decirse que tenía "piel de tono medio",

Pek çok Orta Amerika yerlisi görüyorum

que ya no pueden sostenerse cultivando,

Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar

Viven en las selvas de Centro y Sudamérica,

Tam, atmacanın şehirdeki evinin orta yerinde.

Justo en el corazón de su ciudad natal.

İşte bizim fabrika ayarlarımız Orta Asya

Aquí están nuestros ajustes de fábrica en Asia Central

Atalarımıza yani Orta Asya'ya kadar gittiğimizde

Cuando vamos a nuestros antepasados, Asia Central

Orta Avrupa'da birkaç yıl barış vardı:

Durante unos años hubo paz en Europa central:

Orta Çağ kaleleri feodal dünyanın ürünleriydi.

El castillo medieval fue el producto de un mundo feudal ...

Bu üsler Orta Çağ'ın ilk kaleleriydi.

Estos fueron los primeros castillos medievales.

Maria orta direk bir çevrede yaşıyor.

María vive en un barrio de clase media.

Kazakistan, Orta Asya'daki gelişmiş ülkelerden biridir.

Kazajistán es uno de los países desarrollados en Asia Central.

Ve orta yol yaratıcı düşünmeye çalışmak

Y yo diría que el término medio sería pensar de manera creativa

Orta ve Güney Amerika'da İspanyolca konuşulmaktadır.

En Centro y Sur América se habla español.

Tom Orta Amerika'yı ziyaret etmek istedi.

Tom quería visitar Centroamérica.

Abaküs, Orta Çağ'da yaygın olarak kullanılmıştır.

El ábaco se usaba mucho en la Edad Media.

Leyla orta sınıf bir mahallede büyüdü.

Laila creció en un barrio de clase media.

- Orta Çağ İspanyası hakkında bir kitap arıyorum.
- Ben Orta Çağ İspanyası hakkında bir kitap arıyorum.

- Busco un libro acerca de la España medieval.
- Estoy buscando un libro acerca de la España medieval.

Ancak Janie orta okula geldiğinde değişmeye başladı.

Sin embargo, al empezar la secundaria, Janie empezó a cambiar.

Orta Anadolu'daki eski bir Neolitik kazı yeri.

un sitio neolítico antiguo en el centro de Anatolia.

Şimdi, bu yasaların çoğu Orta Amerikalı kişileri

Estas leyes están dirigidas principalmente a centroamericanos

Ki Orta Çağ'da doğum kontrolü olarak kullanılıyordu

usado para el control de la natalidad en la Edad Media

üst kısımda değil orta kısımda şişme gözlemleniyor.

abonbándose en la parte media, por ejemplo, y no en el ápice.

%18.4 orta değer ücret eşitsizliği büyük oranda

La desigualdad media de 18,4 % se debe en gran parte

Siyahi ve Latin asıllı orta sınıf topluluklarda

en comunidades negras y latinas de clase media,

Orta Doğu, Rwanda ve Birleşik Devletler boyunca

Todo el tiempo que pasé viajando por el Medio Oriente y Ruanda

Tayland'ın orta bölgesindeki Lopburi'de gecenin geç saatleri.

Es tarde en Lopburi, en la región central de Tailandia.

Annem benim Orta Doğuya gitmeme itiraz etti.

Mi madre se opuso a que yo fuera a Medio Oriente.

Orta Amerika'da, ormanların yerini sığır çiftlikleri alıyor.

En Centroamérica, los bosques son reemplazados por explotaciones bovinas.

Ben her zaman orta hızda araba sürerim.

Siempre manejo a una velocidad moderada.

Onun babası orta sınıftan bir İngiliz erkeği.

El padre de ella es un inglés de clase media.

Macaristan, Orta Avrupa'da yer alan bir devlettir.

Hungría es un estado situado en Europa Central.

Orta veya şiddetli koroner hastalığı olan 48 hastaya

A 48 pacientes con enfermedad coronaria moderada o grave

Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,

Pero a medida que aumenta de moderadamente estresante, intensamente estresante

orta yaşlarda azalmaya başlıyor ve menopoz boyunca azalıyor,

comienzan a desaparecer durante la mediana edad, la menopausia,

Uzun otlar Orta Amerika boyunca her yerde bulunur.

Se hallan juncos de este tipo en toda Centroamérica.

Üçüncü dünya yoksulluğundan konforlu bir orta sınıfın varlığına

Dado que he recorrido este camino

Özellikle Qutuz'a Moğolların orta doğudaki ölçülü ilerleyişi hatırlatılınca.

a Qutuz sobre el avance mongol por el medio oriente...

Senin evinin ve benimkinin arasında orta noktada buluşalım.

Encontrémonos a mitad de camino entre tu casa y la mía.

Orta ve ileri dil kursları öğretilen dilde verilir.

Los cursos intermedios y avanzados de una lengua se dan en la lengua que se está aprendiendo.

Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler.

El ejercicio moderado refrescará tanto la mente como el cuerpo.

Orta çağlarda süt bir ilaç olarak hala popülerdi.

En la Edad Media, la leche aún era popular como medicina.

Onun kökenini belirlemek için orta çağlara geri gitmeliyiz.

Debemos volvernos a la edad media para rastrear su origen.

Ek saçları olabilir, orta esmerden açık ten rengine doğru."

puede tener extensiones, piel de tono medio a claro".

Ortaya çıkan şirketlerin çoğu Orta Doğu ve Çin'den geliyor.

Y cada vez más compañías vienen del Medio Oriente y China.

Orta sınıfın işlerini açtırmak için onlara çeşitli sübvansiyonlar verdi.

Da subsidios a los trabajadores para abrir sus negocios y alienta a la clase media

Orta kısımda ise 5 milyarlık dev bir grup var

En el medio, tenemos un gran grupo de cinco mil millones,

O parti her zaman orta sınıfı kötülüğe teşvik ediyor.

Ese partido siempre está intentando complacer a la clase media.

Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.

En la Edad Media, eran asesinados todos los que se oponían a las Santas Escrituras.

- Bu muhteşem katedral Orta Çağ'a dayanır.
- Bu görkemli katedral Ortaçağ'dan kalma.
- Bu görkemli katedralin yapılış tarihi, Orta Çağ'a kadar uzanıyor.

Esta magnífica catedral es de la Edad Media.

Orta Asya Türkler'inde yine buna benzer bir durum var ortada

Existe una situación similar en los turcos de Asia Central.

Orta Çağ Avrupa'sında kaleler sadece savaşa değil topluma da hakimdi.

En la Edad Media de Europa, los castillos dominaban no solo la guerra, sino la sociedad misma.

Gördüğümüz üzere Orta Çağ kaleleri için belli bir tasarım yoktur.

Como hemos visto, no existía un plano único para el castillo medieval.

Orta yaşlı kadınlar yol boyunca yüksek sesle konuşmaya devam ettiler.

La mujer de mediana edad siguió hablando en voz alta durante todo el camino.

Orta yaşta bir genç her gün ne kadar televizyon izler?

¿Cuánto tiempo pasa de media un adolescente viendo la tele cada día?

Beni muayene ettiler ve orta derecede işitme engelli olduğum ortaya çıktı.

Me estudiaron y descubrieron que tenía una sordera moderada.

Bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi

esta vez las críticas llegaron a las personas que se ganaron la vida en la clase media

Orta Çağ'da onur, özgür insanların ve de Hristiyanların hayatının temelini oluşturuyordu.

Durante la Edad Media, el honor era fundamental en la vida de un hombre libre y de un cristiano.

Avusturya, Orta Avrupa'da parlamenter bir cumhuriyettir ve dokuz federal eyaletten oluşur.

Austria es una república parlamentaria en Europa Central que consiste de nueve estados federales.

O tapınak türü, başta Mısır olmak üzere tüm Orta Doğu'yu etkiledi.

Ese tipo de templo influenció todo el Medio Este, principalmente Egipto.

- Macaristan Orta Avrupa'da bulunan bir devlettir.
- Macaristan, Avrupa'nın ortasında bulunan bir ülkedir.

Hungría es un estado situado en Europa Central.

İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor.

Ella no sabe combinar tres palabras en español, y dice que tiene nivel intermediario.

Ve ona Orta Doğudaki ve Kuzey Afrikada kalan son Müslüman devletleride fethetmesini emretti.

ordenándole conquistar los países islámicos restantes de medio oriente y el norte de África.

Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.

- La mano tiene cinco dedos: el pulgar, el índice, el medio, el anular y el meñique.
- La mano tiene cinco dedos: pulgar, índice, anular, corazón y meñique.

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.

Las personas que usan tenedores mayormente son de Europa, América del Norte y Sur; los que usan palillos son del este de Asia y los que usan sus dedos son de África, Medio Oriente, Indonesia e India.