Translation of "Orta" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Orta" in a sentence and their arabic translations:

orta direk şaban adı üstünde orta direk

القطب المركزي على اسم القالب

"Itzhak, orta bölümde,

" اسحاق، في منتصف ذلك الجزء،

Orta nokta hikâyenin anahtar olayıdır

نقطة الوسط هي الحدث الرئيس للقصة،

"Sonuca göre orta düzeyde olmalısın,

الاختبار يشير إلى أنك في المستوى المتوسط،

Fakat biz Orta Asya'dan geldik

لكننا جئنا من آسيا الوسطى

Yanında orta yaşlı kızı var

مع ابنتها التي هي في منتصف العمر، والتي تجلسُ في مقعد الركاب،

Pek çok Orta Amerika yerlisi görüyorum

الذين لم يعودوا قادرين على تغذية أنفسهم عن طريق الزراعة،

Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar

يعيشون فى أدغال أمريكا الوسطى والجنوبية

Tam, atmacanın şehirdeki evinin orta yerinde.

‫في قلب مدينته الأم.‬

İşte bizim fabrika ayarlarımız Orta Asya

فيما يلي إعدادات المصنع في آسيا الوسطى

Atalarımıza yani Orta Asya'ya kadar gittiğimizde

عندما نذهب إلى أسلافنا ، آسيا الوسطى

Orta Avrupa'da birkaç yıl barış vardı:

لبضع سنوات كان هناك سلام في وسط أوروبا:

Nikaragua Orta Amerika'nın en büyük ülkesidir.

تعد نيكاراغوا أكبر بلد في أمريكا الوسطى.

Esas branşım orta çağ Avrupa tarihidir.

تخصصي هو تاريخ أوروبا في العصور الوسطى.

Leyla orta sınıf bir mahallede büyüdü.

نشأت ليلى في حيّ للطّبقة الوسطى.

- Orta Çağ İspanyası hakkında bir kitap arıyorum.
- Ben Orta Çağ İspanyası hakkında bir kitap arıyorum.

إني أبحث عن كتاب عن اسبانيا في العصور الوسطى.

Ancak Janie orta okula geldiğinde değişmeye başladı.

ولكن، بعد أن ابتدأت في مرحلة المدرسة المتوسطة، بدأت جين تتغير.

Şimdi, bu yasaların çoğu Orta Amerikalı kişileri

من حماية الولايات المتحدة. هذه القوانين تستهدف مواطني أمريكا الوسطى

Ki Orta Çağ'da doğum kontrolü olarak kullanılıyordu

التي استعملت بالقرون الوسطى للتحكم بالنسل

üst kısımda değil orta kısımda şişme gözlemleniyor.

حيث ينتفخ بالوسط، مثلاً، دون القمة.

Siyahi ve Latin asıllı orta sınıf topluluklarda

في مجتمعات الطبقة الوسطى لأصحاب البشرة السوداء والبنية،

Orta Doğu, Rwanda ve Birleşik Devletler boyunca

طوال الوقت كنت أسافر حول الشرق الأوسط ورواندا

Tayland'ın orta bölgesindeki Lopburi'de gecenin geç saatleri.

‫الوقت متأخر في "لوبوري"، وسط "تايلاند".‬

Leyla üst orta sınıf bir semtte yaşıyordu.

كانت ليلى تعيش في حيّ للطّبقة الرّاقية المتوسّطة

Orta veya şiddetli koroner hastalığı olan 48 hastaya

حيث تم اختيار 48 مريضاً مصاباً بمرض القلب التاجي المعتدل أو الحاد

Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,

ولكن مع ازدياد درجة التوتر تدريجياً من المواقف متوسطة إلى عالية درجة التوتر

orta yaşlarda azalmaya başlıyor ve menopoz boyunca azalıyor,

يبدأ بالتلاشي في منتصف العمر، أثناء انقطاع الطمث،

Uzun otlar Orta Amerika boyunca her yerde bulunur.

‫ينتشر نبات الساوجراس في "أميركا الوسطى".‬

Üçüncü dünya yoksulluğundan konforlu bir orta sınıfın varlığına

الان بما اني سافرت هذه الرحلة شخصياً

Özellikle Qutuz'a Moğolların orta doğudaki ölçülü ilerleyişi hatırlatılınca.

قطز بالتقدم المغولي الرصين في الشرق الأوسط...

Orta sınıfın işlerini açtırmak için onlara çeşitli sübvansiyonlar verdi.

ليعطي الدعم للعاملين في فتح أعمالهم ويشجع الطبقة الوسطى

Orta kısımda ise 5 milyarlık dev bir grup var

ومن خلال هذه الأشياء، لدينا مجموعة لخمسة مليارات من الرجال،

Orta Asya Türkler'inde yine buna benzer bir durum var ortada

هناك وضع مماثل في الأتراك في آسيا الوسطى.

Bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi

هذه المرة جاءت الانتقادات إلى الأشخاص الذين كسبوا رزق الطبقة الوسطى

Ve ona Orta Doğudaki ve Kuzey Afrikada kalan son Müslüman devletleride fethetmesini emretti.

أمره بغزو باقي الدول الإسلامية في الشرق الأوسط وشمال إفريقيا