Translation of "Orta" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Orta" in a sentence and their japanese translations:

"Itzhak, orta bölümde,

「イツァーク 曲の中盤で

Almanya Orta Avrupa'dadır.

ドイツは中欧にある。

O, orta tabakadandır.

彼は中流階級の出だ。

İsviçre Orta Avrupa'dadır.

スイスは中央ヨーロッパにあるよ。

Katedral Orta Çağ'a tarihlenir.

- その大聖堂の建立は中世にもさかのぼる。
- その大聖堂の建立は中世にまでさかのぼる。

Orta çağ tarihinde uzmanlaşıyorum.

私は中世史を専攻している。

Orta Doğu, uygarlığın beşiğidir.

中東は文明の発祥地である。

Bifteğimi orta pişmiş severim.

私はステーキはミディアムレアが好きです。

Orta Asya'daki seyahatlerinden döndü.

彼は中央アジアの旅行から戻ってきた。

Bifteğimi orta büyüklükte severim.

- ステーキは中位で焼いてください。
- ステーキはミディアムで焼いて下さい。

Orta nokta hikâyenin anahtar olayıdır

「中間」は物語のキーポイントです

Yanında orta yaşlı kızı var

助手席には 中年になる娘さんが 座っています

Yemen, Orta Doğu'da bir ülkedir.

イエメンは中東に位置する一国である。

Özel meselelerimizi ulu orta konuşmayalım.

うちの恥をさらすな。

Hava korsanları orta doğu ülkelerindendi.

ハイジャック犯たちは中東諸国の出身だった。

- Profesör Orta Doğu hakkında ders verdi.
- Profesör, Orta Doğu üzerine bir ders verdi.

教授は中東問題について講義をした。

Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar

中南米のジャングル中に 住んでいて

Tam, atmacanın şehirdeki evinin orta yerinde.

‎街に住むタカも ‎それを知っている

Orta Avrupa'da birkaç yıl barış vardı:

数年の間、中央ヨーロッパには平和がありました。

Orta Çağ kaleleri feodal dünyanın ürünleriydi.

中世の城は封建制度の産物である

Bu üsler Orta Çağ'ın ilk kaleleriydi.

これが中世の城の始まりである

Orta yaşlı adam tecavüz ile suçlandı.

その中年の男は暴行のかどで訴えられた。

O, orta yaşlı şişman bir kadındır.

彼女は中年デブだ。

Orta derecede egzersiz sana iyi gelecektir.

- 適度の運動は体に良い。
- 適度の運動はあなたの体によいでしょう。
- 適度な運動はあなたの体によいだろう。

Ve orta yol yaratıcı düşünmeye çalışmak

妥協点は、創造的に考える努力をすることです

Esas branşım orta çağ Avrupa tarihidir.

私の専門は中世ヨーロッパ史です。

Geçen sene orta ikideydin, değil mi?

あなた方は去年中学2年生でしたね。

Orta Doğu, Rwanda ve Birleşik Devletler boyunca

私は 中東やルワンダ そしてアメリカ中を

Tayland'ın orta bölgesindeki Lopburi'de gecenin geç saatleri.

‎タイのロッブリーで ‎夜が更ける

Kazancımız ve giderimiz arasında orta yolu bulmalıyız.

我々は出費と収入の間で均衡をはかるべきだ。

Akşamları orta derecede egzersiz uyumaya yardım eder.

夕方に適度な運動をすると、睡眠を誘うのに役立つ。

Annem benim Orta Doğuya gitmeme itiraz etti.

母は私が中東に行くことに反対した。

Orta Amerika'da, ormanların yerini sığır çiftlikleri alıyor.

中米では森林が家畜の牧場に取って代わられている。

Bazı Orta Doğulular daha dindar çözümler arıyor.

一部の中東人はより宗教の解決策を求める。

Ben her zaman orta hızda araba sürerim.

私はいつも適度なスピードで運転しています。

Ben orta çağ müziğinden son derece etkilendim.

私はその中世の音楽に深い感銘を受けた。

Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu.

彼の正位置はサードだ。

Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,

しかし「かなりのストレス」 「激しいストレス」

orta yaşlarda azalmaya başlıyor ve menopoz boyunca azalıyor,

閉経期になると 分泌量が減少し始め

Uzun otlar Orta Amerika boyunca her yerde bulunur.

中米はヒトモトススキが多い

Senin evinin ve benimkinin arasında orta noktada buluşalım.

君の家と私の家の中間で落ち合うことにしよう。

Japonya'nın tükettiği petrolün% 70'ini Orta Doğu'ya bağlı.

日本は消費する石油の70%を中東に依存している。

Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler.

適度な運動をすれば、心身共に爽やかになれますよ。

Orta çağlarda süt bir ilaç olarak hala popülerdi.

中世において、ミルクはまだ薬として普及していた。

Onun kökenini belirlemek için orta çağlara geri gitmeliyiz.

その起源を突き止めるには中世にさかのぼらなくてはいけない。

Orta kısımda ise 5 milyarlık dev bir grup var

中間には50億人もの人々がいます

Develerin Orta Doğuda çok yararlı olduğunu söylemeye gerek yok.

ラクダが中東では大変有用であることは言うまでもない。

Hiç kimse Orta Doğu'da bir savaş olup olmayacağını bilmiyor.

中東で戦争が起こるかどうかはだれにも分からない。

O parti her zaman orta sınıfı kötülüğe teşvik ediyor.

あの党はいつも中流階級に迎合しています。

Orta Doğu petrol fiyatları varil başına beş dolar fırladı.

中東の石油価格は1バレル当たり5ドルほど跳ね上がりました。

- Bu muhteşem katedral Orta Çağ'a dayanır.
- Bu görkemli katedral Ortaçağ'dan kalma.
- Bu görkemli katedralin yapılış tarihi, Orta Çağ'a kadar uzanıyor.

この壮大な大聖堂の建立は中世にまでさかのぼる。

Orta Çağ Avrupa'sında kaleler sadece savaşa değil topluma da hakimdi.

中世ヨーロッパ 城は戦争だけでなく社会を支配していた

Gördüğümüz üzere Orta Çağ kaleleri için belli bir tasarım yoktur.

ここまで見たように中世の城の設計は皆違う

Orta yaşlı kadınlar yol boyunca yüksek sesle konuşmaya devam ettiler.

その中年女性たちは途中ずっと大声で話しつづけていた。

ABC haberine göre, diğer jet yolcu uçağı Orta Doğu'da kaçırıldı.

ABCニュースによれば、もう一機のジェット旅客機が、中近東でハイジャックされたそうだ。

Bizim büyük, orta ve küçük boyutlarımız var. Ne boyutta istiyorsunuz?

大中小ありますがどれにしますか。

Beni muayene ettiler ve orta derecede işitme engelli olduğum ortaya çıktı.

検査の結果 聴覚に中程度の障害が あることが分かりました

Orta Çağ'da hangi fikirin İngilizler üzerinde en büyük etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?

どんな思想が中世のイギリス人に最大の影響を与えたと思いますか。

Son zamanlarda, belimin etrafında biraz kilo alıyorum. Sanırım bu orta yaş yayılması.

最近、お腹の周りに肉がついてきたみたい。中年太りかな。

Sırtında bir sırt çantası olan orta yaşlı bir kadın oturacak bir yer arıyor gibi görünüyordu.

ナップザックを背負った中年の女性が一人、座るところを探しているようだった。

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.

フォークを使う人々は、主にヨーロッパ、北アメリカ、そしてラテンアメリカの人たちで、はしを使う人々は、東アジアの人たちで、指を使う人々は、アフリカ、中東、インドネシア、そしてインドなどの地域の人たちである。