Translation of "Arkadaşımın" in French

0.004 sec.

Examples of using "Arkadaşımın" in a sentence and their french translations:

Arkadaşımın evinde kalıyorum.

- Je passe la nuit chez mon ami.
- Je passe la nuit chez mon amie.

Arkadaşımın evine gidiyorum.

Je me rends chez mon ami.

Arkadaşımın burada olmadığına üzgünüm.

Je suis désolé que mon ami ne soit pas là.

Bir arkadaşımın olmasını istiyorum.

Je veux un ami.

Kız arkadaşımın klitorisini bulamıyorum.

Je n'arrive pas à trouver le clitoris de ma copine.

Bir arkadaşımın evinde kalacağım.

- Je resterai chez l'un de mes amis.
- Je resterai chez un ami à moi.

Tesadüfen arkadaşımın uzakta yürüdüğünü gördüm.

Il se trouve que j'ai vu mon ami marcher au loin.

Arkadaşımın yardımını istemeye karar verdim.

Il a décidé de demander de l'aide à mes amis.

Erkek arkadaşımın beni aldattığını düşünüyorum.

- Je pense que mon copain me trompe.
- Je crois que mon copain me trompe.

Arkadaşımın babası ünlü bir romancı.

Le père de mon ami est un romancier célèbre.

Birkaç hafta sonra bir arkadaşımın evindeydim

Quelques semaines plus tard, j'étais chez un ami

Benim kız arkadaşımın kızları Facebook'a katıldı.

Les filles de ma copine sont membres de facebook.

Bir erkek arkadaşımın olmamasının nedeni bu.

- C'est pour ça que je n'ai pas de copain.
- Voilà pourquoi je n'ai pas de petit ami.

Arkadaşımın ev ödevimi kopyalamasına izin verdim.

- Je laisse mon copain copier mes devoirs.
- Je permets à mon copain de copier mes devoirs.
- Je laisse ma copine copier mes devoirs.
- Je permets à ma copine de copier mes devoirs.

Kız arkadaşımın beni aldatıyor olduğunu düşünüyorum.

Je crois que ma petite amie me trompe.

Yağmur yağmaya başlayınca, arkadaşımın şemsiyesine sığındım.

Il commença à pleuvoir, je me suis donc abrité sous le parapluie de mon ami.

Bugün en iyi arkadaşımın doğum günü.

- Aujourd'hui, c'est l'anniversaire de mon meilleur ami.
- Aujourd'hui, c'est l'anniversaire de ma meilleure amie.

Arkadaşımın gerçekten uzun bir adı var.

Mon ami a un nom vraiment long.

Arkadaşımın Çorap adlı bir kedisi var.

Mon ami a un chat nommé Sock.

- Bir arkadaşımın evinde kalacağım.
- Bir arkadaşta kalacağım.

Je resterai chez l'un de mes amis.

Erkek arkadaşımın benim e-postalarımı gözetlediğini düşünüyorum.

Je pense que mon petit copain espionne mes courriels.

Kız arkadaşımın babasıyla uzun güzel bir sohbet ettim.

- J'ai eu une longue et agréable conversation avec le père de ma petite amie.
- J'ai eu une longue et agréable conversation avec le père de ma copine.

Arkadaşım olmak istiyorsan, öyleyse arkadaşımın arkadaşı da olursun.

Si tu veux devenir mon ami, alors deviens aussi l'ami de mon ami.

Arkadaşımın köpeği Esperanto'yu anlıyor. En azından en önemli komutları.

Le chien de mon ami comprend l'espéranto. Au moins les ordres les plus importants.

Kız arkadaşımın normal olduğunu düşündüm ama onun bir şeytan olduğu ortaya çıktı.

Je pensais que ma copine était normale, mais il s'avère qu'elle était un succube !

- Benim yanımda şemsiyem vardı fakat arkadaşımın yoktu.
- Yanıma bir tane şemsiye aldım, ama arkadaşım şemsiye getirmemiş.

J'avais un parapluie, mais mon ami n'en avait pas.