Translation of "Yaşlanırken" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yaşlanırken" in a sentence and their english translations:

Yaşlanırken, sağlığım zayıfladı.

As I grew older, my health declined.

Tom'un belleği yaşlanırken kötüleşiyor.

Tom's memory's getting worse as he gets older.

Biz yaşlanırken bildiğimizi okuruz.

As we age, we become set in our ways.

O yaşlanırken gittikçe daha inatçı oluyor.

As he gets older, he's getting more and more stubborn.

İnsanlar yaşlanırken, beyin hücreleri daha az verimli olur.

As people get older, their brain cells become less efficient.

İnsanlar genellikle yaşlanırken daha az sağlıklı hale gelirler.

People generally become less healthy as they age.

Arkadaşlarımdan çoğu yaşlanırken kilo almalarına rağmen ben ağırlığımı düşük tuttum.

I've kept my weight down even though many of my friends have gained weight as they've grown older.