Translation of "Bildiğimizi" in English

Tom onu bildiğimizi biliyor.

- Tom knows we know it.
- Tom knows that we know it.

Tom bizim bildiğimizi biliyor.

- Tom knows that we know.
- Tom knows we know.

Onlara zaten bildiğimizi söyledim.

I told them I already knew.

Biz yaşlanırken bildiğimizi okuruz.

As we age, we become set in our ways.

Onlar bizim bildiğimizi biliyorlar mı?

- Do they know that we know?
- Do they know we know?

Bildiğimizi düşündüğümüz şeyi sorgulamaya başlıyoruz.

We're starting to question what we thought we knew.

Tom'un nerede olduğunu bildiğimizi düşünüyoruz.

We think we know where Tom has been.

Bize yalan söylediklerini bildiğimizi fark etmiyorlar.

- They don't realize that we know they're lying to us.
- They don't realize that we know that they're lying to us.
- They don't realize we know that they're lying to us.
- They don't realize we know they're lying to us.

Ve bildiğimizi sandığımız şeyleri sorgulamada çok önemli.

is essential to questioning orthodoxies and challenging what we think we know.

Şimdi 21. yüzyıldayız ve bir şeyleri bildiğimizi düşünüyoruz

Now, we live in the 21st century, and we think we know -

Hepimiz bunu bildiğimizi ve diğer herkesin de bildiğini sanıyoruz

We all think we know, and we all think everybody knows,

Bilmediğimiz birçok şey var, ancak her şeyi bildiğimizi düşünüyoruz.

There are many things we do not know, but we think we know everything.

Birinin patronun fincanını kullandığını ve kim olduğunu çok iyi bildiğimizi düşünüyoruz.

We think someone, and we know very well who, used the boss's cup.

Biz bildiğimizi söylüyoruz, gördüğümüze tanıklık ediyoruz; sizler ise bizim tanıklığımızı kabul etmiyorsunuz.

- We speak that we do know, and testify that we have seen; and ye receive not our witness.
- We speak of what we know, and we testify to what we have seen, but still you people do not accept our testimony.

Yeni bir araştırma, bugüne kadar bildiğimizi düşündüğümüz her şeyin yanlış olduğunu gösteriyor.

A new study shows that everything we thought we knew up to now, is wrong.

Ne kadar çok öğrenirsek, ne kadar az bildiğimizi o kadar çok fark ederiz.

The more we learn, the more we realize how little we know.