Translation of "Düşük" in English

0.070 sec.

Examples of using "Düşük" in a sentence and their english translations:

- Kan basıncım düşük.
- Tansiyonum düşük.

My blood pressure is low.

Düşük olması

European Union.

Nem düşük.

The humidity is down.

Üretim düşük.

Production is low.

Beklentiler düşük.

Expectations are low.

Çok düşük.

It's so low.

- Kan basıncım düşük.
- Düşük tansiyonum var.

I have low blood pressure.

Ay gökyüzünde düşük.

The moon is low in the sky.

Tom'un nabzı düşük.

Tom's pulse is low.

Satışlar şimdi düşük.

Sales are down now.

Bu gerçekten düşük.

This is really low.

Bu çok düşük.

It's too low.

Bu oldukça düşük.

- That's fairly low.
- That's pretty low.

Lastiğin havası düşük.

The tire is low.

Tazminat fazla düşük.

The compensation is too low.

Harcamaları düşük tutacağım.

I'll keep expenses low.

Benim nabzım düşük.

My pulse is low.

Bu resim çok düşük çözünürlüğe sahip, kalitesi çok düşük.

This picture has very low resolution, the quality is very low.

- Süt düşük sıcaklıkta muhafaza edilmelidir.
- Süt düşük sıcaklıkta saklanmalıdır.

Milk has to be kept at a relatively low temperature.

Düşük kaliteli uyku olabilir.

rather than the long sleep itself.

Çok düşük ücretle çalışır.

He works for a mere pittance.

Nehrin seviyesi çok düşük.

The river is very low.

Düşük al, yüksek sat.

Buy low, sell high.

O düşük bir rüzgar.

That's a low blow.

Tehlike son derece düşük.

The danger is minimal.

Giderleri düşük tutmak istiyorum.

I'd like to keep expenses down.

Düşük karbonhidrat diyetlerine inanmıyorum.

I don't believe in low-carb diets.

Fiyatları düşük tutabileceğimizi umuyorum.

I hope we can keep prices down.

Düşük maliyetle broşür hazırladık.

We made brochures at small cost.

Bu ay satışlar düşük.

Sales are down this month.

Sizin pilin gücü düşük.

Your battery power is low.

Fiyatlar Boston'da daha düşük.

Prices are lower in Boston.

Dünya düşük bir noktada.

The world is at a low point.

Sıcaklık bugün çok düşük.

The temperature is very low today.

Faiz oranları hâlâ düşük.

Interest rates are still low.

Fiyatlarımız şimdi daha düşük!

Our rates are now lower!

Tom'un düşük tansiyonu var.

Tom has low blood pressure.

Benim maaşım çok düşük.

My salary is very low.

Vergileri düşük tutmamız gerek.

We need to keep taxes low.

Tomun düşük tansiyonu var

Tom has low blood pressure.

- Türkiye'de en düşük maaş nedir?
- Türkiye'deki en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Turkey?

- Tom düşük karbonhidrat diyeti uyguluyor.
- Tom düşük karbonhidrat diyeti izliyor.

Tom follows a low-carb diet.

Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.

Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.

- Tom düşük bir teklifte bulundu.
- Tom düşük bir fiyat teklif etti.

Tom made a lowball offer.

Daha ulaşılabilir ve düşük maliyetli.

is more readily available and lower cost,

Tüm zamanların en düşük seviyesinde.

is at an all-time low.

Düşük ışıkta çekim yapan kameralarsa...

But a low-light camera...

Düşük ısılar suyu buza çevirir.

Low temperatures turn water into ice.

Şirket çalışanlarını düşük maaşlarla sömürdü.

The company exploited its workers through low wages.

Yen dolar karşısında hâlâ düşük.

The yen is still low against the dollar.

Düşük maliyetli prefabrik evleri öneriyoruz.

We offer low-cost prefabricated houses.

O, şarkıyı düşük sesle söyledi.

She sang the song softly.

Tom'un tutuklanma olasılığı çok düşük.

The chance that Tom will get arrested is very slim.

O hep düşük maaşından yakınıyor.

He is always complaining about his low salary.

Su düşük sıcaklıklarda buza dönüşür.

At low temperatures, water turns to ice.

Bu düşük kalorili bir çörektir.

This is a low-calorie muffin.

Tom kilosunu düşük tutmaya çalışıyor.

Tom is trying to keep his weight down.

İngiltere'de en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in England?

Benim çok düşük özsaygım var.

I have very low self-esteem.

Süt nispeten düşük ısıda tutulmalıdır.

Milk has to be kept at a relatively low temperature.

Sıcaklık her zamankinden daha düşük.

The temperature is lower than usual.

Finlandiya'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Finland?

Arjantin'de en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Argentina?

Brezilya'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Brasil?

Küba'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Cuba?

Şili'de en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Chile?

Abd'de en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in the United States?

Ukrayna'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Ukraine?

Guatemala'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Guatemala?

Kongo'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Congo?

Hırvatistan'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Croatia?

Lüksemburg'ta en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Luxembourg?

Hollanda'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in the Netherlands?

Polonya'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Poland?

Litvanya'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Lithuania?

Slovakya'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Slovakia?

Slovenya'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Slovenia?

Letonya'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Latvia?

Kıbrıs'ta en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Cyprus?

Cebelitarık'ta en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Gibraltar?

Gürcistan'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Georgia?

Afganistan'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Afghanistan?

Irak'ta en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Iraq?

Suriye'de en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Syria?

Hindistan'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in India?

Pakistan'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Pakistan?

Kenya'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Kenya?

Gana'da en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Ghana?

Bu hafta petrol fiyatı düşük.

The price of oil is down this week.

Sol ön lastik düşük görünüyor.

The left front tire looks low.

Bulgaristan'daki en düşük maaş nedir?

What's the minimum salary in Bulgaria?

Düşük seviyede Almanca konuşabilir misin?

Can you speak Low German?

Tom düşük maaşından şikayet ediyor.

Tom has been complaining about his low salary.

Onun düşük bir libidosu var.

He has a low libido.

Onun olması son derece düşük.

That's highly unlikely to happen.

Onları düşük bir fiyatla sattım.

I sold them for a low price.

Maaşımın düşük olduğundan şikâyet etti.

She complained that my salary was low.

O düşük kan basıncından muzdarip.

She suffers from low blood pressure.

Gelmesi çok düşük bir ihtimal.

He is the least likely to come.