Translation of "Suçsuzluğunu" in English

0.003 sec.

Examples of using "Suçsuzluğunu" in a sentence and their english translations:

Tom suçsuzluğunu korumuştur.

Tom maintained his innocence.

Dan suçsuzluğunu kanıtlamayı başardı.

Dan managed to prove his innocence.

Bu gerçek onun suçsuzluğunu kanıtlar.

- This fact proves his innocence.
- This fact proves her innocence.

Tom'un, suçsuzluğunu kanıtlamak için bir şansı olacak.

Tom will have a chance to prove his innocence.

Bu kirli giysiler onun suçsuzluğunu kanıtlayacak yeni bir kanıt parçası olabilirdi.

These dirty clothes could be a new piece of evidence to prove his innocence.

Tom'un suçsuzluğunu kanıtlamak için herhangi bir kanıt bulmamızın hala olası olmadığını düşünüyorum.

I still think it's unlikely that we'll find any evidence to prove Tom's guilt.